on sekiz

50 12 19
                                    

Mehmed yemeğini yedikten sonra ikisi de hazırlanmış Venedik Prensini karşılamak için hazırlanmıştı.Her zamanki gibi didişmekten geri kalmamışlardı.Şimdi de Mehmed giyinmek yerine bir şeyler okuyordu.Onun bu halini gören Lale yanına yaklaşıp düğmelerini iliklemeye başladı.O ise gözlerini hala ayırmamıştı kitaptan.

-...Çocuk gibisin Mehmed...Yemeğini de yedireyim mi?..Kaldır kolunu...Hmm tamam.

-...Lale dur bir şey okuyorum...Lale dur.

Bıkkınlıkla onu itip daireden çıktı.Mehmed de arkasından koşup yanına geldi.Karşılayacakları odaya geldikleri vakit Lalenin aklına oyunu kazandığı geldi.Prens yokken bunu konuşmalıydı.Başını kaldırıp ona baktı.

-...Ne oldu?..Neye bakıyorsun?

-Oyunu ben kazandım biliyorsun değil mi?

-Hayır!

- Ne demek hayır?!Görmedin mi adamların düştüğü hali?

-Öyle basit erkekler herhangi bir kadına da öyle tepki verirlerdi.Önemli olan zor bir erkeği elde etmek.

-Hmm...doğru söylüyorsun...Kim olabilir ki?..Bu gelen Prens mi?

-Hmm.

-...Buldum!Eğer o adamı avucumun içine alırsam kazanırım.

-Tamam anlaştık hatun...İlişkini dışarıya yansıtmak yok.

-Hmm.

Onaylayıp üzerindeki kaftanı çıkardı.Anlamsız bakışlar atan Mehmede bakıp konuştu.

-Üzerimdekiler senin düşüncenle beni güzel yapan şeyler...Onlarsız da yapacağımı göstereceğim.

Üzerindeki tüm takıları çıkarıp ona verdi.Son dokunuşları ise saçınaydı.Başındaki tacı çıkarıp saçlarını salladı.Mehmed ise onu yüzünde bir tebessümle izliyordu.Sonunda işi bittiğinde Lale koluna dokunup konuştu.

-Ben gidiyorum...Zevcenin nasıl bir afet olduğunu gör...Kimse girmesin içeri.

-Tamam...Göreceğiz seni.

-Göreceğiz.

Lale içeri girdiği gibi kapı açıldığı için adam ona dönüp baktı.Göz göze geldikleri an sıcak bir gülümseme yollayıp adama yaklaştı.

-Merhaba.

-Merhaba.

Adam uzattığı eli tutunca göz göze geldiler.Lale ise bunu fırsat bilip gülümseyerek konuştu.

hateWhere stories live. Discover now