26.BÖLÜM

1.4K 136 127
                                    




- Buray - İnci





Yeni bölümü bekleyenleri göreyim 😍

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.





Yeni bölümü bekleyenleri göreyim 😍


Yağmura aldırış etmeyen çılgın ruhumuz her şeye kafa tutmaya can atıyordu. Dallarında yaprak kalmayan ağaçların arasında ilerlerken Göktuğ'un kokusu tüm arabayı sarmıştı. Direksiyonu bırakıp sadece onu izlemek istesem de tüm dikkatimi yola vermeliydim. Sanki ona tüm hünerlerimi sergilemezsem içimde ukde kalacaktı.

''Gülme,'' dedim gülmemi bastırmaya çalışırken. ''Benim sürdüğüm arabalar bu arabanın yanından bile geçmez. Hem, bu kadar lükse kaçmana gerek yoktu Göktuğ.''

Yarışmalarda yanlış cevap veren adaylara çalan ikaz sesi gibi bir ses çıkarttı. ''Yanlış cevap. Tekrar sor.'' Sağa sinyal verip direksiyonu ortaladım. ''Benim sürdüğüm arabalar bu arabaların yanından bile geçmez. Bu kadar yüksek meblağlı bir araba neden aldın?''

''Yanlış. Bir hakkın kaldı tekrar sor,'' dedi bıkıp usanmadan. Derin bir nefes alınca göğsüm şişti ve omuzlarım yükseldi. ''Ben bu kadar lüks bir arabayı hak etmiyorum. Herhangi bir araba almak varken neden bu araba?''

''Elendin, sağa çek direksiyona ben geçeceğim.''

''Ne?''

Ciddi olmadığını düşünürken o emniyet kemerini çoktan çözmüştü. ''Şoför benim çekmiyorum hadi direksiyona geç bakalım,'' deyip Göktuğ'a kafa tuttum. Ellerini dizlerinin üzerine yerleştirip büyük bir ciddiyetle sağa çekmemi bekledi. Sinyal verip kenara çektim ve bir santim bile yerimden kıpırdamadım. ''Yarışmaya katıldığımı bilmiyordum,'' dedim çiseleyen yağmuru izlerken.

''Bilsen hazırlıklı mı gelecektin?''

''Göktuğ...''

Koltukta yan dönüp kollarını göğsünde birleştirdi. Kazağının altında belli olan pazuları ben buradayım diye çığlık çığlığa bağırıyordu. Bakışlarımı kollarından çekip kıstığı gözlerine çevirdim. ''Ben böyle lüks bir arabayı hak etmiyorum ne demek Rüya?'' Buna mı takıldın der gibi gözlerimi devirdim. ''Öyle ama,'' diye direttim. ''Deneme sürüşü için yağmurlu bir hava seçmeseydik keşke. Yollar kaygan...''

''Bugün bu arabayı kontrol etmeye alışırsan diğer günler zorlanmazsın,'' dedi. Radyonun sesini kısıp yan aynalardan yaklaşan polis arabasına baktım. ''İlk günden denetime takıldın şanslısın güzelim.'' Arabasından inen polisi görünce camı araladım. ''Kolay gelsin,'' deyip gülümsedim.

''Ehliyet ve ruhsatınızı görebilir miyim?''

''Tabi...''

Torpidodan ruhsatı çıkartırken memur, ''Nasılsınız Göktuğ Bey?'' diye sorunca şaşırmadan edemedim. Sonra ise onun tanınan bir iş adamı olduğunu hatırlayınca bunun normal olduğunu içimden birkaç kez tekrarladım. ''İyiyim sağ olun. Rutin kontroller mi?''

KARAYELΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα