3.bölüm

539 87 38
                                    

Son okuduğum paragrafı tekrar ama tekrar okudum. Artık kelimlere tek tek beynime vuruyordu sanki. Hayır al yani kafam al şu soruyu da bir sonraki soruyla yüzleşeyim artık.

"Senin gibi sorununda üniversite sınavınında! Başlıyorum böyle işe ya! Çalışmıyorum lan ben!"Yahya'nın isyanıyla tüm sessiz ortamın içine edilmişti. Buğlem de önündeki testi kapatıp arkasına yaslandı. "Gerçekten beynim sızlıyor. İnsanın beyni sızlar mı?"

"Bir tık içeride boşluk varsa sızlaması normal"Yahya'nın Buğlem'e hakareti Ömer'in gözlerini testten çekip ona çevirmesine sebep oldu.

Ömer ve Yahya sanki çok büyük bir iş başarmış gibi el çakıştıklarında ikiside gülüyordu.
İnanın şuan bu polimiğe dahil olup buğlemi savunacak kadar bile gücüm yoktu.

"Tamam Yahya boş yapma"Buğlem tekrar testine dönerken bu sefer ki pes benden gelmişti. Arkama yaslanıp gözlerimi yumdum. "Beynim değilde gözlerim sızlıyor. Ne yks imiş arkadaş. Bir gelemedi"

Buğlem "Yaa Hafsa gelmesin zaten hiç hazır hissetmiyorum bir sürü eksik konum var of of"

"Amma kastınız ha"Ömer testi bırakıp arkasına yaslandı. Hepimize tek tek bakıp "alt tarafı bir sınav"

"Tabi beyefendi çalışmadan da tüm sınavları yüksek aldığı için. Yalnız üni sınavı daha farklı Ömer Altuğ öyle salmaya gelmez"

"Senin çenende hiç salmaya gelmiyor Yahya biliyor musun?"gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken Yahya çatık kaşlarla Ömer'e bakıyordu. Buğlem ise benim aksime yüksek sesli bir kahkaha atmıştı.

"Ulan kardeş dedik bağrımıza bastık! Kırk yılın bir konuşasımız tutmuş laf yiyoruz. Benim canım dağa taşa sövmek istiyor. İçten küfürler edesim geliyor."

"Tövbe estağfurullah"diye atılarak bu sefer söze bende karıştım. Yahya normalde sessiz ve en ağır başlımızdı ama yanımızda olduğu ve konuştuğu zaman genelde uzun konuşmaları küfür içerikli olurdu. Sanki böyle biriktiriyor biriktiriyor en sonunda kusuyordu hepsini. Canım süt kardeşim çokta ağzı düzgün bir insandır oysaki.

"Bence bugünlük yeter. Hadi gidelim. Hem çok acıktım" Buğlem'i onaylayarak eşyalarımı toplamaya koyuldum.

"Hafsam be şunları da koyabilecek misin ben senden sonra alırım"Yahya'nın testlerini de koyup çantamı koluma attım. Ömer de kolunun altına sıkıştırdığı kitapla ayaklandı. 

"İyi günümdeyim size bizim Caner abiden zurna dürüm ısmarlayacağım"

"Aslan beee bakın bakın görün süt kardeşim işte"dedi Buğlem Ömerle övünürken. Yahya da hızla önümüze geçip kolunu Ömer'in omzuna attı. "Kardeşim sen içeride dediklerimi boşver yaa. Kütüphane havası çarptı beni ondan. Kral adamsın sen" hafifçe gülerek onları arkadan takip ediyordum. 

Mahallemizin sokaklarında adımlaya adımlaya ilerledik. Buralarda oturan herkesi tanırdım. Ondan benimmiş gibi hissettiriyordu. Hele buranın esnafı var yaaa candı can. Tam bir aile ortamını kaybetmemiş bir mahallemiz vardı. Çok seviyordum.

"Kolay gelsin"

"Oooo Ömer paşa! Yahya bey! Cimcime ve benim güzeller güzel Hafsam. Hoşgeldiniz mahallemizin dörtlüsü"Caner amcaya kocaman gülümsedim. Yaşına rağmen hayat dolu bir adamdı. Onun bu enerjisi bana da geçiyor kendimi daha enrejik olmam gerekiyormuş gibi hissediyordum.

"Hoşbulduk amca. Eee var mı dönerin?"

"Size ne zaman olmadı be Ömerim?!"

"Sen adamın dibisin be amca da senin göbek yine yarı çapını büyütmüş? Hani dikkat ediyorduk? Daha yeni üç serum yedin. Belli sabah sabah üç kokoreç gömüşsün sen"Caner amca Ömer'e gülerek koca şişe saplı döneri kesmeye başladı.

Takdir-i ilahi Where stories live. Discover now