Call By All Love||Chanbaek

Yangın Çıkarmak İçin Tek Bir Ateş Yeterlidir

"Baekhyun, saçlarımı örer misin?" Annem tabiri caizse koşarak yanıma geldiğinde elimdeki telefonu yanıma bırakmış, önüme oturan annemin elinden tarağı ve tokaları almıştım. Doğal kumral saçları vardı ve o kadar sağlıklı gözüküyordu ki günümü bu saçları kıskanmakla geçiriyordum. Ne vardı ki bu saç geni bana geçseydi? Bu arada, saç örmeyi nereden bildiğimi sormayın. Eğer erkek akrabanız çok yoksa küçük yaşta kızlarla alakalı her şeyi öğreniyorsunuz. "Biriyle mi buluşacaktın?"

"Sana bahsettiğim yeni patronumu hatırlıyor musun?" Unutmak mümkün müydü? Annem onun yüzünden eve artık geç vakitlerde geliyor ya da hiç gelmiyordu. Annemin patron-çalışan fantezisine sahip biri sanmazdım ama kime çektiğim sizce de belli değil mi? Neyse, umarım iyi biridir, annemin tekrar üzülmesini istemiyordum çünkü. "Evet, hatırlıyorum."

"Onu eve çağıracağım." Gülerek söylediğinde yüzüm kısa bir an düşse de ben de yapmacık bir şekilde gülümsedim. İki haftalık tanıdığı bir insanı eve çağıracak birisi değildi annem. Sanırım onun hakkında şimdiden ciddi düşünüyordu. "Bu gece evden git mi demek oluyor bu?" İmalı sesime gülerek cevap verdi.

"Hayır, aslında onunla tanışmanı istiyorum demek. Bu yüzden sen de hazırlanmalısın, yarım saatte burada olur." Bu cevabı beklemediğim için elimdeki saç tutamlarını bırakmadan annemi bana doğru dönderdim. "Sence de biraz erken değil mi bunun için?"

"Tanısan sen de seversin, Baekhyun. Bu yüzden de hemen tanışmanızı istiyorum." Çocuk gibi heyecanlanıp elini çırptığı için ne cevap vereceğimi bilememiştim. Saçının tek bir tarafını güzelce örmeyi bitirdiğimde tarakla diğer yanını taradım. Annem mutlu olacaksa ben de mutluydum fakat hâlâ ciddi düşünmek için tanıştıkları süreyi erken buluyordum. Annem bir sürü adamla denemiş kadındı fakat şimdiye kadar hiçbirini bizim eve getirmemişti. Yine de sesimi çıkarmadım, sabahtan beri aklımı kurcalayan o konuyu açtım. "Anne, hiç birinin üstüne iddiaya girdin mi?"

"Nasıl bir iddiaymış bu?" Sorumu es geçip ne hakkında iddiaya girdiğimi sorduğunda derin bir nefes aldım. Kafasını dikleştirerek diğer yanı da örmeye başladım. "Aslında tam olarak bir iddia değil. Ucunda kimse bir şey kazanmıyor. Sadece ortaya yapabileceğim bir şeyi söyledim, onlar da madem öyle yap dediler."

"Çok açıklayıcı anlattın oğlum." Gülerek söylediği şeye ben de gülmüştüm. Anneme her şeyi çok rahat bir şekilde anlatabiliyordum çünkü hiçbir zaman yaptığım şeylere tam olarak kızmamıştı. Belki de bu yüzden biraz şımarık büyümüştüm fakat sınırımı da biliyordum. Cinsel hayatıma düşkün olduğumu biliyordu çünkü tanrı aşkına, kim değildi ki? Annemin de anlattığım üzere bu konuda geçmişi temiz olmadığından bana laf etmiyordu.

"Ben dedim ki, herkesi kendime aşık edebilirim." Bunu söylerken annemin saçını biraz fazla çektiğimden hafif inlemişti. "Doğru demişsin." Sanki zorla söyletmiş olsam da takmadan devam ettim sözüme. "Onlar da sevgilisini gerçekten çok seven birisini söylediler. Sevgilisi onu aldatmış. İki yıllık ilişkileri var olmasına rağmen aldatmış hem de. Ben de kabul ettim, onu kendime aşık edebileceğimi düşünüyorum çünkü." Saçının ucunu da örüp elinden aldığım lastik tokayla bağladığımda bana doğru tamamen dönmüş, elini dizime koymuştu.

"Canım, sen istesen herkesi kendine aşık edebilirsin zaten, bunu kimseye kanıtlamana gerek var mı?" Ağzımı açıp tam cevap verecekken daha başlamayan sözümü kesip devam etti. "Hem, o çocuğu kendine aşık ettikten sonra ne olacak? Onu daha çok üzmek dışı eline ne geçecek tam olarak?"

Sanki bu mantıklı konuşmayı bekliyormuşum gibi derin bir nefes almış, başımı öne eğmiştim. Haklıydı, tek yapmış olacağım kendi egomu tatmin etmek olacakken bir yandan onu üzecektim. Bilmiyorum, kafam karışmıştı. Hâlâ Chanyeol'u kendime aşık edecek potansiyeli kendimde görüyordum fakat olan bana değil gerçekten Chanyeol'e olurdu. Zaten kötü bir ayrılık yaşamıştı, bir de ben sırf iddia için onun kalbini kıracaktım. İkimizin de kârlı çıkabileceği bir durum yok muydu?