14'Pikniğe Gidiyoruz

123 11 41
                                    

Tık tık tık

Başlıyoruz...

🐼🐼

... "Ağlıyorsun ey insan! Ağlıyorsun ki insansın ve insansın ki ağlıyorsun. Lakin sen ağlayınca geçer sanıyorsun, gâfil! Oysa ağlayınca geçmez de anlayınca geçer. Anlamıyorsun."...

Anlamıyoruz. Ne kadar acı bir durumdayız.

..."Günahlarının ağırlığını çekiyor musun omuzlarında? Lakin yine o ağırlıkla da olsa aynı günahı işliyor musun? 'Dur' diyebiliyor musun kendine? Diyemiyorsun. Her hatana pişman olup ve tövbe edip bir yeni günaha hazırlıyorsun kendini. Yeni bir günah için eskisine tövbe ediyorsun. Tövbelerin de sahte senin, pişmanlığın da yalan. Lakin şaşırıyorum ben sana; hâlen dahi nasıl gülüyorsun? Ve sen bütün bunların bir şahidi yok sanıyorsun. Ne gaflet! Zira var olduğunu bilmiyorsun."...(Fatih Duman 'Ene' Sus Ey Nefsim!)

Okuduğum yazıyla tokat yemiş gibi hissediyorum kendimi. Ne kadar da gaflet içinde yaşıyoruz diye düşünüyorum. Ne kadar da kolay günah işliyoruz.

"Yeni bir günah için eskisine tövbe ediyorsun." diyor yazıda. Ne kadar doğru? Cidden tövbe ediyoruz ama başka bir günah işlerken asla çekinmiyoruz.

"Tövbelerin de sahte senin, pişmanlığın da yalan." diyor alt satırda. Ne kadar samimiyiz tövbelerimizde?

Tövbe ettik bitti. Hah! Öyle mi? Emin miyiz? Rabbimiz tövbemizi kabul etti mi bakalım? Ne kadar da rahatız.

Ne büyük bir gafletteyiz ama. Her gün defalarca günah işliyoruz. Yazıda da dediği gibi o kadar gafletteyiz ki rahatça gülüp eğlenebiliyoruz. Acaba Rabbimiz bizi affetti mi diye, düşünmüyoruz.

Ah ah! Rabbim gafletten uyanmayı nasip etsin hepimize diye dua ediyorum.

Düşüncelerimden oturduğum sandalyeye tırmanmaya çalışan Güneş ile çıkıyorum. Sonra susadığımı farkediyorum. Kitabımın kapağını kapatıp mutfağa gidiyorum. Bir bardak su içip oturma odasına annem ve babamın yanına geçiyorum.

Gülümseyerek "Selâm aleyküm benim güzel ailem." diyerek tekli koltuğa oturuyorum.

Selamımla bana dönen annem tebessüm edip "Aleyküm selam güzel kuzum." diyip ördüğü oyaya geri dönüyor.

Babam mı? O izlediği diziye öyle bir odaklanmış ki yüzüme dönmeden "Aleyküm selam kızım. Geç otur bak. Şimdi ekibin başına neler gelecek?" diyor heyecanlı ve meraklı bir şekilde. Ne mi izliyor? Tabi ki Arka Sokaklar izliyor.

Annem oturduğu koltuktan aniden fırlayıp oturma odasından koşarak çıkıyor. Babam da telaşla "Noldu hanım? Ne bu telaş?"diyerek arkasından fırlıyor.

Ben de korkuyorum tabi. Kötü bir şey olduğunu düşünüyorum. Hemen annemin ve babamın arkasından çıkıyorum oturma odasından.

Bir de bakıyoruz ki annem mutfakta. Un, yumurta, kakao, şeker tarzı şeyleri masaya diziyor. Bu manzara karşısında babamla birbirimize bakıyoruz. Ve birden ikimizde gülmeye başlıyoruz.

Annem bizim güldüğümüzü görünce, ellerini beline koyup "Siz ikiniz hemen buraya gelip bana yardım ediyorsunuz." diye çatık kaşlarıyla emir veriyor.

Annemin sert çıkan sesiyle aniden gülmemiz kesiliyor babamla. Çünkü ikimiz de biliyoruz ki Kıymet sultan sinirlenirse gözüne gözükmemek gerekir.

Sevsene Beni (Texting)Where stories live. Discover now