2.BÖLÜM

178 12 10
                                    

Merhaba, yorumları ve yıldızları unutmayalım lütfen 💝

Elestirileriniz benim için çok önemli.

Keyifli okumalar 🫶

~☆~

Yıllarca üzerinde çalıştığımız görev başarılı olmuştu üstelik bizi göndermek istiyorlardı. Üst üste öğrendiğim bilgilere tepki veremezken Zehra Hanım "İtiraz istemiyorum. Bunu benle konuşmayın, Çapos'la konuşun. O size çok güveniyor, vazgeçeceğini sanmıyorum." diyerek odanın kapısını açtı ve dışarıya çıktı. Yavaş yavaş kaybolan topuklu ayakkabı sesleri onun bu kattan çıktığını söylüyordu.

Çapos, örgütün lideri sayılırdı. Örgüt liderinin her vefatında erkek çocuğuna devrediliyordu. Hiç bir zaman kadın lider olmadı, olamadı. Bir nedeni yoktu, yada biz bilmiyorduk.

Masanın etrafında oturan insanlardan bazıları dışarı çıkıyor, bazıları da biraz önce öğrendiği bilginin dedikodusunu yapıyordu.

Sinem her zaman ki gibi ağzındaki sakızı şapırdatarak yanımıza yaklaşınca içimden bir Hasbin Allah çektim.

"Siz mi gideceksiniz?" ağzında ki sakızı şapırdatarak bizi süzdü ve dudağını büktü. "Ben daha iyi iş çıkarırım aslında sizden bir beklentim yok."

"Senden beklentini soran oldu mu? O sakızı Çapos'un önünde de çiğne sana nasıl iyi iş çıkaracağını öğretsin." dedim sinirle.Gözlerini devirerek bizden uzaklaştı.

Bu kız gerçekten akıllanmıyordu. Herkese karışıyor, kendini üstün görüyor sonra üstüne bir ton laf işitiyordu. Ama umurunda bile değildi bu da onun yaşam felsefesiydi.

Duruya baktığımda ikimizinde aynı şeyi düşündüğümüzü anladım. Birlikte ayağa kalkarak hemen kapıya yöneldik. Koridorda yürürken haberin hızlıca yayıldığına emin oldum. "Bu normal bir karar değil." dedim yürürken.

"Tabii ki değil. Biz yıllardır bunu için uğraşıyoruz, sabahlara kadar uyumuyoruz. "

Ona doğru bakarken konuştum "Eşi benzeri yok bunun dünyada. Daha dün bir gelişme yokken bugün nasıl gidebiliyoruz? Herşeyi geçtim neden biz? Biz görev almıyoruz, çalışıyoruz. Bir sürü iyi, eğitim almış adamları varken bizi ne yapsın ki?"

Çıkış kapısını ittirip benim çıkmam için beklerken konuştu "Bunu yapabileceğimizi zannetmiyorum." kendiside çıktıktan sonra devam etti "Biz eğitim aldık fakat bunu için değil. Zarar görebiliriz, zarar verebiliriz."

Ona hak verdiğimi belli ederek kafamı aşağıya yukarıya doğru salladım. Arabanın önüne gelmiştik, çantamdan anahtarı çıkarıp arabanın kilitini açtım. Duru sağ koltuk prensesim olunca bende şöfor koltuğuna oturdum.

Şehirden uzak dağ başında olan tesise gidiyorduk. Çapos'u ancak orada bulabilirdik. Şehirden çıkalı yirmi dakika olmuştu ve varmamıza yirmi dakika daha vardı.

Duru birden bire parmağıyla ön aynama asılı şeyi gösterdi.

Turna kuş'unu.

"Senin bu takıntını anlamıyorum ama yakışmış, deli kız " tebessümüne gülümseyerek baktım.

Deli kız. Ah, evet deli kız. Bir çok insanın takma ismi olurdu buda benimkiydi işte.

Girdiğim her ortamın enerjisini yükselttiğimden, kendim gibi olmamdan utanmadığım için derlerdi.

Yirmi altı yaşında olabilirim fakat böyle davranmayı seviyorum. İnsanların enerjisini yükseltmek, onları gülümsetmek hoşuma gidiyordu. Çoğu zaman 'çocuk gibisin' diye azarlansamda asla vazgeçmeyeceğim huyumdur.

Turna Kuşu Where stories live. Discover now