2 ◇ Tutulamayacak sözler

112 23 41
                                    

Keyifli Okumalar
Oy vermeyi unutmayınızzz

***

Jeongguk üç, Taehyung beş yaşında

Her şeyin başlangıcı olan yazın, en sıcak aylarından biriydi. Uykuya düşkün olan kavruk tenli çocuk, bu sefer güne çığlık atarak erken bir vakitte başlamıştı. Gözlerini açtığında uzun süre suyun altında kalmış da tükenmiş nefesiyle yükselmiş gibi soluk soluğaydı. Minik kalbi göğüs kafesinin altında çırpınırken korkuyla etrafa bakmış ve Jeongguk'u aramıştı.

Tenini sarmalamış rahatsız edici bir ıslaklık vardı. Belli ki terlemişti. Alnındaki ve ensesindeki saçlar tenine yapışmış hâlâ gerçeklik algısına varamamıştı. Gözleri bir yerde durmadan Jeongguk'u arıyorken etrafı sanki yeşil bir dumanla kaplıydı. Üzerindeki kırmızı kostümle örümcek ağları atacakmış gibi hissederken Green Goblin'in hâlâ Jeongguk'un peşinde koştuğunu sanıyordu. Bu da yetmezmiş gibi Roket Takımı da işin içindeydi. Tüm kötülerle mücadele etmenin paniğini yaşarken açılmıştı algıları da.

Gözlerindeki ıslaklıkla etrafa bakınırken evinde olduğunun farkına da ansızın varmıştı. Odasının duvarlarındaki desenli duvar kağıtları, ortalıkta dağınık duran oyuncakları, yatağının yumuşaklığı üzerindeki yıldızlı nevresim takımı... her şey bir bir dikkatini çekmiş ve onu bir rüya gördüğü gerçeği ile yüzleştirmişti.

Kalp atışları buna eş olarak normal ritmine dönüş yaparken içini huzursuz eden bir his vardı. Bundan dolayı üzerinden yorganını atıp yüksek yatağından dikkatlice inmiş ve çıplak ayakları zemine bastığı anda yatağındaki oyuncak pokemonunu yakalayıp peşinden sürükleyerek odasından çıkmıştı. Parmak uçlarına yükselip zorca açtığı oda kapısı yüksek bir ses çıkarsa da annesinin bu sesi duymayacağını biliyordu.

Onun uykusu her zaman çok ağır olurdu. Taehyung bu sebeple ses çıkarıp çıkarmamayı önemsemezdi. Paytak adımlarıyla önce hızlıca tuvalete gitti çünkü neredeyse altına yapacaktı.

İşini hallettikten sonra da annesinin odasına koşmuştu. Kapıyı yine parmak uçlarında yükselerek açtı. Togepi isimli pokemonu da hâlâ elindeydi. Kendi odasına göre daha karanlık kalan odada annesini aradı gözleri ve onun, yatağında yaygın bir şekilde, adeta ölü gibi yattığını gördü. Çift kişilik yatağın ortasında yüzüstü bir pozisyondaydı. Üstündeki çarşaf rahatsız edici bir şekilde bedenine dolanmış, saçları birbirine girmiş ve kabarmış haliyle tıpkı çizgi filmlerde gördüğü cadılara benziyordu. Taehyung, annesinin ifadesiz yüzündeki cansızlığa bir süre baktı ve "Anne?" diye seslendi. Ancak onda hiçbir değişiklik olmamıştı, yalnızca duruca nefes alıp veriyordu.

"Anne?.. Ben Jeongguk'u görmek istiyorum."

Annesi yine hiçbir tepki göstermemişti. Bu durum küçük omuzlarını aşağı düşürürken hafifçe dudaklarını bükmüş ve iç çekerek az ışık alan odadan çıkmıştı. Henüz yeni uyanmasına rağmen karnında hafif bir gurultu vardı. Acıktığını hissediyordu ancak önceliği Jeongguk'u görmekti. Bu sebeple adımları endişesiz bir şekilde dış kapıya doğru ilerledi.

Üzerinde, kısa kollu tişört ve şorttan oluşan; dinozor desenli bir pijama takımı vardı. Evden çıkmadan önce minicik boyuta sahip terliklerini de çıplak ayaklarına geçirdi. Togepi'yi bu sefer yerde sürüklemiyor, sımsıkı bir şekilde tıpkı Misty gibi kucağında tutuyordu. Daha önce Jeonggukların evine çok kez gitmişti. İçindeki korkusuzluk bundan kaynaklanıyor olsa gerekti. Evleri birbirine çok uzak sayılmazdı. Aralarında yalnızca iki bina vardı.

Laboratory Rat Kde žijí příběhy. Začni objevovat