Geçenlerde, odamda bulduğum yıldızlı mumu yakmak istedim. Çok sevdiğim birisinin doğum gününü kutlamak içindi. Sonra o mumu yakarken baş parmağımı yaktım. Tırnağım siyah olmuştu azıcık ve parmağım da acımıştı. Canım yanmıştı. Ama o mumu söndürdükten sonra yıldızlı mumu çok beğendim diye tekrar yakmak istedim. Sonra asla akıllanmadığım aklıma geldi. Beni yakan şeylerden asla uzak durmadığım, canımı acıtan çoğu şeyi bırakamadığım. O yıldızlı mum orda beni oturttu ve düşündürttü. Olayın yıldızlı mumla alakası yoktu. Ama farkındalık yaşamamı o mum sağladı. Canımı yaktı ama öğrenmemi de sağladı. Şimdi başka olaylara da böyle bakmam gerek değil mi? Canım yanacak ama öğretecek. Öğretse bile can yakmaya devam ediyor bazı şeyler. Mumu yakarken elimi acıttı, hâlâ acıyor mesela. Bir daha yakarken daha dikkatli olacağım ama yine o mumu yakmaya devam edeceğim. Bazı durumlar da böyledir işte. Yaksa da sen devam etmek istersin. Umarım anlatabilmişimdir.
Yıldızı parlatmayı unutmayın ⭐
![](https://img.wattpad.com/cover/357415971-288-k521708.jpg)
YOU ARE READING
BİRAZ İÇİMİZİ DÖKELİM
Non-FictionBen öyle bunaldıkça yazanlardanım, evet. Biraz İçimizi Dökelim kitabında da ara ara yazdığım bu minik, içimden gelerek yazdığım, tamamen kendi düşüncelerimi yansıttığım yazıları yayınlamak istedim. Biraz da sizlerle dertleşiriz diye düşündüm. Bugün...