Bölüm 55

2K 171 418
                                    

Beğeni ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum💐

Wattpad hesabımı takibe almak için @kitapkolik_46

Bölüm sınırı
120 beğeni
450 yorum

Arkadaşlar yorumları hep aynı kişiler yapıyor. Lütfen emeğe saygı göstererek okuduğunuz bölümle ilgili duygu ve düşüncelerinizi yazar mısınız? Sizlerin yorumları beni motive ediyor. Teşekkür ederim💐

Keyifli okumalar dilerim💐

🌿🌿🌿🌿🌿

İnsanoğlunun yaptığı iyilikte, kötülükte bir gün dönüp dolaşıp kendini buluyordu.

Bu dünyada herkes kendi kalbinin ekmeğini yiyordu.

Güneş herkes için doğarken bana sadece cılız ışıklarını göstermişti.

Kimsenin bilmediği derin korkularım vardı. Çocukluğumda tehdit ve korkularla büyütülmüştüm. Ne tamamen beyazdım ne de tamamen siyah.

İçimdeki kopan fırtınayı da, içimde yanan ateşide kimseye anlatmazdım. Yıllardır yalnızlığı dost edinen biri için içindekileri anlatmak çok zordu.

Bu odadaki herkes ağzımdan çıkancak iki kelimeyi bekliyordu. Ama ben her zamanki gibi susuyordum. Bana konuşmayı değil susmayı öğretmişlerdi.

Herkesin çocukluğu rengarenk renkleri taşırken benim çocukluğumun tek bir rengi vardı. Katran karası...

Okyanus mavisi gözlerin sahibi beni sarıp sarmalasada içimdeki korkuları atamıyordum. O da biliyordu korktuğumu. Tüm korkularımı almak istermiş gibi gece karası gözlerimin derinliklerine bakıyordu.

"İnci Tanem bana güveniyor musun?" bu soruda nerden çıkmıştı. Okyanus mavisi gözlerin derinliklerine baktığımda benden bir cevap beklediğini anladım. Kuruyan dudaklarımı ıslattığımda gözlerini gözlerimden ayırmamıştı.

"Evet güveniyorum." sesim fısıltı şeklinde çıksada beni duymuştu. Dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrıldığında okyanus maviliklerine güneş doğmuştu.

"Yüzüğün nerede?" Elif'in sert çıkan ses tonunu duyduğumuzda gözlerimizden teması kesmiştik. Ömer'in beni saran kolları gevşediğinde üşüdüğümü hissettim. Bir adım geriye çekilen adamla birlikte Elif ve abim görüş açıma girmişti.

Abimin gözleri parmaklarındayken sıkıntıyla soluduğunu işittim. Elini saçlarından geçirdiğinde gözleri Elif'e mahcup şekilde bakıyordu.

"Kerem basit bir soru sordum. Yüzüğün nerede?" Ömer'in sol elinin parmağında platin yüzüğü yerinde dururken, abimin sağ elinin parmağında olması gereken yüzük yoktu. Benim için büyütülecek bir olay değildi ama Elif bu tarz şeylere çok önem veriyordu. Henüz yeni nişanlı olduklarını düşünecek olursak abimin sorumsuzluğunu göz ardı edemezdim.

Hepimiz abimin açıklamasını beklerken, abim sıkıntıyla soludu.

"Şey... Elif sabah duşa girdiğimde komidinin üzerine koymuştum. İnsan alışkın olmayınca işte... unutmuşum..." dediğinde Elif daha da sinirlenmişti.

Elif hastahanede olduğunu hatırlamış gibi bağırmamak için kendini zor tutuyordu.

"Bunu bildiğim iyi oldu. Ne de olsa bende 10 defa nişanlanıp parmağımda yüzük taşıyorum. Demek bir hafta da unutuluyormuş." dediğinde abime bakıp sinsi gülümsemesini gönderdiğinde abim Elif'e bir adım attığında Elif eliyle durdurmuştu.

Yasemin KokusuOnde histórias criam vida. Descubra agora