Metanoia

Üçüncü Bölüm

bolumu yazarken kafam cok karisti az kalsin Utahime ve Shokoyla grup yazcaktim aq

sinir: 45 oy 75 yorum (arkadaslar lutfen sinirlari doldurmaya ozen gosterelim)

"Doğru yerde olduğumuza eminim," Utahime şaşkınca mırıldandı. "Ama yine de tanıdık hiçbir surat göremiyorum." Arkadaşın şikayet etmeye devam ederken sen de biraz pişmanlıkla arkasından ilerliyordun. Birkaç gün önce Geto ile yazıştıktan sonra onun bu teklifini kesinlikle göz ardı etmeye ve hayatına kaldığın yerden devam etmeye karar vermiştin aslında fakat aynı günün akşamında eski arkadaşın Utahime heyecanla seni arayıp hafta sonu için herkesin davet edildiğini, gitmezseniz çok mutsuz olacağını söylemişti ve işte şimdi bu eski ve biraz kasvetli barın içindeydin.

"Şuraya oturup gelmelerini bekleyelim." Utahime köşedeki boş masalardan birisini gösterdi ve senden cevap beklemeden oraya yöneldi. Onu takip etmeden önce kol saatini kontrol ettin ve aslında şimdiye kadar herkesin toplanmış olması gerektiğini fark ettin. Kendi kendine gözlerini devirdin ve Utahime'nin tuttuğu masaya oturdun.

"Eğer on dakikaya gelmezlerse buradan kalkıp gideceğim İoiri." Homurdandın. Geç kalınmasından hiç hoşlanmazdın ve üstelik geç kalan kişi lise hayatındaki bir numaralı düşmanınken sinirlerin daha çok geriliyordu.

Kız arkadaşın, hafif üzgün bir ifadeyle sakinleştirme amaçlı bileğini tuttu ve yavaşça okşadı. Soğuk parmaklarının cildinde yarattığı etkiyle hafifçe irkildin ve başını kaldırıp Utahime'ye baktın. Liseden beri kendi yöntemleriyle seni koruyup kollamaya çalışır, seni daha aktif birisi yapmaya çalışırdı ve dürüst olman gerekirse şimdi olduğun konumu az da olsa ona borçluydun. Utahime hayatına hiç girmemiş olsaydı muhtemelen sosyal iletişim becerilerin şimdikinden bile kötü olacaktı.

Dudağının kenarında senin için nadir olan bir gülümseme belirdi ve elini arkadaşının elinin üzerine koydun. "Eğer gelmezlerse belki ikimiz eski günlerin hatırına birkaç kadeh kaldırırız?" Utahime'nin gözleri sevinçle parıldadı ve gözünün altındaki deri kırıştı.

"Güzel olur Y/N."

"Ah canım, bensiz nasıl planlar yapıyorsunuz öyle?" Arkanızdan yükselen tanıdık kadın sesiyle ikiniz de arkanızı döndünüz. Shoko İeri, dudaklarının arasında döndürdüğü sigarasıyla sırıtarak karşınızda dikiliyor, kollarını iki yana açıyordu sizin için. "Hadi kalkın da eski arkadaşınıza sarılın."

Ufak bir kıkırtıyla ayaklandın ve kollarını Shoko'nun incecik beline sardın. Shoko lisede çoğu zaman Geto ve Gojo ile takılmış olsa da onunla aranız her zaman iyiydi. Hatta son birkaç yıl içerisinde onunla iletişim bile kurmuştunuz. Üçlü arkadaş grubu içinde muhtemelen en sevdiğin kişiydi Shoko.

Shoko, tek koluyla seni sarmadan önce dudaklarının arasındaki sigarayı zarifçe çıkarttı ve sıcacık dudaklarını hızlıca yanağına dokundurdu. Şaşıracak zamanı bulamadan genç kadın hızlıca geri çekildi ve sigarasından bir nefes alıp geriye doğru üfledi. "Fiziksel temastan hoşlanmıyorsun biliyorum ama bunu yapmak zorundaydım. Sizi özlemişim kızlar!"

Parmak uçlarını hafifçe yanağına dokundurup gülümsemekle yetindin. Evet, temastan hoşlanmazdın fakat Shoko'dan gelecek hiçbir temasa 'hayır' diyemezdin. Utahime de Shoko'ya sarıldıktan sonra yeniden masaya yerleşmiştiniz.

"Peki, diğerleri nerede? Başka kimler gelecek?" Utahime sabırsızca mırıldandığında ilgiyle başını salladın. Shoko yanaklarını şişirerek önce kol saatine baktı ve sonra arkasını dönüp barın kapalı kapısına göz attı.

"Satoru, Suguru ve Kento gelecek. Nanami'yi hatırlıyorsunuz değil mi?" Dedi Shoko sırıtarak. Utahime ile sen kaşlarınızı çatıp bu ismi hatırlamaya çalışmıştınız.