36. Bölüm- Kalıcı Misafir

213 25 12
                                    

Bölümü beğenip yorum yapmayı unutmayın❤️

♟️

7 Sene Önce
Mete'den

Bir asker kendine emredileni yapmak zorundaydı. İnisiyatifimiz emirlerin sınırları dışında gelişemezdi, kafamıza göre davranamazdık. Üstlerimiz emrederdi biz yapardık, biz emrederdik astlarımız yapardı. Askeriyedeki sistem böyle yürüyüp gidiyordu işte.

Astsubayların yapması gereken bir iş bana bırakılmıştı, geçen gün komutanın dediğine karşı çıktığım için akıllarınca bana verdikleri bir cezaydı. Yapardım, sorun değildi, iyi bir asker iyi bir komutan olmak için elimden geleni yapardım ben. O poligona da gidip o askeri bulurdum.

Başımdaki bereyi alıp öyle yürümeye başladım, sıcak havada rahatsız edici olabiliyordu biraz. Poligonun olduğu kısma giriş yaptığımda içeriden tek bir atış sesi geliyordu. Bir kişi vardı orada ve bu kişi bir kadındı. İçeriye girdiğimde birinin geldiğini fark etse de umursamadı, hatta hiç bakmadı bile. Kapı sesiyle dikkatinin dağılmış olması lazımdı ama ben içeriye girer girmez büktüğü beliyle bir atış yapıp tam ortadan vurdu hedefi.

Bu kadın geriye doğru yatıp ateş ediyordu. Eski Türklerin at üzerinde ok atması gibi ateş edebiliyordu. Harbiye günlerimden beri onca askerle karşılaşmıştım ama böylesine bir atışı görmemiştim. Yapan olsa da bu tarz değildi, farklıydı her hâliyle. Gözlerini bağlayıp yan hedefe dönüp ateş ettiğinde anladım ki karşımda gerçekten çok yetenekli bir kadın vardı.

Simsiyah uzun saçları başının üzerinden örülmüş sırtından aşağıya doğru uzanmıştı. Benden kısaydı ama ülkenin boy ortalamasının üzerindeydi buna rağmen fiziğini koruyor olmalıydı. Zaten askerler böyle yapmaz mıydı?

Nasıl dövüşüyordu acaba? Ona doğru koşup saldırsam beni etkisiz hâle getirebilir miydi en çok bunu merak ediyordum. Varlığımdan haberdar olsa da bu tarafa hiç bakmadığından gelen kişiyi asla umursamıyordu. Belki komutanı tarafından denetlendiğini düşündü, belki de onu sürekli böyle seyreden birisi vardı. Buna bir şey diyemezdim.

Birkaç el daha ateş edip siper aldı bulunduğu yerde. Bağlı gözlerini göremesem de yüzünü net olarak ilk defa orada gördüm. Esmer tenliydi, temiz bir yüzü vardı ve dolgun dudakları.

Dış görünüşünü bilmem ama yaptıklarıyla gözümde tam bir Tomris Hatun'du, timime birini seçmem gerekse onu seçmek isterdim çünkü o hareketler akıllı işi değildi. Bana deli adam lazımdı ve karşımdaki kadın nedense bana böyle bir his veriyordu.

Gözlerindeki bandı çıkartırken ayrıldım salondan. Sebebini anlayamadığım bir gariplik hissediyordum. Geriye dönüp kapıya baktığımda yapmam gerekeni unuttuğumu fark ettim. Komutan onu çağırmıştı ve bunun için buraya gelmiştim. O hareketleri izledikten sonra bunu unutup çıkmıştım dışarıya.

"Asker."

Önümde duran elindeki çay tepsili ere seslendim, kendim gidemezdim artık ama emredersem bir başka asker gider çağırırdı onu.

"Emredin komutanım."

"İçeride bir astsubay var onu hangarda beklediklerini söyle, hazırlanıp gelsin operasyon var."

Başında böyle yapmam gereken işi kendim gelip yapmaya çalışmama da anlam veremiyorum, bir askere emretsem komutanların haberi bile olmazdı ama bir anlık boşlukla kendim gelmiştim buraya.

Hangara gittiğimde hazırlandım, operasyonda o kadın da yer alacaktı ve görevi istihbaratiydi, hazırlan gel emri ona ulaştığında sivil giyinmişti buradan anlamıştım bunu. Simsiyah giyinmişti ama yüzünde makyaj vardı, normale göre biraz daha abartılıydı, görevi bunu gerektiriyordu demek ki.

DEMİR SANCAKWhere stories live. Discover now