taekook/welcome Back To Seoul

3. bölüm Anımsamak

Jungkook kekelemeden konuşmayı başaramıyordu,Teahyung ise dünyaya kulaklarını tıkamıştı,şaşkınlıkla izliyordu küçüğünü.

Jungkook konuşmasını henüz bitirmişti;

"Eveet Jungkookçuğum sağdaki sıraya oturabilirsin."

"Hocam orda Youngsun oturuyor ama bu gün gelmemiş."

"A- o zaman Teahyung'un yanına oturabilirsin."

"Hay sikeyim şansımıda alayınıda!"
"Ha! Tamam."

"HA!?"

Jungkook'un siniri Taehyung'a karşı ateşleniyordu,ona bu kadar yakın olmak istemiyordu, yoksa Taehyung'a yenilirdi,yine tonlarca göz yaşı dökerdi ama bilmiyordu aynı gözyaşlarını Teahyung terkedilincede dökmüştü. Fakat kalabalık bir ortamdalardı ve artık bu kadar kabalık yeterdi,tek kelime etmeden kafasını tamamen yere gömerek yürüdü. Taehyung ise şaşkınlığına,heyecanına tanımlayamadığı duyguları karıştırarak bakıyordu küçüğüne. Teayung çok mutluydu aslında,sanki küçümser gibi bir gülücük atmıştı Jungkook yürürken. Sol tarafa göz devirmişti Jungkook.

Oturdu Jungkook, sıranın kenarındaki askılığa çantasını asmıştı. Teayung ise muhteşem espiri yeteneği ile jungkook un sinirini bozmaya hazırdı. Öğretmen tahtaya yeniden dönerek formüller yazmaya başlamıştı. Jungkook askılıktaki çantasında kitabını çıkarıyordu Taehyung Jungkook'u sağ dirseği ile dürterek;

"Oooo kimleri görüyorum? Görüşmeyeli uzun zaman oldu Jeon,özledin mi beni?"

"Siktir git Teahyung işim gücüm var uğraşamam seninle."

Teahyung Jungkook un belinde duran elini sıkılaştırarak;

"Ne o? Özlemedin mi beni? Doğrusu ben senin o yumuşak ve sıcacık dudaklarını çok özledim."

"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Tabiii hata bende,en başından itiraz etmeliydim hocaya,burda olmam bile bi hata! Seninle ilgili herşey hatalı Teahyung!"

"Benimle yağrınlar yokmuşcasına öpüşen sendin! O zamanda hata yaptığını düşünüyormuydun Jeon ha?"

"Geç fark etmek benim suçum mu?! Biz niye ayrıldık onu bile bilmiyorsun!!"

"Ayrılmak istediğini söyledin! Sana neden diye sordum değilmi? Acı çeken tek kişi sen değildin Jeon!"

"Bikere-"

Hoca tüm tahtayı doldurmuş Taehyung ve Jungkook'a bakıyordu;

"Susmayı düşünüyormusunuz çocuklar?!"

Öğretmen fark ettiği için utanan Jungkook başını yere eğeymişti. Teahyung ise sinirliydi,Jungkook'un onun yüzüne söyledikleri Teahyung'u çok üzmüştü,birlikte yaşadıkları onca şeyi bir hata olarak mı görüyordu, Jungkook'u mutlu etmek için gösterdiği çabaların hepsi boşunamıydı?

Çıkış zili çalmıştı tüm gün dalgın Teahyung için gün hızlı bitmişti fakat Jungkook için aynı şeyi söylemek güçtü. Tüm gün eski sevgilisinin yanında oturmak Jungkook'un üstünde büyük bir gerginlik yaratıyordu buda günü jungkook için uzarmaya yeterdi.

Teahyung eve doğru ilerliyordu sessiz sedasız geçiriyordu aklından birer birer küçüğüyle olan güzel ama eski günleri ilk kavgalarını,ilk öpüşmelerini,ilk ağlayışlarını tüm ilkleri düşünüp dalgınlıkla sırıtıyordu yerdeki çakıl taşlarına. Ama aklından asla çıkmayan bir gün vardı,Jungkook Teahyung'un evine ilk geldiği gün.

Okulun yakınlarında bulunana bir otobüs durağı vardı, okul çıkışı hergün Jungkook ve Teahyung oraya kadar beraber giderlerdi. Fakat oradan sonra ayrılırlardı çünkü evleri farklı yönlerdeydi.o günlerden biriydi...

7/3/2023

Jungkook ve Teahyung otobüs durağına doğru ilerliyordu. El ele tutuşamazlardı çünkü insanlarla doluydu heryer onların hakkında konuşulup dedikodu çıkması hiç hoş olmazdı,onun yerine birbirlerinin parlak ve saf yüzlerine bakıp gülerlerdi durağa varmışlardı;

"Uff yine ayrılıyoruz sevgilim seninle gelmek istiyorum!"

"Ama evlerimiz farklı yönlerde baban merak eder değil mi?"

"Büyüyünce sadece ikimizin olduğu bir eve taşınalım tamam mı?"

"Hahaha! Olur ama şimdi ayrılmalıyız."

"Gere-A-"

"N'oldu?"

"Kook! Benim evime gelmek istermisin!?"

"N'oldu anlamıyorum Tea anlamıyorum,daha sakin anlat."

Teahyung'un anne ve babası her yıl iki kere beraber tatile giderlerdi, buda o günlerden biriydi.
Jungkook o gün babasından zarzor izin kopararak biricik sevgilisinin cehennemi yaşadığı eve gidecekti.

Jungkook ve Teahyung eve gelmişlerdi, Jungkook şaşkınlıkla etrafına bakıyordu,bu hayatında gördüğü en büyük evlerdendi.

Teahyung kapı kilidindeki anahtarı üç kez sola çevirip içeri girmişlerdi.

O kadar büyük ve genişti ki Jungkook'un ağzı açık kalmıştı. Teahyung sevgilisinin elinden tutarak kendi odasına götürmüştü,masanın üzerinde onlarca test kirabı ve silgi tozları vardı,yatağı gayet topluydu, duvarlarda sökülmüş bantların izleri vardı, yatağının sağ tarafında büyükte bir kitaplığı vardı,siyah perdeside açıktı ve Seul'ün en güzel manzaralarından birine sahipti odası.

İlk o zaman sevişmişlerdi Jungkook'la. Teayung Jungkook pencereden bakarken onu kendine doğru kavrayarak yatağa düşürmüştü,üzerinede Teahyung çıkmıştı. Birbirlerinin nefes alış verşlerini çok yakından duyuyorlardı Jungkook birden Teahyung'u öpmeye başlamıştı, Teahyung'da boş durmamıştı sevgilisinin kollarını yukarıda birleştirip Jungkook'un sıcak tişörtüne elini sokuyordu,ve Jungkook birden üste çıkmıştı pantolonunun düğmelerini açan ellere aldırmadan Teahyung'un sert çene kaslarını hızlıca kendine çekiyordu, Teahyung "vahşice öperken" derken bunu kastediyordu. O gün birbirlerinin kucağında uyumuşlardı, durağün diyer tarafından gitmenin sonucu buydu.

Teahyung başını hızlıca iki yana sallayarak kendine gelmişti, hatırlamak bile Teahyung'u nefes nefese bırakmıştı herşey... herşey onu anımsatıyordu Teahyung'a.