CRUSH AGENT - 28 ☆YANIK☆

6.2K 452 333
                                    


                  ☆Bölüm - 28☆

Kolundaki gümüş detaylı saate bakıp yarım saate kadar çıkma planını geçirdi içinden. Kris'in anlattığı her ne kadar kafasına yatmış olsada emin olamıyordu. Sanki bi adım daha ileriye gitmesi gerekiyormuş, en mükemmel hediyeyi vermesi gerekiyormuş gibi hissediyordu. Çünkü Luhan gibi bir mükemmele sahip olmak bunu gerektirirdi.

"Bu pekte yakın bir geçmiş sayılmaz aslında." dedi kararsız bakışlarıyla.

"Herneyse." Sehun'u geçiştirip kaldığı yerden devam etti Kris. "Luhan için anlamlı olacağını düşünüyorum. Fakat fazla zamanımız yok."

"Kesinlikle."

"Onlara ulaşabilecek misin?"

Sehun derince iç çekip omuz silkti.

"Denerim."

"Hey! Baksana, o gün ki gibi mi giyinseniz?"

Sehun güçlü kahkahasını eliyle bastırdı.

"İMKANI YOK!"

"Hadi ama.."

"Kris!"

Sehun'un ısrarlı reddedişlerine  gülerek, etrafına bakındı uzun adam. Sağındaki bloknotlardan birini ve yanındaki kalemkutusundan siyah tükenmez olanı aldı. Ufak bir not kağıdı yeterli olacaktı. "İşimi görür." diye mırıldanıp aranacaklar listesini oluşturdu.

Sehun teker teker yazılan isimlere göz gezdirirken  "Onun numarası bende var." diyerek atıldı.

"Durmandaki amaç ne o halde?"

Sehun kafa sallayıp telefonunu çıkardı. Numaranın değişmiş olma ihtimalini düşündükçe içi içini yiyordu bir yandan.

"Çalıyor."

Kris sesi duyduğunda parmağını dudaklarına koyup sessiz olmasını ima etti.

Neyseki telefon açılmıştı.

"A-alo?"

Sehun heyecandan kekeliyordu.

"Alo?"

"Ah, selam. Ben Oh Sehun." karşıdakinden şaşırma nidâları yükselirken Sehun gülümseyerek devam etti.

"Uzun zaman oldu ha?"

●•●•●•●•●•●•●

Kris ile yaptığı uzun soluklu doğum günü planı konuşması nihayet bittiğinde huzurla evin yolunu tutabilmişti pekâla.

Artık endişesi, ne yapacağını düşünmekten değil, nasıl yapacağından kaynaklanıyordu. En azından bir aşama kattetiğine şükretti aklınca.

Aslında bu akşam Luhan'ın evine gidecekti. Her cumartesi olduğu gibi..
Ancak yarın önemli bir gündü ve hazırlık yapmalıydı. Luhan'ı bir şekilde geçiştirebilirdi.

Dolabından aldığı kısa kollu buz mavisi tişörtünü, gömleğini çıkarttıktan sonra hızla giyip altına en rahatından bir şort geçirdi. Ardından Luhan'a bu akşam gelemeyeceğine dair kısa bir mesaj çekip işe koyulmak üzere çalışma bölümüne geçti.

Karanlık odasının kapını açarak içeri geçtiğinde masa lambasının loş beyaz ışığını açarak derin bir ambians yarattı. Çünkü o Oh Sehun'du. Gizemi severdi.

Dişlerini soğutacak bir nefes çekip masanın sağ alt çekmecesinden çıkardığı kırmızı kadife kutunun kapağını kaldırdı.

Yüzüne yayılan geniş gülümsemesi eline aldığı her bir resimle daha da büyüyordu.

CRUSH AGENTWhere stories live. Discover now