19. Bölüm : Kurgulardan Bile Tatlı

18 2 0
                                    

This Love ~ Taylor Swift

Her şey az önce bitmişti , bitirmiştim.  Tüy gibi hafif hissediyordum. Problemim yoktu  , acı yoktu , Gizem yoktu. Geleceğim vardı , Eftalya vardı , saray vardı. Füsun hep vardı .Elif ve Aras da hep vardı. Evet Gizem'e üzülüyordum ama haksızdı. Hak ettiğini yaşıyordu, bana yaşattıklarını. Ben onları yaşarken o üzülmüş müydü? O zaman ben neden üzülüyordum? En mutlu günlerimden biri olması gerekiyordu bu günün ve öyle de olacaktı. Gerçekten güçlü hissediyordum , yıkılmamıştım . Böylece karşılarındaydım. Hiçbir şey olmamış gibi bahçeye geri döndüm. Pasts kesecektik. Dikkat çekmemem gerekiyordu , kimsenin ne olduğunu bilmemesi gerekiyordu.  Bahçeye vardığımda bizimkileri masada görünce yanlarına gittim. Birazdan pasta kesilecekti ama Eftalya etrafta gözükmüyordu. Arkadaşlarıyladır diye düşünüyordum. Masaya vardığımda herkesin yüzünde sahta bir gülüş vardı. Benden bir şey saklıyorlardı. 

-" Füsun ne olduğunu hemen öğrenmek istiyorum."

Gülümsüyordu , anlamamış gibi yapmıştı.
-" Ne ol-"

-" Saçmalıklarınızı dinlemeyeceğim ne olduğunu ya hemen söyleyin ya da başka güzel şeyler öğrenebiliriz."

Füsun'u kendi silahıyla vurmaktan nefret ediyordum ama şu an bu gerekliydi.

Gerilmişti, kararsız gibiydi. En sonunda canının sıkıldığını belli etti.

-" Eftalya , Gizem'in geldiğini öğrendi . Biraz yanlış anladı galiba, çok sinirli."

Bir şey söylemeden koşarak Eftalya'nın odasına gittim. Orada olduğundan emindim ve neden sarayda bu kadar merdiven vardı? Çok yorulmama rağmen kapıyı açıp içeriye girdim.

Eftalya gülümseyerek bana bakıyordu.

-" Sonunda gelebildin demek."

Ne oluyordu anlamamıştım. Öğrenmemiş miydi? Herkes bana oyun mu oynuyordu? Füsun beni mi kandırmıştı? Gerçekten çok iyi bir oyuncuydu!

-" Aklındaki soruyu cevaplayayım , evet
Gizem'in geldiğini biliyordum. Hatta senden de önce biliyordum diyebiliriz."

Nasıl? O zaman nasıl gitmesini emretmemişti?

-" Gizem geldiğinde muhafızlarım tabii ki ilk olarak bana haber verecekti. Bende hazır gelmişken sana bir sınav yapayım dedim. Ve sen o sınavı geçtin."

Bana sarıldığında gerçekten rahatlamıştım. Ne demek sınavdı? Normalde olsa çok şey söylerdim ama bu gün bize özeldi.

-" Çok korktum biliyorsun değil mi?"

Sırıtarak kafasını salladı.

-" Biliyorum sevgilim."

-"Kocam." Diye düzelttim. Bu düzeltme onun kıkırdamasına sebep oldu.

-" Tamam bey sen ne dersen o."

-" Aferin hatun!"

İkimiz de gülmeye başladık, bu gerçekten komikti.

-" Artık aşağı inelim mi ? Pasta kesmemiz gerekiyor ve sonrasında misafirlerle konuşmamız ve dans etmemiz ve tabii ki takı töreni falan filan."

-" Aferin sırayı öğrenebilmişsin!"

-" Yanına yakışacak bir eş olmaya çalışıyorum."

-"Bunun için buna gerek yok biliyorsun değil mi?"

Tabii ki biliyordum. Ama bunu ona borçlu hissediyordum.

-" Hadi aşağı inelim artık!"

Aşağı indiğimizde alkışlar eşliğinde karşılanmıştık yine. Bu pasta kaç katlıydı? Korkmaya başlamıştım. Sembolik olarak bir dilim kesmemiz yetiyordu.

Taçsız PrensDove le storie prendono vita. Scoprilo ora