Just a Two Of Us // Namjin

Gece 6: Yalnızlığına, yalnızlığımı katayım.

"Hassiktir lan ordan!" Yoongi'nin ani küfürü Namjoon'u korkutsada ne olduğunu soramadan Yoongi tekrardan girmişti.
  "Seni 1 ay yalnız bırakıyorum sen gidip el alemin mühendisinden hoşlanmaya başlıyorsun!" Namjoon, Yoongi'nin sözü ile boğazına kaçırıdığı soju yüzünden öksürmeye başlamıştı. 

Ona iki saniye soluklanma fırsatı vermeden tekrardan lafa girdi Yoongi: "Oğlum sen cidden manyadın iyice evire çevire dövmek lazım bir seni kafan yerine gelsin." Namjoon olanlara anlam veremeyen gözlerle hyunguna dönüp: "Ne saçmalıyorsun hyung? Ne hoşlanması sadece birden yakın oluverdik işte" dedi.

Sesindeki şaşırmış ton Yoongi'nin iyice sinirlerini gererken "Lan olum daha adam kimdir neyin nesidir anlatmadan biasını öven kızlar gibi adamın dudaklarını ve kahküllerini anlattın lan bana!"
(Y/N: Ayıp, ben Jin'i öyle anlatmıyordum.)
sesi sonlara doğru yükselmiş olan Yoongi, Namjoon'a dönüp yanlış anlaşıldığını anlayınca elini Namjoon'un omzuna atıp:

"Yah! Bakma bana köpek yavrusu gibi üç katım adamsın." Namjoon yüzünü eğip Jin'den cidden hoşlandığını mı düşünse yoksa Yoonginin buna verdiği sert tepkiyi mi düşünse bilemezken Yoongi, Namjoon'un omzundaki elini daha çok sıkıp "Namjoonie kızmadım. Ahh ne aptalım kızmadım tabiki kaldır başını. Seni o kadar dalmış görmek mümkün değil gibi düşünürdüm. Sadece arkadaş olduğunuz bir ayda ona bu kadar bağlanman beni endişelendirdi."

Namjoon onu olduğu gibi kabul edip seven tek insan hakkında saçma şeyler düşünmeyi bırakıp ferah bir nefes verirken Yoongi'nin gözlerine bakışlarını kilitleyip "Hyung sen olmasan ne yapardım ben." diyebildi. Jin'in yanındayken oluşan garip mide bulantısının sebebini Yoongi'nin patavatsızlığı sayesinde bulmuştu. O an ona teşekkür edip sarılabilirdi hoş bunu yapsaydı Yoongi, huysuz bir kedi gibi onu itekler ayrıldıklarında bacağına sert bir tekme geçirirdi.

"Salak salak dalıp gitmeyi bırakta anlat bakalım sen. Kim benim, ayıyla tek farkı 3 kelime fazladan konuşabilmek olan kardeşimi bir kraliyet prensine dönüştürdü?" Namjoon ikide bir sojunun da etkisiylede kıkırdayarak Jin'in yüzünün ve karakterinin her detayını anlatırken Yoongi küçük kardeşinin haline bir kahkaha patlatmak istedi ama yapmadı.

Yoongi, Namjoon'un onu abisi ve ailesi saymış olduğunu bilsefr ailesinin boşluğunu tek başına dolduramadığını gencin her gece nasıl bir yalnızlık çektiğini biliyor ama ilk defa gözlerinin derinliklerindeki o yanlızlık ifadesinden yoksun bir Namjoon izliyordu. Hoşuna gitmişti bu Namjoon onun. Jin hakkında konuşmayı bırakmıyor arada kocaman ellerini büzerek ve şirin sesler çıkararak onun tatlılığı hakkında konuşuyordu.

Yoongi kardeşinin omzuna elini koyup her zaman yaptığı gibi diğer eliyle şaçlarını karıştırmaya başladı. "Yah! Hyungg cidden saçlarım çok kötü olacak yapma!" Ona aldırmayıp devam eden Yoongi bu gece kardeşinin bu kadar mutlu olması karşılığında içi rahat bir uyku uyuyacaktı.

                                          ...

"Acaba önceki hayatımdada senin gibi huysuz ve sarhoş bir kediyi çektim mi hyung? Ahh çok
yazık bana." Omzunda taşıdığı sarhoş adamı evinin kapısından içeri sokarken sitemle konuşmuştu Namjoon. Sarhoş hyunugunu evine bırakınca arabasına binip evinin yolunu tuttu. Sarhoş olmamasının getirdiği düşüncelerden arınmak için markete girip bir kaç şişe soju aldı.

Yoongi ile ne zaman içmeye gitseler o önceden sarhoş olduğu için çok içmez onu evine bırakmak için ayık kalırdı. Ama bu gece farklıydı sarhoş olmazsa Jin hakkında düşünmeyi bırakamaz gibi hissediyordu. Cidden ondan hoşlanıyor olabileceği gerçeğini çoktan kabul etmişken Jin'in ondan hoşlanmama ihtimalini kabul edesi gelmiyordu. Ödemeyi yaptıktan sonra telefonu titremeye başladı.