Bölüm 18 / Kelebek Etkisi

2.5K 169 845
                                    

Herkese Merhaba! 🌙

Ritma Selenia 42.000 kişi oldu! 18. bölümdeyiz ve upuzun bir yol kat etmiş olmak beni duygulandırıyor. Hepinize çok teşekkür ederim 🥺

Küçük yıldıza basıp oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizinle konuşmak beni motive ediyor.

İyi okumalar. 🖤

Bölüm Şarkıları:

Burry Soprano - Mary Jane

Ares

İstediği şey beklenmedikti, Kaya her zaman yalnız çalışırdı, Décès içinde bile. Tek başına hareket ettiği icin kimseye bağlılığı yoktu, zayıf noktası yoktu, çıkarları için yaşardı ve gücü buradan geliyordu.

Şu an bile çıkarları için buradaydı.

"Ne alaka? Sen başına buyruk takılıyordun bildiğim kadarıyla. Tek başına niye giriyorsun, hem de benim kurduğum yere?" Sorumu anında yanıtlamıştı.

"Tek olmayacağım ki. Benimle birlikte birini daha alacaksın." Sırıttı ve beni bitiren o kelimeler dudaklarından döküldü.

"Alin'i. Yeniden."

Duyduğumu algılamaya çalışırken ciddi olup olmadığını anlamak için yüzünü inceledim. Sırıtışı kaybolurken gayet ciddi duruyordu, fakat benim tepkimi gördüğünde daha da geniş, daha da muzur bir sırıtış yüzünde yerini bulmuştu. "Sen artık iyice saçmaladın. Gerçekten saçmaladın."

Ona bir kez daha baktım, ellerimi havaya kaldırıp ondan uzaklaştım ve itiraz ettim. "Mümkünatı yok bu istediğinin. O değişik kafanda nasıl bir şey kuruyorsun bilemem ama Alin'i hayatta ikna edemezsin gelmeye."

Aramızda bir sessizlik oluşurken "Ha," diye bir ses çıkarttı. "Sen tamamsın yani ikna etsem."

Acaba neden hepsi beni buluyordu bunların?

"Kaya, bak," Derin bir nefes aldım ve gözlerimi yumup birkaç saniye bekledim. Dua etsin terapi alıyordum. "Ciddi ciddi sana küfür etmek istemiyorum. Canım istemiyor. Üşeniyorum." dediğimde 'Çok da umrumda' der gibi omuz silkmişti. Elimi açtım ve ona doğru uzattım. "Hadi ver şunu da yorma beni. Hadi."

"Sen alacağını söyle bana. Söz ver." dediğinde beni çileden çıkartmayı başarmıştı.

"Ne yapacaksın ulan Alin'i?!" Sesimi biraz yükselttiğim anda yerinden sekti ve daha sonrasında da elindeki şişeyle kendine siper aldı. "İndir şişeyi, dövmeyeceğim."

Gerçekten de bana güvenip şişeyi indirdiğinde neredeyse gülecektim. "Normalde açıklama yapmam sana ama madem," İki elimle tırnak işareti yaptım, "Arkadaşın, onu buraya sokman mantıklı değil. Onun yaptığı şey sabit, dışarıda olması onu koruyor şu anda."

"Sen istemediğin sürece buradaki kimsenin ona tek kelime edemeyeceğini biliyoruz." Kendini gösterdi. "Ben hariç." dediğinde sonunda gerçekten kahkaha atmaya başladım. Doğru söylüyordu, kurallar herkes için geçerliydi ama en son karar benden geçiyordu. "Konudan sapmayalım, ben ve Alin karşılığında bu USB. Söz ver."

Elini arkaya sakladığında başka çarem kalmamıştı. Zaten Alin'i ikna edemezdi ki.

"İyi tamam, söz. Getirmeyi başarırsan alacağım." Bir anda etrafına bakıp daha sonrasında kravatını çıkarmaya başladığında kaşlarımı çattım. "Ne yapıyorsun lan?"

Ritma SeleniaWhere stories live. Discover now