"Sanırım benimle vakit geçirmekten hoşlanmaya başlıyorsun."dedi.Böyle demesini beklememiştim.
"Belki de.."dedim ama aslında cevabımın evet olması gerekirdi.İnsanlara baktığımda gözlerinin arkasında koca bir boşluk görürdüm çoğu zaman ama bu Clarke i...
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
—
"Neden geldin ?"dedim yüzüne bakmadan.Sanki önümdekilerle ilgileniyormuş gibi.
"Konuşmamız gerekiyor o yüzden geldim.Dün yüzüme bakmadın şimdi bakacaksın."dedi kapıyı kitleyerek.
"Konuşacak bir şeyimiz yok.Gitmemi istedin ve gittim.Yüzüne neden bakacakmışım ?"
"Senden hayatımdan çıkmanı istemedim.Bana sinirlisin anlıyorum..Yüzüme bakmaman beni mahvediyor."dedi sinirle.Asıl sinirli olması gereken bendim.Oturduğum yerden kalkıp bağırmaya başlamıştım bile.
"Beni kırdın Clarke.."
"Üzgünüm Lexa..Beraber gitseydik Bellamy başkalarına bir şeyler söyleyebilirdi."
"O bir erkek.Başkalarına Lexa beni boğdu mu diyecekti ? Gururunu hiçe sayıp kendini küçük düşürmezdi eminim."Bu düşündüklerimde haklıydım.Hiçbir şey demezdi kimseye.
"B-ben bunu düşünemedim."
"Düşünmeliydin.Senin için önemli olan ben değil miyim ? Yani önceliğin ?!"
"Öylesin Lexa.Ben sadece geçen akşam sağlıklı düşünemedim.Hatalı olduğumun da farkındayım zaten."dedi üzgünce.
"Bak Clarke, gözümü kapatıyorum seni düşünüyorum.Gözümü açıyorum seninle kalkıyorum.Aklım ruhum fikrim bütün benliğim seninle dolu anlamıyor musun bunu ? Benim için hayatta her şeyde ilk önce sen geliyorsun ama anlaşılan senin için böyle değil. Bana git dedin ya sen ! Asla ağzından duymayı düşünmemiştim bu kelimeyi."dedim eğer bu kata birileri gelirse bu söylediklerimi kesin duyarlardı.
"Günlerce haftalarca seni düşünmeden geçirdiğim tek bir gün bile olmadı.Baştan beri hislerimden kaçmaya çalıştım ama yapamadım işte.Git dedim çünkü geçen akşam da korktum anlıyor musun ?"dedi haykırırcasına sanki.
Boynundan tutup onu yavaşça kapıya yasladım.Bir yandan sinirliydim bir yandan da..Bir yandan da ona deli gibi açtım.Her zerresine.
"Korkutuyor muyum seni ? Bu kadar mı kötü biriyim gözünde ? Geçen gece bana nasıl baktığını gördüm."Arzuyla doluydu gözleri.Şu anda dudaklarıma bakıyordu.Sonrasındaysa gözlerime baktı.
"Sen beni asla korkutmadın.Beni korkutan tek şey sana olan aşkımın büyüklüğü Lexa !"
Dediğinde anladım ki beni istiyordu.Ben de onu istiyordum.Vücudundaki kıvrımlardan tüm hücrelerine kadar hem de.
Boynunu sıktığım elimi hafifçe gevşettim.O da beni belimden tutarak duvara yapıştırdı ve dudaklarımı öpmeye başladı.O kadar tutkuluydu ki..Söylediklerimde yanılmamıştım.Birbirimizi istiyorduk işte.Bir yandan elbisesinin arkasındaki bağları çözmeye çalışıyordum.Biraz zorlanmıştım ama yine de yapmıştım bir şekilde.Sonra omuzlarından tutup ben onu duvara yasladım ve dudaklarımı boynuna götürdüm.O da bir yandan benim elbisemin askılarını çözüyordu..Elini enseme yerleştirip daha da bastırdı başımı boynuna.Çok hafif bir inilti çıkardı ağzından.B-bu çok tahrik edici bir şeydi.Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki..Damarlarımdaki kan fışkırmak üzereydi.Clarke'ın bana hissettirdiği her şeye vücudum tepki veriyordu.
