(4) |Amaç ve Sonuç|

100 5 4
                                    

Öncelikle merhaba, uzun zamandır yeni bölüm gelmiyor farkındayım. Sebebi şu sıralar hiçbir şeye ayıracak bir vakit bulamıyorum. Bu boşlamışlığım için özür dilerim.🙇‍♀️

Bu yüzden, bu bölümü son derece güzel yapıp diğer bölüm işleri hızlandıracağım. Kitabın az bölüm olması ise zaten kategorisinin 'kısa hikaye' olmasından kaynaklı. 😵‍💫

Umarım bu bölümü seversiniz, sizleri çok seviyorum! ☔

≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈

•Gon'dan

Killua'ya doğup büyüdüğüm adayı göstermek için son derece heyecanlıydım. Bence, her ne kadar belli etmek istemese de Killua'da heyecanlıydı.

Onun heyecanı beni çok mutlu ediyordu. İçimde ona karşı hiç anlam veremediğim bir his vardı. Ona bakınca, kendimi mutlu hissediyordum, beni mutlu hissettirmesi için bana bakması yeterli bir sebepti.

Mito-san'dan iznimi aldıktan sonra elinden tuttum, bunu yapmayı seviyordum çünkü her defasında utanıyordu. Kahretsin, bu haliyle bile tatlıydı.

Elinden tuttum ve onu her zaman gittiğim denizin kıyısına götürmeye başladım. Sessizlik ortama hakimdi. Bunu ilk Killua bozdu.

K: Gon

Cevap vermedim çünkü ne diyeceğini biliyordum, elimi bırak bla bla. Sinirlenmiş olacak ki tuttuğu elimi sıktı. Sinirli şekilde söylendi.

K: Hey! 'Gon' dedim! Elimi ne zaman bırakacaksın?

Arkamı döndüğümde Killua'nın yerine kocaman bir domates geçmiş gibiydi, güldüm ve elini bıraktım. Hafif tripli şekilde konuştum.

G: Oldu mu? Ne varmış elimi tutmakta?

Ellerimi göğsümün üzerinde birleştirip bıkkın bir nefes verdim. Adımlarımı hızlandırdım.

Killua bu hallerime sırıttı ve bana yaklaşmaya başladı, gittikçe daha fazla yaklaşıyordu, aramızdaki mesafe haddinden fazla yakındı. Utanmıştım.

Neredeyse bir parçam olacak kadar yakınlaşmıştı, yüzünde alaycı bir sırıtış vardı.

-Yaptığı sırıtış kısaca "Piç Smile", haberiniz olsun.-

K: Ne o? Benden mi kaçacaksın?

G: Öyle bir amacım yok- mhmm

Eliyle ağzımı kapattığında söylediğim cümle yarım kaldığı için ağzımdan saçma sapan bir inilti dökülmüştü. Ancak herhangi bir şey olduğu için değil, anın şaşkınlığı ile.

Benim için önemsiz bir şey olsada Killua bunu fazla önemsemişti sanarım, gözleri yoğundu ve sırıtışı katlanmıştı. Eliyle daha sert bastırdığında bastırdığı elini kendimden uzaklaştırdım.

G: Iı, şey... Hadi geç olmadan hızlıca gidelim Killua!

Killua onaylar bir biçimde kafasını salladı ve arkamdan koşar adımlar ile yürümeye başladı. Bir süre böyle gittiğimizde denizin üzerindeki kayalık görünmüştü. Gülümseyip Killua'ya göstermek istediğim için ona döndüğümde iyi olmadığını gördüm. Durdum.

G: Killua? İyi misin?

Cevap gelmedi, yetmezmiş gibi durmadı ve yürümeye devam etti.

G: Killua? Küstün mü?

Onu sarstığımda bir anda başını kaldırıp bana baktı, biraz halsiz ve yorgun gibiydi.

K: Ha? Hıı, hıhım. Mhm

s𝒆𝒂 ᴀ𝒏𝒅 ʙ𝒆𝒂𝒄𝒉 | •𝑘𝑖𝑙𝑙𝑢𝑔𝑜𝑛Where stories live. Discover now