Fire, Doctor! | Minsung

⋆༺𓆩11𓆪༻⋆

Minho hastaneden taburcu olalı neredeyse üç hafta olmak üzereydi.

Yaraları güzelce iyileşmiş fiziksel acılarından geriye hiçbir eser kalmamıştı.

Arda kalan tek şey deforme olan derisiydi ve çoktandır bildiğiniz gibi Minho bunun bir sorun olduğunu düşünmüyordu.

Kundaklama olayları eskisi kadar yoğun değildi fakat bu hiç olmadığı anlamına da gelmiyordu.

İtfaiyeciler başta olmak üzere diğer tüm ekipler de her zamanki gibi görevlerinin başındaydı. 

Neyse ki birkaç sivil toplum örgütünün birleşerek açmış olduğu davada birkaç büyük gelişme olmuş ve tüm bunların hükümet bağlantılı ırkçı grupların planlı faaliyetleri olduğu ortaya çıkmıştı.

Bu da hükümetin neden bunca zamandır sessiz kaldığını vurgular nitelikteki geçerli bir bulguydu.

Saldırgan grubun büyüklüğü henüz tam olarak bilinmiyor, faaliyetleri ise kaldığı yerden devam ediyordu.

İtfaiye merkezinin bahçesine üç numaraları ekibin arabası yanaşırken diğer ekipler de istirahatlerine devam ediyorlardı.

Üç numaralı ekibin şefi araçtan inip tutulmak üzere olan sırtını gerdirirken konuştu ''Lütfen bolca yemek sipariş ettiğinizi söyleyin.''

Bir numaralı ekibin şefi yanıtladı ''Kutu kutu pizza aldık, mutfakta.'' üç numaralı ekibin üyeleri yorgun bedenlerini mutfağa doğru yönlendirirken Minho sordu ''Araçlarınızda eksik var mı?''

Üç numaralı ekipten biri yanıtladı ''Evet.'' Minho başını olumluca salladı ''O halde biz ilgilenelim siz de biraz dinlenin.''

Minho iş arkadaşlarının araç bakımını yapmak için harekete geçti. O sırada iki numaralı ekibin arabası da üç numaralı ekibin aracının hemen yanına park etti.

Bir numaralı ekibin şefi, iki numaralı ekibin şefine sordu ''5 ve 6. ekiplerden haberiniz var mı? Görev değişimi yapacak yapacak mıyız?''

Bir numaranın ekip şefi yanıtladı ''Henüz herhangi bir bilgi alamadık ama beş numara en son intihar vakasına gidiyordu.''

Yaklaşık olarak on beş dakika sonra merkezde anons yapıldı ''Bir numaralı ekip, belediye binasının bulunduğu sokakta zincirleme trafik kazası.'' ihbarı alan ekip hızla hazırlanırken anons devam etti.

''Dört numaralı ekip, ***** hastanesinde patlama sebepli yangın ve rehine ihbarı. 5 numaralı ekip olay yerinde sizi bekliyor, detayları yolda beşinci ekibin şefinden alacaksınız.''

Minho hastanenin ismini duyar duymaz olduğu yerden tıpkı bir ok misali fırladı ve koruyucu kıyafetini saniyeler içerisinde giyinip kuşandı.

''Merdivenli ve küçük aracı da yanımıza alıyoruz.'' emrinin ardından büyük söndürme aracına doğru koştu.

Ekip arkadaşlarını kontrol etme gereği duymadan aracın içine girdi ve doğruca beş numaralı ekibin şefine ulaştı.

Kalbindeki korku sebebiyle elleri soğuyordu.

Ekip arkadaşları da benzer bir hızla arabaya bindiğinde şoförler direkt olarak gaza bastı.

Çok da uzak olmayan hastane görüş alanlarına girdiğinde Minho'nun göğsü daha yoğun bir şekilde sıkıştı.

Minho'nun içinde bulunduğu itfaiye aracı diğer itfaiye ve kolluk kuvvetleri araçlarının arasından sıyrılarak müdahale için kendisine uygun bir yer arıyordu.

Hastanenin bahçesi mahşer alanından farksızdı. Şu anda iyi olan, yani en azından iyi kabul edilebilecek tek şey buranın özel bir hastane olmasıydı.