2. bölüm Tekrar Karşılaşıcaz

645 46 58
                                    

26/1/2024
Jungkook ve babası eve gelmişlerdi. Üzerlerinde büyük bir yorgunluk vardı. Ama Jungkook hiç aldırmadan yüzündeki küçük tebessümle eşyalarını yerleştirmeye başlamıştı.

Jungkook'un annesi Jungkook altı yaşındayken bir trafik kazasında can vermişti. Jungkook'un babasınin tâyinleri nedeniyle evde çok eşya bulunmazdı. Bu yüzden evlerine yeniden yerleşmek pekte zor olmamıştı.

27/1/2024
Saat 6:47 Jungkook sıcak yatağından gerile gerile kalkıyordu. Yüzüne camdan yansıyan ışık,Jungkook'u ayıltmayı neredeyse başarmıştı. Jungkook çok güzel bir gençti. Teni karemel rengiydi, gözleri zeytin gibi simsiyahtı,tertemizdı Jugkook un gözleri. Sanki bir sanatçının kalemi ile kasten dokundurulmuş benleri vardı. Ona ağşık olmamak elde değildi.

Taehyung'ta karşı koyamamıştı bir zamanlar,bu gencin güzelliği karşısında ne yapacağını bilememek Jungkook'u Taehyung karşısında bir sıfır galip getirmişti.

1/2/2023
Jungkook Taehyung ile aynı okuldaydı. Jungkook un seul'e ilk geldiği zamanlardı.bir kış günüydü. O gün Taehyung ve saha arkadaşları okula gizlice soktukları topla futbol oynuyorlardı. Jungkook birden sahanın ortasında belirdi,Taehyung'kaleye topu okadar hızlı atmıştı ki top havada roket gibi süzülüyordu. Fakat top kaleyi bulmamıştı,Jungkook'a çarpıp yerde üç kere sekmişti.

Jungkook'a çarpan top Jungkook un canını o kadar yakmıştı ki sanki bacağında yeni söndürülmüş bir ateşin uyuşukluğu vardı.

Taeyung uzaktan"iyimisin?"diye bağırdı.
Jungkook ayağa kalkıp sinirle Teahyung'un yanına hızlı adımlarla gitmişti.

"Körmüsün sen ha?! Geçtiğimi görmüyormusun?"

"Ne yapabilirim? Sahanın tam ortasından gidiyorsun,futbol oynadığımızı görmüyormusun?!"

"Hayır yani oynunu iki dakika durdursan olmuyormu?!"

"Sadece senin için koskoca oyunu durduracak değilim! Kaldırımları görmüyormusun ordan gitsene."

"Nerden gideceğimi sana soracak değilim herhalde." Diyerek uzaklaştı ordan Jungkook. Taeyung arkasından bakakalmıştı. Simsiyah parlak saçlarını kaplayan kar taneleri,soğukta hafiften pembeleşmiş burnu ve göz çevresi,aynı zamanda sert soğukta yumuşacık kalmış zarif teni Jungkook un cazibesini her dakika daha fazla ön plana çıkartıyordu.

Taehyung âşık olmuştu. Jungkook un çattığı kaşların her bir teline, sinirden kocaman açtığı siyah,parlak,keskin gözlerine,soğuktan kızarmış ufak burnuna,uzun ince ellerine,aralarında elini gezdirmek istediği kar taneleriyle süslü saçlarına,sinirden büktüğü,her detayı belli olan morarmış dudaklara, âşık olmuştu Taehyung. Jungkook giderken ayağının altındaki topu bir ileri bir geri yavaşça sallıyordu,Kendinden geçmişti Taehyung.

Taehyung un basit bir hayatı vardı. Seul de doğmuş ve orada büyümüştü. Taehyung'un babası bir diş doktoru annesi ise bir avukattı. Taeyung Jungkook gibi tek çocuktu. Fakat iyi bir ailesi yoktu. Taeyung resim çizmeyi çok severdi. Çizdiği resimleri odasındaki dar duvarlara asardı.

"Taeyung paranı bu kalemlere harcayıp durma artık."

"Ama baba bunlar çok güz-"

Kes ne işin var bunnarla ha! Matematik'ten kaç aldığının farkındamısın sen!"

"..."

"Ayrıca şu iğrenç kâtları da duvardan al,boyaları söküyor."

"Tamam"

taekook/welcome Back To SeoulWhere stories live. Discover now