①⑤

51 18 16
                                    

"bak burada ablam annem surekli beni kucagina aldigi icin kiskaniyor ve suratina bak!"

ikisi de kahkaha atti. yudai'nin ablasi cok kiskanc biriydi ve her fotografta yuzunu somurtmus bir sekilde yudai'ye bakiyordu. annesi kizini da cok seviyordu tabii ama yudai daha yuruyemedigi zamanlar kucagina almak zorundaydi elbette.

"ablan cok iconic."

"su an da oyle. isi dolayisiyla busan'da yasiyor ve ben seoul'deyim diye kiskaniyor."

ikili, gulerken kapinin acilmasiyla o tarafa bakti. yudai'nin annesi kapiya tutunarak gozlerini kismis bir sekilde bakiyordu.

"anne sen niye kalktin yerinden? gozlugunu de yanina almamissin ya goremeyip bir seye carpsaydin?"

yudai hizlica annesinin kolundan tutundu.

"bu kim oglum?"

yudai annesinin eliyle isaret ettigi fuma'ya bakti. arkadasim dese fuma uzulebilirdi, sevdigim cocuk dese annesi ne derdi bu ise bilmiyordu.

"anlatacagim, ilk once yatirayim seni yatagina."

-

yudai annesini yatirdiktan sonra arkasinda kalan fuma'ya mesaj atmisti, az sonra gelecegim diye. fuma da salonda elinde fotograf albumuyle beklemisti yudai'yi.

yaklasik yarim saat sonra gelen yudai fuma'nin yanina oturdu. albumu fuma'nin kucagindan alip orta sehpanin ustune birakti ve ellerini yanindaki cocugun elleriyle birlestirdi. fuma'nin merakli bakislari gulumsemisti sonunda. yudai de gulumsedi ve elini optu fuma'nin. daha sonra ayaga kalkip fuma'yi da ayaga kaldirdi ve annesinin odasina gittiler. annesi yatagin basligina yaslanmisti. yatagin yanindaki koltuga oturdular ve yudai tum sozu annesine birakmis gibi guvenle fuma'nin elini tutmaya devam ediyordu. fuma ise utanmisti biraz, annesini ilk gorusuydu ve ilk goruslerinde boyle bir durumun icinde olmak.. kesinlikle gericiydi.

"adin fuma sanirsam?"

"evet efendim murata fuma ismim."

"rahat ol evladim, bana yushiro teyze diyebilirsin."

"peki yushiro teyze, nasil istersen."

fuma derin bir nefes almisti. yudai sanirim annesine soylemisti ve annesi kotu bir sey soylememisti anlasilan.

"yudai cok kirilgandir, surekli hasta olur, vitaminlerini almayi unutur, meyve yemeyi sevmez, tatli yemeyi cok sever. ve en onemlisi de kolay kolay guvenemez, guveni her zaman saglaman gerekir."

yudai annesine saskin bir sekilde bakiyordu, belli ki bu kadarini o da beklemiyordu. fuma da sasirmisti ayni sekilde. annesi ikisinin de surat ifadesini farkedip yanindaki camdan disari bakti ve ic cekti.

"demek sen de buldun birini hm?"

annesinin gozlerinin doldugunu goren yudai hizlica annesine sarildi ve saclarini oksadi.

"ablam uzakta oldugu icin pek sik gelemiyor olabilir ama ben hep buradayim annecigim."

"sevdigin cocuk ne diyor peki bu ise?"

yushiro teyze cenesiyle fuma'yi isaret edince fuma hizlica ellerini hayir anlaminda salladi.

"geliriz tabii ki sik sik ziyaret etmeye."

yudai bir fuma'ya bir annesine bakip gulumsedi. annesi dar goruslu biri olmadigi icin sukretmisti. hem annesi fuma'yi da sevmisti, ici rahatti bu yuzden.

noćnik

homophobic, kumaWhere stories live. Discover now