0.1

46 14 7
                                    

054*****: Hanımefendi ben sizden bir buket orkide sipariş etmiştim ama elime ne olduğunu bilmediğim değişik bir çiçek geldi. Lütfen orkideleri saat 15.00 olmadan bana ulaştırın. (12.32)

Siz: NE!? (15.01)

054*****: Tebrikler! Sizi şikayet edeceğim. İşinizi doğru dürüst yapamıyorsanız hiç yapmayın daha iyi!

Siz: Beyefendi bir yanlışlık olmuş olmalı gerçekten nasıl olduğunu bilmiyorum ama tatlı dille
konuşursak sorunu çözebiliriz bence!

054*****: Karakolda görüşürüz!

Siz: Beyefendi lütfen açıklamama izin verin. Bir yanlışlık olmuş.
(Gönderilemedi.)

Siz: ALLAH SENİN BİN BELANI
VERSİN BE ADAM!
(Gönderilemedi.)

Siz: Görüşelim bakalım.
(Gönderilemedi.)

~1 saat sonra karakolda~

"Ben bu kadını şikayet ediyorum! İnsanları dolandırıyorlar."

Gözlerimi sonuna kadar açıp karşımda direk gibi duran adama bakıyordum.

"Memur Bey, küçük bir yanlışlık olmuş. Çalışanlarımızdan biri siparişi yanlış algılamış olabilir. Hem sizde bizim devamlı müşterimiz değil misiniz?"

Memur kafasını sallayınca alttan beni şikayet eden adama kapak işareti yapmıştım. Adam ise gözlerini sonuna kadar açarak bana bakmıştı.

Hemen memura dönerek cevabını beklemiştim ki bana gülerek bakıyordu. Bu olumlu yanıt alacağımın en büyük kanıtıydı.

"Ben Kardelen Hanımı çok yakından tanıyorum. Ayda en az iki defa ondan çiçek alıyorum ve bugüne kadar kimseyi dolandırdığını görmedim. Zaten dolandırmış olsaydı şimdiden orayı kapatmışlardı. Yanlış hatırlamıyorsam üç senedir açık o çiçekçi ve bugüne kadar tek bir şikayet bile almadı."

Alttan adama ikinci bir kapak işareti yaptıktan sonra ayağa kalkmıştım.

"Ahmet Bey, Aslı Hanıma çok selamlarımı söyleyin. Geçen sefer çiçekçiye uğrayıp size bir not bırakmıştı. Sanırım vermeye utanıyordu."

Ahmet Bey'in bakışları bana dönünce göz ucuyla beni şikayet eden adama bakmıştım. Adeta beni öldürecekmiş gibi süzüyordu.

"Öyle mi! Notu gördünüz mü? Ne yazıyordu?"

Omuzlarımı silkeleyip sandalyedeki çantamı almıştım.

"Çok önemli olduğunu söylediği için okumadım. Ama size bir sır vereyim mi?"

Ahmet Bey bana yaklaşıp kulaklarını bana dönünce kısık bir sesle konuşmaya başladım.

"Sanırım aşk mektubuydu."

Adam sevinçten çığlık atarken bende yanımdaki adama dönmüştüm.

"Tekrar görüşmek üzere Bay..."

"Demir."

O kadar soğuk söylemişti ki anlatsam roman olurdu. Yaz günlerinde susuzluktan diliniz damağınız kuruduğunda aldığınız buz gibi dondurmalara benziyordu.

"Neyse zaten isminizle ilgilendiğim söylenemez. Sevgilinizin kalbini tekrar kazanmanız için telafi olarak bir buket orkide hazırlayacağımdan şüpheniz olmasın."

Dalga geçer gibi gülümseyerek ayağa kalkmış ve tam önümde durmuştu.

"Sizi bu düşünceye iten nedir? Belki anneme almışımdır."

Demek ki sevgilisi yoktu? İçimden sevinç çığlıkları atarken neden böyle hissettiğimi bilmiyordum.

"Kime aldığınız da beni ilgilendirmez. İyi günler Demir Bey."

ೄྀ࿐ ˊˎ-

Nasıldı???

Sizce ne gibi olaylar olacak?

Kitap kapağı güzel mi?

Çiçek Hanım (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin