26'Kalplerimiz Kavuşsun Madem

66 9 40
                                    

Tık tık tık

Başlıyoruz...

🐼🐼

Hazal

Kızlarla kuaförde işimiz bittikten sonra namahrem gözler görmemesi için bindallılarımızın üstüne siyah pelerinlerimizi giyiyoruz.

O esnada kapının önünden korna sesi geliyor.

Kevser heyecanla dışarıya bakıp "Kızlar gelmişler." diyerek bize dönüyor.

Safiye Elif sabahtandır stresten bizi delirten kendisi değilmiş gibi gayet sakin bir şekilde kapıdan çıkıp Mushab'ın yanına gidiyor.

Kevser derin bir nefes alıp verdikten sonra "Hazırım." diyip çıkıyor kapıdan.

Kevser, Yusuf'un yanına ilerlerken ben de çıkıyorum kapıdan.

Çınar'ın yanına ilerlerken kafamı kaldırıp ona bakıyorum. O da ne? Gözleri buğulanmış. Yaaa kıyamam ki ben sana.

Artık birbirimize helal olduğumu için rahatlıkla sarılabiliyorum. Sarılırken "Ama ağlama bak evlenmem seninle görürsün." diyip gülüyorum.

Kollarını belime sarıp sarılıyor. Benim dediğim şeyle gülüp "Artık çok geç imam nikahlı kocanım ben senin." diyerek kafasını omzuma yerleştiriyor. Bir kaç dakika öyle kalıyoruz.

Ayrılmadan önce "Hoş geldin. Gönül evimin dört duvarı, taşı.." diyip yanağıma minik bir buse konduruyor.

Ben mi?

Ben düştüm.

...

Kevser

Yusuf'un yanına gelip durduktan sonra kafamı yerden kaldırıp ona bakıyorum.

Işıldayarak bakan bir çift gri-yeşil gözlerle kahverengi gözlerimi buluşturuyorum.

Yusuf'un gözlerinin içine gülümseyerek bakarken ellerimi tuttuğunu hissediyorum.

Gözlerimi ellerimize indirip gülümseyerek tekrar gözlerine çıkarıyorum.

Yusuf biraz daha yaklaştıktan sonra mırıldar şekilde "Cennet ırmağım." diyerek susuyor.

Ben de anın verdiği etkiyle "Hmm?" diye bir ses çıkarıyorum.

Yusuf gülüp sarılmadan önce "Gözlerime güneş doluyor sandım, yüzüne bakınca..." diyip sarılıyor.

Ben mi?

Ben yokum aslında.

...

Safiye Elif

Mushab'ın yanına geldiğimde ne yapacağımı bilmiyorum.

Mushab'a baktığımda benden pek bir farklı olduğu söylenemez.

Mushab gözlerimin içine bakıp masum bir çocuk gibi "Sarılabilir miyim?" diye soruyor.

Ben sorduğu soruyla bir an afallasam da tebessüm edip "Niye soruyorsun, sarılsana." diyorum utanarak.

Mushab benim onaylamamla kollarını belime sarıp, kafasını omzuma koyuyor.

Kollarımızı birbirimizden ayırmadan yüzlerimizi görecek şekilde hafif ayrılıyoruz.

Bana kıyamıyormuş gibi bakan gözlerin içine bakıp "Neden ben? Neden sevdin beni?" diye soruyorum.

Sorduğum soruyla gülümseyerek "Allah istedi, kalp itaat etti." diyip alnımdan öpüyor.

Sevsene Beni (Texting)Where stories live. Discover now