Fire, Doctor! | Minsung

⋆༺𓆩29𓆪༻⋆

Uçaktan iner inmez taksiye atlayarak yakınlardaki bir araç kiralama şirketine ulaştılar.

Jisung beğendiği aracı kiralamaya yönelik olan evrakları imzalarken Minho da onun hemen yanındaki sandalyede sessizce oturarak evrak işlemlerinin bitmesini bekliyordu.

Kiraladıkları aracın içine yerleştiklerinde akıllarında kısa bir tur yapmak vardı ancak açlıkları bu kararı hızla etkileyerek vazgeçmelerini sağladı.

Yol üstünde gözlerine kestirdikleri küçük bir dükkanda yemek yeme kararı aldılar. Lezzetli ve doyurucu yemeklerin ardından da yeniden araçlarına atlayarak kiraladıkları eve doğru yola koyuldular.

Minho daha önceden gelmiş olduğu bu küçük tatil kasabasında kiraladıkları aracı sürerken Jisung da arabanın camından dışarıyı izliyor ve çevreyi elinden geldiğinde keşfetmeye çalışıyordu.

''Burası fazlasıyla sakin görünüyor.'' dedi Jisung ve Minho ona direkt olarak katıldı ''Evet, buradayken ruhum dinleniyor.''

Jisung kaşlarını çatarak Minho'ya doğru döndü ve duygusuz bir tavır eşliğinde sordu ''Buraya kaç defa geldin?''

Minho, Jisung'un kıskandığını anladığında onunla küçük bir oyun oynamak istedi fakat sonra bu kararından vazgeçti.

''Bunu daha önce de konuşmuştuk Sungie. Buraya yalnızca Sangil ile bir defalığına gelmiştim.''

Jisung başını yeniden cama doğru döndürürken konuştu ''Güzel, yalnızca emin olmak istemiştim.'' sözlerini bitirdiğinde camı açtı.

Ilık rüzgar direkt olarak yüzüne vurarak uzun saçlarının geriye doğru savrulmasını sağlıyorken yol kenarlarında yer alan çiçeklerin kokusu da ciğerlerine doluyordu.

Bir elini dışarıya uzatarak yeniden konuştu ''Minho, kendimi bir konuda oldukça rahatsız hissediyorum.''

Minho arabanın hızını düşürerek sordu ''Hangi konuda?'' doğrusu alabileceği yanıtın olumsuz olma ihtimalinden dolayı biraz korkuyordu.

Jisung onun sorusunu ertelemeyerek yanıtladı ''Jeehyuk hyung'un babası Bay Kim hakkında.'' dudaklarını hafifçe büzerek devam etti.

''Onu orada yalnız bırakmak beni gerçekten de çok rahatsız ediyor. O her gün tek başına ve bilirsin, yalnızlık gerçekten de çok zor.''

Jisung ve Minho, tatile çıkmadan birkaç gün önce Bay Kim 'i güzel bir kahvaltıya götürerek günün geri kalanını da onunla birlikte geçirmişlerdi.

Jisung, Bay Kim'i gerçekten de çok sevmiş ve onunla direkt olarak sıkı bir gönül bağı kurmuştu.

Bay Kim'in Minho'ya karşı olan davranışlarına tanık olmak ise Jisung'un kalbini adeta parçalayıp geçmişti.

Çünkü Bay Kim ve Jisung bir noktada birbirlerinin zıttı, bir diğer noktada ise birbirlerinin aynıydı.

Daha net açıklamak gerekirse eğer Jisung öz babasını -manevi olarak- kaybetmiş, bu durumun yokluğunu deneyimlemiş ve babasızlığın acısını da yıllar boyunca çekmişti.

Ardından da Jisung, öz babasının yerini bir yabancıyla doldurarak o yabancıyı öz babası olarak görmeye başlamıştı.

Benzer bir durum Bay Kim için de geçerliydi.

Bay Kim öz oğlunu acımasız alevler sebebiyle yitirerek evlat kaybının ne denli zor olduğunu deneyimlemek zorunda kalmıştı. Ve ne yazık ki bu durumun acısını da halen çekmekteydi.

Bay Kim, yitirmiş olduğu Jeehyuk'un yerine bir başkasının oğlu olan Minho'yu koymuş ve onu kendi öz evladıymışçasına sevmeye başlamıştı.