18

1.2K 90 22
                                    

taehyung okuduğu alfanın ismiyle daha da gerilmişti çünkü onun jeongguk'a olan yakınlığı hoşuna gitmiyordu. aslında çok yakın değillerdi. jeongguk en çok kendisiyle ve arkadaşlarıyla yakındı, alfa bunu biliyordu. yine de kıskanıyordu işte. onun kendisi dışında bir alfanın evinde olmasını istemiyordu. yoongi hyungu öğrense onu haklı bulurdu kesin ya da bulmazdı ama taehyung bulacağını düşünüyordu.

omegaya kötü davranmıştı evet ve gerçekten de eşşek gibi pişmandı. anlık sinirini bir hafta boyunca durduk yere sürdürmüştü. neden öyle yaptığını bile bilmiyordu. jeongguk cidden de boşuna demiyordu aptal alfa diye.

omeganın böyle yapmasını da haklı buluyordu. ona kızmakta, terslemekte haklıydı ama kendisi gibi ondan uzak durmasını istemiyordu. taehyung bir hafta boyunca onu görmemezlikten gelse bile çaktırmadan arada bakmıştı jeongguk'a.

şimdi de sevmediği alfanın evinin önüne gelmiş kapıda duruyordu.

jeongguk ise taehyung'un beş dakika da olsa kapıda göreyim seni dediği an üstünü başını düzeltmiş kapıya yakın bir yere geçmişti. mingyu onun bu haline gülmüştü. gerçekten sadece arkadaşlardı, aralarında başka hiçbir duygu yoktu.

mingyu zaten jeongguk'un taehyung'u sevdiğini hatta taehyung'un da onu sevdiğini biliyordu. kalkıp hem ikisinin arasını hem de kendi arkadaşlığını bozmazdı. üstelik o da başkasından hoşlanıyordu. tabii bunları bilmeyen taehyung kıskanıyordu doğal olarak.

jeongguk da bilerek abartılı bir şekilde söylemişti zaten. onu kıskansın, yaptığı hata yüzünden pişman olsun, bir daha onu görmemezlikten gelmesin istemişti. alfanın peşinde dolanmasına bayılıyordu.

hoşlandığını fark ettiğinde kendisini uzat tutmak istemişti ama bu gittikçe zorlaşıyordu ve taehyung... o da kendisine karşı boş gözükmüyordu. aralarında geçen "arkadaşlık" muhabbetini o da çok istemiyordu ama bir şekilde oraya geliyordu işte.

geçen sefer yine de doğru yaptığını düşünüyordu çünkü taehyung kızgınlığın verdiği bir şeyle söylemişti. evet biraz öyle olsa bile omega, alfanın tüm onları söylemek isteyipte söyleyemediği şeyler olduğunu bilmiyordu... alfanın gerçek düşünceleri olduğunu tam olarak bilmiyordu.
e tabii ikisinin de zamanları boldu, elbette bir gün öğrenirdi. kim bilir belki yakında öğrenirdi.

alfa kapıyı tıklatıp biraz geri çekildi. aslında ne diyeceğini çok bilmiyordu. açıklaması yoktu, hatalıydı bu yüzden aklında başka bir şey vardı.

kapı açıldığında jeongguk alt dudağını biraz dişlemiş bir şekilde karşısındakine bakıyordu. öne doğru çıktı ve kapıyı arkasından aralık kalacak şekilde kapattı.
elini kapının kulpundan çektikten sonra bakışlarını yeniden alfaya doğrulttu. konuşmasını bekliyordu.

alfa ise konuşmak yerine sadece omegaya bakmaya devam ediyordu. sonunda karşısında rahatça bakabilmenin verdiği mutluluk vardı. kendi hatasının bedelini kendi de ödemişti. tek jeongguk'a olan bir şey değildi, ikisi de yaptığından etkilenmişti.

alfa derin bir nefes alıp omegaya adımladı. kollarını açtığı gibi beline sarılacak bir jeongguk beklemiyordu tabii. omega sarılışında ilk başta karşılık vermez sanmıştı. yine bir şey düşündüğü gibi olmamıştı.

"aptal alfa seni." taehyung da kollarını beyaz tenliye sardığında kıkırdadı. kesinlikle çok aptaldı. ondan uzak durmak en büyük aptallıktı.

o zamanlarda bile kokusunu alsa dahi kollarının arasında olması bambaşka bir şeydi. çok daha rahat alıyordu, ciğerlerini dolduran bu kokuya bayılıyordu.
başını omeganın boynuna getirip burnunun ucunu beyaz boyna sürttü. derince bir soluk çektiğinde jeongguk huylandığını hissetmişti.

"hah sen kendine ceza vermişsin. tek beni üzmemişsin." alfa kendisine çok büyük bir ceza verdiğinin farkındaydı. omega dile getirmese bile biliyordu.

jeongguk boynunu biraz daha taehyung'a izin verecek şekilde geriye götürdüğünde taehyung'un gözleri kapanmıştı. burnunu beyaz boyna sürtmeye devam ediyordu. dayanamayıp hafifçe öpücüklerde kondurmaya başladı.

omega hissettiği öpücüklerle titrek bir nefes aldı. kalbi çok fazla hızlanmıştı ve dibinde olan alfa bunu fark edebilirdi ki etti de. bununla jeongguk'un boynunu daha uzun öpmüş hafifçe dudaklarının arasındaki eti emip bırakmıştı.

"taehyung..." omega mırıldandığında alfanın tişörtünü tutan elleri de sıkılaştı.

"hm." alfa son bir kez daha öpüp boyundan geri çekildi. beyaz tenlinin boynu kızarmıştı. çok kızarık değildi ama hafif kızarıklıklarıyla harika görünüyordu. taehyung bununla gülümseyip omegayı biraz kendinden uzaklaştırıp bakışlarını yüzüne çıkardı.

omeganın gözleri aldığı yoğun kokuyla ve boynunda hissettiği dudaklarla biraz dolmuştu. taehyung'un bu görüntü karşısında içi gitti. çok, çok fazla öpmek istedi omegayı ama sadece gözlerinden öpüp geri çekildi.

"özür dilerim." diye fısıldadı.

omega "çok istedin diye azıcık affediyorum seni." dediğinde taehyung güldü.

"ona da razıyım ben. seni gördüm ya gerisi hallolur."
jeongguk kıkırdadığında içeriden mingyu seslendi.

"sanırım ben gitmeliyim."

omega onu da içeriye çağırmak istiyordu ya da kendisi de taehyungla gitmek istiyordu. ne yapacağını bilemedi ama daha fazla burda durmak istemediğine karar verince arkasını dönüp gitmek üzere olan alfanın bileğini tuttu.

"dur, bekle burda." taehyung anlamayan bakışlarla ona baktığında jeongguk alt dudağını dişleyip hemen arkasında kapıya koşmuştu.

birkaç dakikanın ardından üstüne hırkasını giyinmiş ve elinde tuttuğu küçük kapla jeongguk kapıda belirmişti. ayakkabılarını da giyip kapıyı kapatmıştı.

taehyung'un kaşlarının hafif havalandığını gören jeongguk alfaya doğru ilerleyip elini tuttu.

"seninle geleceğim." taehyung'un yüzünde gülümseme oluşurken jeongguk da gülümsemişti.

onlar böyleydi işte. tartışırlardı, dengesiz davranırlardı ama her ne olursa olsun hep birbirlerine böyle güzel gülerlerdi...

oh bunu da hallettikk

bakalım ilerde neler olcak. 18. bölüme gelmişiz bile🥺

bölümleri çok uzun tutmayı sevmiyorum ama kısa ve anlaşılmaz olduğunu düşünüyorsanız söyleyin bana daha uzun yapmaya çalışırımm

bir sonraki bölümde görüşürüz 👋🏻

hate you (taekook)Kde žijí příběhy. Začni objevovat