Bölüm 18

1K 64 4
                                    

Yemeklerimiz çoktan gelmişti. Bir yandan sohbet ediyor bir yandan yiyorduk. Gerçi ben Kerem'in attığı mesajı düşünmekten pek yiyemiyordum. "Güzelim" Barış'ın seslenmesiyle ona döndüm. "Sorun ne?" Diye sordu. "Bir sorun yok." Diyerek gülümsedim. "Yemeğinle oynuyorsun." "Tadını pek beğenemedim sanırım ondan." "E değiştirelim hemen." Eliyle garsona işaret edecekti ki onu durdurdum. "Hiç gerek yok yerim,uğraşmasınlar." Çatalı batırıp yemeğimi ağzıma götürdüm. Daha sonra da bir yudum şarap içtim. Gülümsedi.

Aradan yarım saat geçmişti. Yemekler bitmişti. Havadan sudan konuşuyorduk ama tam odaklanamıyordum. Kerem orda tuvalette miydi? Her şeye şahit mi oldu? Bu çok kötü olurdu. Ben bu düşüncelerle boğuşurken Barış bana yaklaştı ve dudaklarımızı birleştirdi. Kendimde olmadığım için ani yakalandım ve ayak uyduramadım. Karşılık vermeyince kendini hızlı bi şekilde geri çekti. O sırada telefonuma mesaj geldi ve bildirim sesiyle ikimizde kafamızı oraya çevirdik. Üst üste birkaç mesaj daha geldikten sonra Barış "hayırdır gece gece?" Dedi. "Bilmem, şu andan önemli değil ya" diyerek telefonun arkasını çevirdim ki ekran gözükmesin. Barış bu hareketime şaşırdı ve telefonu eline aldı. "Barış verir misin?" Elimi telefona yönelttim ama kolu benimkinden daha uzundu. "Ne saklıyorsun Derin? Kafan yerinde değil sanki geldiğimizden beri" "lütfen bu gecenin mahvolmasını istemiyorum sadece." Gözlerim dolmuştu. Mesajları açtı ve Kerem'in tüm yazdıklarını gördü. Ben hiçbir mesajına cevap vermemiştim. Burda olmadığını ama beni görmek istediğini yazmıştı. En sonki mesajlarında da konum vardı. Barış'ın nefes alıp verişi hızlanmış,damarları belirginleşmişti. "Ya sabır!" Diye bağırdı telefonu sertçe masaya koydu. "Bu çocuk tuvaletten çıktığında mı yazdı sana ilk mesajı?" Sessiz kaldım. "Cevap ver bana Derin!" Diye bağırdı. Sinirden gözü dönmüş gibiydi. İrkildim. Kafamı salladım sadece. "Ve bana söylemedin. Telefonuna bakmasam da söylemeyecektin öyle mi?" Ayağa kalkmış tepemde bağırıyordu. "Sakin olur musun? rezil oluyoruz ayrıca." Bize bakan iki garson vardı. "Ya ne sakini? Nasıl söylemezsin bana ayrıca?" Bağırmasından sıkılmıştım. "Bu gecenin böyle olmasını istememiştim işte!" Diye bağırdım ve çantamı,telefonumu alıp merdivenlere yöneldim. "Nereye?!" Diye bağırdı. Sesi daha güçlü çıkmıştı. Cevap vermedim. Arkamdan geldiğini duyuyordum. Hızlıca merdivenlerden indim ve kapıda taksi aramaya başladım. "Ya sen napıyosun Derin? Haklı gibi bir de çekip gidiyorsun. Bu adam biz yalnızken naptığımızı biliyor Derin? Aynı yerdeyiz ve sen bana söylemiyorsun?" "Sadece burdan gitmek istiyorum Barış. Şu an bunu konuşmak istemiyorum" "Bin arabaya" dedi. Kafamı salladım ve arabaya yöneldim.

Eve geldiğimizde kemerimi açıp arabadan indim. Arabadan inmiyordu. "Barış? Gelemiyor musun?" "Gelicem de bi telefonunu verir misin?" "Neden?" Şaşkınca ona baktım. Kesin aklında bir şey vardı. "Mesaj atan numaraya bakıcam" "peki" dedim ve telefonumu uzattım camdan. Birden kapıyı kitleyip gaza bastı. "Barış!!" Allah kahretsin. Kerem'in mesajda attığı konuma gidecekti!

Kısa oldu ama etkileşim azalmışş :(( oylar artsın yoksa yazma isteğim azalıyo asklarım

ŞANS - BARIŞ ALPER YILMAZWhere stories live. Discover now