on altı

49 11 61
                                    

Aralarındaki kıskandırma çabası uzun sürdü.Mehmed kadının elini öpmek zorunda kalırken Lale elini öpen erkeklere yüzünü buruşturarak bakıyordu.İkisinin de bulunduğu konumdan mideleri bulanıyordu lakin pes etmek gibi bir huyları yoktu.

Lale yanındakilerin sohbetine yetişmeye çalışırken elini adamlardan çekip konuştu.Cilve yapmak zorunda olduğu için derin bir nefes aldı.

uradaki yemeği uzatır mısınız?Çok açım da...O kadar yordunuz ki beni.

Elden ele bir yemek tabağı verdiler önüne.Onların mest olmuş bakışları altında usul usul yemeğini yerken yanındaki adam konuştu.

-Ne kadar da güzelsin...Aden.

Adamın çenesinden hafifçe baskılayarak ağzını kapattı.

-...Sen ne kadar da tatlı bir şeymişsin.

Burnuna hafifçe vurup yanındaki adama döndü.

-Şuradaki lokumu alabilir miyim Marcio?

-Adım Marquise ama sen Marcio diyebilirsin Aden.

Kahkaha atıp adamın omzunu okşadı.Normalde yanındaki cariyelere yaptığı hareketler buradaki erkeklerin salyalarını akıtmasına sebep oluyordu.

-...Yine verirken kavga ediyorsunuz.Uslu durun canım biraz sıkılırım yoksa.

Yanağını öpmek için yaklaşan adamı dudaklarından iterek konuştu.

-Uslu dur bakayım...fazla yaklaşmak yok.

Lokumu eline alıp yavaş yavaş ısırırken herkes dalmıştı ona.

-...Yemek ister misiniz hanımefendi?

-Hayır canım ben tokum.

-Aden...sen...çok...güzel...İtalyanca konuşuyorsun.

-Hasta mısın?Hep öksürüyorsun.

-Gıcık tuttu.

-Anladım.

O bıkkınlıkla bakarken Mehmed yanındaki kadın ile uğraşıyordu.Çok sıkılmıştı bu durumdan.Ona her dokunduğunda içine bir ürperme geliyor geri çekilmemek için zor duruyordu.

-...Issız bir yer var mı burada biliyor musunuz Ahti?

-Baya hızlısınız...Sizden bu kadarını beklemezdim lakin haklısınız.Hayat kısa her anın tadını çıkarmalı zevkle yaşamalıyız.

-O zaman beklemek için bir sebep kalmadı...gidelim.

-...Uslu olun...Bu kadar acele iyi değil...Sizde nasıl derler?..L'uccello mattiniero si becca il verme.

hateDove le storie prendono vita. Scoprilo ora