𝟎𝟑. THALIA, SORUN DEĞİL

91 15 19
                                    

𝖕𝖆𝖗𝖆𝖑𝖞𝖟𝖊𝖉 ↳ act one. Senin ölümün olacağım. ➤ The scorch trials
˚⁀➷ Bölüm iki. ❛ Thalia, sorun değil ❜

─── THALIA'YA GÖRE YATAKTA YATMAKTANSA BETON ZEMİNDE YATMAK DAHA RAHATTI

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

─── THALIA'YA GÖRE YATAKTA YATMAKTANSA BETON ZEMİNDE YATMAK DAHA RAHATTI.

Bu sebepten dolayı da ne yastığı ne de üzerine örteceği bir battaniye olmadan yatakhanenin zemininde uzanıyordu. Sağ kolunu kafasının altına koyup yastık niyetine kullanırken odayı aydınlatan tek ışığın tavana vuruşunu izliyordu.

Bu onu az da olsa rahatlamasını ve gecesini uyuyamadan çabucak geçirmesini sağlıyordu. Çünkü o soğuk zeminde yatıp tavana boş gözlerle bakarken ova'yı hatırlıyordu. Ova da geçirdiği tüm geceleri tekrardan yaşıyormuş gibi hissetmesine neden oluyordu. Orayı özlüyor muydu emin değildi ama buradan daha iyi olduğunu söyleyebilirdi. Çünkü ovadayken kendini bir nebze özgür hissediyordu. Evet, etrafı dört koca duvarla çevriliydi fakat buna rağmen çimenleri, yeni kesilmiş ağaçların, yapılan yemeklerin kokusunu, arkadaşlarının sesleri duyabiliyordu.

Yine aynı durumdaydı, kapana kısılmıştı, etrafında dört beton duvar vardı ancak öncekinden büyük bir fark vardı. Burada ne hissedebileceği çimenler, ne ağaçlar ne yemeklerin kokusu ne de arkadaşları vardı. Burada sadece ve sadece o ve içinde ki karamsar düşünceler vardı.

Böylelikle bu asla hatırlamak istemediği anılarını ortaya çıkartıyordu. Ovaya geldiği ilk zamanı. Gözlerini göğe ve parlak güneşe bakan bir kutuda açmıştı. Yağmurda kalmış bir kedi gibi titrediği duygusunu şimdi bile hala hissedebiliyordu. Adı haricinde hiçbir şeyi hatırlayamadığının verdiği korkuyla bir süre kutunun içinde ki sandıkların üzerine oturup beklemişti. Belki hafızası geri gelir, başka şeyler hatırlayabilir diye. Ama düşündükleri gerçekleşmemişti ve Thalia sonunda karşısına ne çıkacağını bir huşu içinde izlerken kutudan kendini yukarı çekmişti.

İlk gördüğü şey iki kocaman duvarın arasında kalan beton yoldu.

Sonrasında başını çevirip tüm ovayla karşılaşmıştı. O kutunun hemen yanında kutuya düşmekle düşmemek arasında ki ince çizgi de yer çekimine meydan okurken bulunduğu yer içinde o kadar küçük hissetmişti ki.

Yapayalnız olduğu gerçeği kısa süre içinde kafasına dank etti. Etrafa bakmadan veya birilerine seslenmeden önce. Burada bir tek o olduğu bir aptalın bile anlayabileceği şeydi. Hiçbir yerleşim belirtisi veya herhangi bir canlı belirtisi yoktu. Bir ses veya herhangi bir şey. Thalia uzunca bir süre orada dururken tek hissedip duyabildiği şey rüzgarın saçlarına usulca vuruşu ve titremeseydi. Ancak omuzlarının titremesi kesinlikle duyduğu korkudan kaynaklanmıyordu. Çünkü nedense kutudan çıkıp önünde ki manzarayla yüzleşince içine garip bir rahatlama hissi yerleşmişti.

Thalia'yı sonunda harekete geçiren rüzgarın çıplak omuzlarını vurup onu üşütmesiydi. Tekrardan kutuya inip sandıkları açıp dikkatle incelemişti. Bulduğu bir kapşonluyu giydikten sonra kutudan tırmanıp ovayı gezmeye başlamıştı. Labirentin içine tabii ki girmek gibi bir hataya düşmemişti. Bu yüzden zekasına şükrediyordu. Tüm ovayı gezdikten sonra ve buradan o duvarların arasında ki boşluk hariç hiçbir çıkış olmadığını gördüğünde de oraya yönelmişti. Adımları yavaş ve dikkatliydi, çimenlere sertçe basıyor adımlarını sanki kalıcılaştırmak istiyordu. Buradayım ve yaşıyorum der gibi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 09 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

𝐏𝐀𝐑𝐀𝐋𝐘𝐙𝐄𝐃,❪ minho ❫Where stories live. Discover now