1. bölüm Geri Dönmek.

1.1K 82 180
                                    

23/1/2024
Bir salı akşamıydı. Jungkook yorgun ve halsiz bir şekilde okuldan eve geldi. Babası herzamanki gibi akşam yemeğini hazırlıyordu. Jungkook babasına seslendi;

"Ben geldim baba!"

Biraz buruk bir sesle mutfaktan seslendi babası;

"Hoş geldin."

Jungkook çantasını kapının önüne yavaşça bıraktı ve yavaş adımlarla mutfak kapısını araladı.

"Ne oldu baba,bir sorun mu var?"

"Aslındaaa..."

Jungkook'un babası derince bir iç çekti ve;

"Biliyorsun uzun zamandır Seul deyiz veee sencede artık sıkıcı gelmiyormu?"

"Ne demek istiyorsun baba?"

"Hiç uzatmamalıydım aslında amaaa ben bir askerim biliyosun ve malesef...
Daegu'ya tâyinim çıktı."

Jungkook bu tâyin meselelerine alışmıştı. Neredeyse Güney korenin her yerine gitmişti. Şu an bu konuşmada bir sıkınti olmasına gerek yoktu. Fakar Seul'de edindiği ortamı bırakıp gitmek istemiyordu. Babası bu gibi durumları hep alıştıra alıştıra söylerdi.

"N-ne yinemi!? Ben gitmek istemiyorum babaaa! Buraya çok alıştım ha! Burda kalmanın bir yolu yok mu?"

Jungkook'un bu sefer verdiği tepki her zamankinden farklıydı. Jungkook burdan gitmekten çok korkuyordu ve korktuğu başına gelmişti. Yapıcak birşey yoktu nede olsa babası bir askerdi,bundan sonra yapılacak tek şey bu konuda bir aksilik çıkmasını umut etmekti.

Jungkook un babası cevap vermiyordu biliyordu oğlunun cevabı bildiğini. Jungkook tek lokma bile yemeden bir sinirle odasına çıktı.

Tiren çarşamba günü saat 17:07 gibi Seul'ün Gimyujeong istasyonundan kalkacak ve saat 20:13 gibi Daegu'nun Hwanggeum istasyonunda yolcuları indirecekti.

24/1/2024
Sabah 6:37 Jungkook hâlâ eşyalarını toplamamıştı. İstemiyordu,gitmiyordu ayakları gardrobundaki valizine. Ama geç oluyordu. Biran önce okula gitmeliydi. Bir az geç kalmıştı fakat ilk derse yetişmişti. Geç kaldığı için biraz azarlanıp yerine oturmuştu.Daegu'ya gidecekleri için Gece uyuyamamıştı o kadar seviyordu seul'ü. Uyuyamadığı için haliyle yorgundu da. Ders bitikten sonra arkadaşlarıyla dışarı çıktı,temiz hava iyi gelmişti Jungkook'a.

Kimseye gideceğini söylememişti üzüleceklerini düşünüyordu hem çok yorgundu eğer söylerse sürekli soru sorup kafa şişirirlerdi hiç uğraşamazdı jungkook.

Saat16:00 okuldan çıkma zamanı gelmişti son ders matematik olduğu için daha çok yorulmuştu Jungkook kitaplarını çantasına koydu arkadaşlarını beklemeden sınıftan ayrıldı. Çok kızgındı Jungkook ama babasına kızamazdı,babasıda keyfinden şehir değiştirip durmuyordu.

Eve geldi. Babasına tek kelime etmeden odasına çıktı. Mutsuz ve isteksiz bir şekilde valizini hazırlamaya koyulmuştu. Kimseye "elveda" diyememişti Jungook. Herşey hazırdı tirene yetişmeleri gerekiyordu çünkü tirenin kalkmasına 20 dakikadan az kalmıştı. Herşey iyi gidiyordu ama Jungkook un isteği herşeyin güzel gitmesi değildi,tiren Daegu'ya ulaşana kadar içinden tanrı'ya duva edecekti birşeylerin ters gitmesi için.

Yola çıkalı iki saat olmuştu,Daegu'ya varmalarına sadece bir buçuk saat kalmıştı. Jungkook hâlâ uyumamıştı ve hava kararmıştı Seul'ün göz alıcı şehir ışıkları yavaş yavaş gözden kayboluyor ve o ışıkların yerini gökyüzündeki parlak yıldızlar alıyordu. Jungkook vazgeçmiyordu hâlen tanrıya dua ediyordu. Tirendeki neredeyse herkes yorgunluktan uyuyordu. Birden bire Jungkook'un babasının telofonu çalmaya başlamıştı. Jungkook un babası uykusunu yarıda kesip buğlu bir sesle;

"Alo"dedi telefondaki kişiye. Telafondaki kişi bin başı Kim Yong Woo katı bir şekilde cevap verdi;

"Asker! Ben bin başı Kim Yong Woo."

Telefonun bir askerden geldiğini duyan Jungkook hemen telefonun diğer tarafına kulağı ile yaslandı.

"Daegu'ya gilmanize gerek kalmadı. Bir yanlış anlaşılma oldu, lütfen Hwanggeum istasyonundaki ilk tiren ile Seul'e geri dönün."

dedi ve telefonu kapattı. Jungkook o kadar heyecanlıydı ki anlayamamıştı bile şu an ne durumda olduğunu. Tanrı onun duğasını cidden kabul etmişmiydi? Yoksa yıldızlara bakıp dua ederken yorgunluktan uyuya kaldığı için rüyamı görüyordu? Herşey herşey çok ani olmuştu.

"Ben cidden şu an bu ânı yaşıyormuyum? Gerçekten az önce bin başının söyledikleri gerçekmiydi? Yoksa delirdimde kafamda mı kuruyorum?"

bu düşüncelerin hepsini sadece bir kaç saliseye sığdırmıştı Jungkook. Gerçekten mutluluktan haykırmak istiyordu ama yapamazdı şimdilik ağzını kapatıp anlamsız küçük sesler çıkartmakla yetinmeliydi.

25/1/2024
Jungkook ve babası Daegu'da bir gün geçirmişlerdi,Jungkook hâlâ gerçek olduğunu düşünemiyordu çünkü çıkmıştı bir kere babasının tâini, hiç böle bir şeyle karşılaşmamıştı Jngkook inanamaması normaldi. 11:30 da tiren Hwanggeum istasyonundan kalkış yapacak ve 14:17 de Seul'ün Gimyujeong istasyonunda yolcular inecekti.

üç saat boyunca parlak gökyüzü ile bakıştı Jungkook, ve sonunda varmıştı o güzel şehire,çekmişti temiz bulduğu o egzoz ve terin ekşi kokusunu içine, küçük bir tebessüm etti, böyle hissettirmişti Jungkook'a geri dönmek...

taekook/welcome Back To SeoulWo Geschichten leben. Entdecke jetzt