1: Ruh Bağı ve Pembe Çiçekler

8.7K 889 377
                                    

BİRİNCİ BÖLÜM
❝Ruh Bağı ve Pembe Çiçekler❞

BİRİNCİ BÖLÜM❝Ruh Bağı ve Pembe Çiçekler❞

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kim Taehyung'un Bakış Açısından:

Müziğin huzur verici tınısının ruhumundan içeriye sızıp algılarımı iyileştirdiği dakikalarda vücudum kendini dansa bırakıp ritme göre hareket ediyordu. Ara sıra vücut kontrolümü görmek amacıyla aynadan kendimi kontrol etsem bile çoğunlukla gözlerimi kapatarak ritme göre hareket ederdim. Bu her zaman benim için çok daha huzur verici olurdu.

Küçük balerinlerime verdiğim dersi bitireli yarım saati geçmişti ve ben o vakitten beridir yeni öğrendiğim dansa çalışıyordum. İçimde tarif edemediğim bir huzur vardı bugün, fakat bunun gerçekten de iyi bir şeylere mi yoksa sessizlik sonrası felakete mi haberci olduğu hakkında bir fikrim yoktu.

Kolumu hareket ettirip kafamdaki figürü harekete geçireceğim sırada pointlerimin ayak uçlarımda bıraktığı sızıyla yüzümü buruşturarak düz bir pozisyona döndüm. Sanırım bugün biraz fazla yüklenmiştim kendime, parmak uçlarımın morun tonlarına büründüğünü ağrısından hissedebiliyordum.

Dansı bırakıp camın kenarında duran su şişeme doğru yöneleceğim sırada farkına vardığım bir tuhaflıkla kaşlarım anında çatıldı. Yoğun bir alfa feromonu algılarıma ulaşıp derince yutkunmama neden olurken yerimde kalakaldım.

Hemen sonra tedirgince aynaya doğru dönen bakışlarım kapının olduğu bölgede bir gölgenin yansımasını görür gibi oldu. Şaşkınlıkla aralanan ağzıma engel olamadım o saniyelerde, çünkü dersler bittiği için içeride yalnız olduğumu sanıyordum. Dansa kendimi vermişken fark edemediğim feromonları şimdi net bir şekilde fark ederken hâlâ çalmakta olan müziği kapattım.

Savsak adımlarım fazla beklemeden aralık kapının olduğu tarafa doğru ilerlemeye başladı. Stüdyoyu sarmalayan yoğun sandal ağacı kokusu bana hiç tanıdık olmadığı için tedirgin olmuştum fakat orada kimin olduğuna bakmam gerekiyordu. Zaten yakın olduğum yere varmam kısa sürmezken kapıyı tamamen aralayacağım sırada ona doğru uzanan bir elle gözlerimi kocaman açarak geri çekilmeye çalıştım. Fakat zaten acıyan parmaklarımın da etkisiyle bedenim ben engel olamadan geriye doğru savruldu.

Vücuduma doğru hızla atılan bir elin varlığını hissettiğimde sımsıkı bir şekilde kapanan gözlerime mani olamadım. Ellerim beni tutan bedenin iki yanımda yumruk hâline gelirken boynumda hissettiğim hızlı nefes sesleri zihnimin iyice bulanmasına yol açtı.

"Yakaladım seni."

Yabancının dudaklarından dökülen kelimelerle gözlerimi zorla da olsa aralayıp karşımdaki alfayla kenetledim bakışlarımı. Yutkunmama engel olamazken yumruk hâlindeki ellerimi omuzlarına dayayarak kocaman olmuş gözlerimle bakmaya devam ettim. Tam o saniye anın etkisiyle fark edemediğim külotlu çorabımla eteğimin birleştiği yerdeki tutuşun varlığı belime doğru kaydı. Bedenimden ayrılmak istese de ayakta durabileceğimden şüphe ediyor gibi bir hâli vardı. Haksız sayılmazdı çünkü tam anlamıyla elim ayağım boşalmış gibi hissediyordum.

lily marks on wrists, tkWhere stories live. Discover now