ÇAKO

‖

(Medayadaki şarkıyı bölüm içinde açın dediğim kısımda isterseniz açabilirsiniz)

Yine bir gece.. Asuman aynı alışkanlığını devam ettirip mahzenden arakladığı şarabın dibini boylamıştı. Yalnız kaldığında daha çok o düşüncelere dalıyordu.

Daha fazla dayanamadı.. Telefonu eline aldı. Çako ile fotoğraflarına tekrar baktı.
Bi cesaret hattını taktı. Elleri titriyordu. Telefonu açmasıyla telefon titremeye başladı. O kadar çok titriyordu ki, bildirimlerin ardı arkası kesilmiyordu. Kızlardan gelen aramalar, onu merak eden mesajlar. Bilmediği iki numara ve Çako'nun sayısız çağrısı..

"Konuşmamız gerek.."

"Hiçbir şey bildiğin gibi değil..."

" Aç şu lanet olası telefonu..!"

Asu'nun kalbi deli gibi çarpıyordu.. telefonu aceleyle geri kapattı. Buz gibi olmuştu. Heyecandan elleri titreye titreye zar zor bi sigara yaktı.. Şimdi daha çok içmek istiyordu.

Yerde duran ikinci şişeyide açıp kafasını dikmeye başladı.

"Neydi bu ?" Diye düşündü.
Çako ona ulaşmaya çalışmıştı... Ne konuşacaktı..

————-

...... Cep Açık Servisi

01.—.— tarihinde,

Arayıp, ulaşamadığınız 053... 90- 90- 89- numaralı telefon hattı şu anda ulaşılabilir.

Bu SMS'i almak istemiyorsanız, İPTAL yazıp 2030'a mesaj gönderebilir veya www.———.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Çako kafasına diktiği bardağı kenara bırakıp cam sehpada titreyen telefonuna baktı. Mesajı okuyup
Mobil operatörden geldiğini görünce geri kapadı.

Kartal ve Giray kış bahçesine Çako'nun yanına gelmişlerdi.

"Ne iş lan..? Kaçıncı bardak..?" diyerek Giray Çako'nun elindeki viski bardağını alıp kafasına dikti.

"Ben dışarı çıkıyorum eğlenmeye, hadi kalk gidelim beraber biraz kafa dağıtırız.."

"Yok ben almayayım.." saate bakmak için tekrar telefonu eline almıştı. Saat 11..

Operatörden gelen başka bir mesajı daha açtıktan sonra yukarıdaki mesajda gelen numaraya tekrar göz gezdirdi. Ayaklanıp telefona sarıldığında Giray ve Kartal da panikleyen bu çocuğu izliyordu.

"Noldu oğlum..?" Dedi Kartal.

"Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor.."

"Siktir... Çıkmam gerek.."

Koşarak arabasına atlayıp gaza bastı.

Haznedarların evine gelmesi o hızla 10 dakika bile sürmemişti.

Bahçe kapısında ani frenle durdu.

"Kızıl kafa..- Asuman'la görüşecektim. Bildirir misiniz lütfen.."

Heyecandan kalbi kulaklarında atıyordu.

"Asuman hanım evde yok Çağatay bey. Yurtdışından.."

Çako Ahmet'in sözünü kesmişti. Ahmet tembihlendiği gibi ezberlediği sözleri söylemişti.

"Işığı yanıyor.."

"Çağatay bey odası temizleniyordur.." Çako daha fazla dayanamayıp arabadan indi.

"Bu saatte ne temizliği amk.. Çocuk mu kandırıyorsunuz..? " Ahmet telsizden bir şey söyleyip Çako'yu engellemeye çalışıyordu..

"Siz sarhoşsunuz gelin şöyle oturun..."