8.bölüm

708 84 59
                                    

" hafsa hadi kalkkk!"
Buğlemin ikazları ile araladım gözlerimi, hayır daha çok erken uyanmamam lazımm!

"Buğlem nolur git başımdan!
Lütfeeennn"
Buğlem battaniyemi üzerimden çekmeye çalışırken ben ise karşı koymaya çalışıyorum, çalışıyordum diyorum çünkü üzerimden hızlıca çekilen battaniye ye bakılırsa başarılı da olamıyordum.

"çabuk kalkman lazım hafsa hep beraber bahçeyi süslüycez, bizimkilerde geldi bahçedeler."

Yattığım yerden gözlerim kapalı doğrulup elimle yüzümü kapatarak konuştum,
"ne bahçesi memur bey?"

"ohooo Ramazan daha ilk günden senin kafaya vurmuş güzelim. Bak Yahya ve davulunu çağırmadan kalk hemen!"

Yahya ve davul, bu iki kelimeyi artık yanyana bile getirmek istemiyorum.
Sahurda Yahya gaza gelip iki saat davul çalmıştı.
Hızlıca kalktım yatağımdan

"uyandım uyandım, bak hatta hazırım"

Buğlem hazır olan bana ve pijamalarıma bakıp güldü,
"Ömer de bahçede ona göre giyin, biliyorsun siz kardeş değilsinizz!"

Oflayarak döndüm buğleme,
"ohhh Buğlem hanım ikiside senin süt kardeşin, istediğin gibi giyinebilirsin!"

Buğlem ayağa kalkıp hadi der gibi salladı elini,
"hadi gız gardaşım hadi, ömer seninde kardeşin olsa sende rahat ederdin ama siz bebekken de  aynı sütü içmemekte bile ısrarcıymışsınız, eee yapacak bir şey yok takdir'i ilahi"

Buğlem odadan çıktığında hemen kıyafet dolabımın önüne geçtim, ramazanın ilk günü için hazırladığım tatlış kombinimi elime alıp lavaboya doğru ilerledim.

Lavabodan çıkınca odadan çıkmadan telefonumu elime alıp Saate baktım,
Resmen öğlen olmuştu, normalde bu kadar çok uyumazdım, hele ramazan heyecanı kesin uyuyamazdım ama bugün bir istisna olmuştu.
Odamdan çıktığımda evdeki sesler kulağıma gelmişti, iftarın bizde olmasına bakmayın annemler ne olursa olsun hep birbirlerine yardım ederlerdi. Merdivenlerden alt kata indiğimde elinde poşetlerle mutfağa doğru giden sude teyzemi gördüm.
Hemen elindeki poşetleri alarak sevecen bir tavırla konuştum.

"günaydınnn orta doğu ve balkanların en tatlı teyzesiiii"
Sude teyzem gülerek konuştu,
"gün çoktan aydı meleğim ama sanada günaydınn"

"Yahya sağolsun sahurda beyin hücrelerim öldüğü için yenileme işlemi zaman aldı herhalde"

"ahhh ahhh bu çocuk! Davul çalıcam diye adam akıllı yemek bile yemedi"

Birlikte mutfağa girdiğimizde annem Ahsen teyzem ve  asel teyzem mutfak masasına oturmuşlardı,
Ellerimdeki eşyaları tezgaha bırakıp konuştum,
"hayırdır gençler toplantımı varr?"

Asel teyzem oturduğu sandalyeden elini uzatıp yanağımdan makas almıştı,
"kafe için bir Ramazan programı ayarlıyoruz güzelim, onu konuşuyorduk"

"yaaa çok güzel olur, nasıl bir şey var aklınızda?"

Bu sefer ahsen teyzem anlatmaya başladı,
"önümüzdeki haftadan itibaren kafede durumu olmayanlar için, bu çevrede çalışıp iftara yetişmeyen, yada öğrenci olup bu şehire okumaya gelen gençler için iftar yemeği düzenlemeyi düşünüyoruz. Üç hafta boyunca ücretsiz bir şekilde iftar yemeği vereceğiz, masraflar şirketin bütçesinden karşılanacak, bu aralar çok şükür şirket git gide büyüyor, hayır yapmış oluruz inşallah "

Sevinçle ellerimi birbirine çırptım,
" ayy çok güzel düşünmüşsünüz, bizde servis için yardıma gelirizz"

Sevincime karşılık annem gülerek konuştu,
"Ben demiştim hafsa havalara uçacak diye"

Takdir-i ilahi Where stories live. Discover now