8. Bölüm

14 3 0
                                    

8. Bölüm sizlerle iyi okumalar;)
.
.
.

Önümüzdeki bir hafta aynı geçmişti. Sabah kalkıyor Tugayla kahvaltı yapıyor sonrasında işe gidip geliyordum. Tugay ne kadar gelmek istese de onu dinlenmesi için ikna ediyordum.

Bugün dikişlerini aldıracaktık. Sabah kahvaltı yaptıktan sonra hastaneye gittik. Hemşire bizi odaya aldıktan sonra Tugay sedyeye oturdu. Hemşire içeriye girdikten sonra gerekli şeyleri hazırlamaya koyuldu.

Arada Tugay'a kaçamak bakışlar atıp gülüyordu. Ya sabır. Tugay baktığımda ise o bana bakıyordu. Hemsire bana dönüp "sizi dışarıya alıyım ben." Demesiyle Tugay atılıp "gerek yok kalabilir." kadın kafasını sallayarak "ama sizin sağlığı..." Tugay sözünü keserek kesin bir dille "Kalsın dedim hanımefendi birşey olmaz ." Kadın derin bir nefes vererek onayladiginda dikişleri almak icin işe koyuldu.

Dikişleri aldirdiktan sonra dışarıya çıkarken "Kadın seni çok beğendi herhalde baka baka bitiremedi." Sırıtarak bana baktığında "Yani şimdi yakışıklı ve seksiyim kabul et, o da beğenmiş olabilir." Sinirlenerek hızlı hızlı yürürken "beğenmiş miş, yok çok yakisikliymis, git madem yanına ." Arabaya yaklaştığımızda beni arabasiyla arasına alıp

"ama güzelim dediğimi dinlemiyorsun ben onun yüzüne bile bakmadım görsem tanımam, hem sen beni mi kıskandın bakayım." Onu biraz iktirdiğimde "neden çıkardın kim seni beğenirse beğensin banane ki." Dediğimde "yok yok sen beni kıskanmışsın baya." Hoşuna gitmişti.

Sonrasinda birşey söylemeden arabaya geçtim. Eve vardıktan sonra şirkete öğleden sonra gidecektik. Tugay da kendi evine gitmişti. Ev yine boş kalmıştı. Eskiden de çok farklı değildi. Herkes birbiriyle konuşur kimse benle konuşmazdı. Evde varla yok arasindaydim. Merak ettiğim tek şey ise beni niye hiç sevmedikleri idi.Ablami herşeyden çok severlerken beni niye sevmediler. O zamanlar eziyet yaptığım için beni sevmediklerini düşünürdüm. Onlar beni sevsinler diye eziyet bile yapmıyordum. Oysa beni neden sevmediklerini şimdi bile anlayamıyorum.

Düşüncelerimin arasından uzaklaşarak duşa girdim, kızlarla buluşup yemek yiyecektik. Duştan sonra üzerime beyaz bir crop altına siyah kumaş pantalon giyip siyah ceketimide giydikten sonra saçlarımı kuruttum. Rimelimi ve glossumu sürdükten sonra cantami alıp dışarıya çıktım. Arabaya girip yola koyuldum.

Siparişleri verdikten sonra konuşmayı başlatan bendim. "Tugay'ın dikislerini aldirdik bugün o da kendi evine gitti, ev bir boş geldi gözüme." Sare "evlenin madem o zaman ev boşta olmaz." Oflayarak "off Sare ben ne diyorum sen ne diyorsun." omuzlarını kaldırıp indirdiğinde "ben sadece bir öneride bulundum canım ben dedim diye evlencek misin?" Birşey diyeceğim sırada Sare Derine bakıp

"sen niye konuşmuyorsun bakalım ne düşünüyorsun?" Bende konuya dahil olarak "evet ya sen bir haftadır dalgınsın noldu anlat hadi?" Derin bize bakıp sıkıntılı bir sesle olanları anlatmaya başladı.Herseyi anlattikttan sonra kendimi tutamayarak

"bildiğin aşkını ilan etmiş adam, sen ne diyeceksin peki, seviyor musun gerçekten?" Yüzüne bilmiyorum der gibi baktığında "bilmiyorum Mine düşünüyorum düşünüyorum sonuca ulaşamıyorum."

Sare "şimdi cevap vermek zorunda değilsin demiş işte kesin bir karar alana kadar birşey soylemezsin." Kafasını saldığında yemeklerimiz geliyordu ve konu burada kapanmıştı. Atlasin böyle bir iltifatta bulunmasını beklemiyordum, tamam sevdiğini anlamistimda böyle bir iltifat o bile beklemiyordu bence. Yemeğimizi yerdikten sonra herkes işlerinin başına gitmişti.

Arabayla şirkete gittikten sonra odama geçtim.Bir süre dosyalari imzalamakla uğraştıktan sonra kapım çaldığında "Gel" kapıyı açıp giren kişi Tugaydı.

İntikam Anlaşması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin