🍂6 SEVDA KONMUŞ DALLARIMA🍂

471 84 40
                                    

Oy verip yorum yaparsanız çok mutlu olurum. Yorumlarınız benim için çok önemli 🌿🌿

 Yorumlarınız benim için çok önemli 🌿🌿

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gelebilir miyim?”

Bahar duyduğu ses ile tüm kanının çekildiğini hissederken elinde tuttuğu kalemi bırakıp, atölyeye giren adama baktı.

Mahir elinde iki çayla bekliyordu. Kalbi küçük bir kuşun kanat çırpışı gibi hareketlenirken ayağa kalktı. “Tabi, gel.” Dedi.

 Mahir içeri girip çayın birini önüne bıraktığında gülümsedi.

 “Teşekkür ederim, zahmet etmeseydin.”

 “Ne zahmeti afiyet olsun.”

Bahar kalktığı sandalyeye geri otururken Mahir’de tam karşısında ki sandalyeye oturmuştu. Ortamda ki hava her geçen saniye gerilirken bu gerginliğin sebebini ikisi de bilmiyordu. Bahar ne diyeceğini, nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu.

 “Dün yoktun.” Dedi sonunda Mahir ilk konuşan taraf olarak.

“Evet, kendimi pek iyi hissetmiyordum.”

 “Hasta mısın? İstersen ben gideyim ders almak için gelmiştim ama daha sonra da gelebilirim.”

Bahar kafasını iki yana sallayıp “gitmene gerek yok.” Dedi. Dün ondan kaçmak için gelmemişti ama bugün onu bir dakika olsun fazla görmek için her şeyi yapabilecek gibi hissediyordu. Mahir’i özlemişti. Bu hissettiği belki şu durumda yanlıştı çünkü Mahir’in Asuman ile olan durumunu henüz bilmiyordu. Belki de şu an sözlü bir adam için atıyordu kalbi.  

 “Emin misin?”

 “Eminim.”

Çayından bir yudum aldı. Ardından “evet istersen başlayalım.” Dedi. Mahir’den onay geldiğinde resime dair bildiği ne varsa anlatmaya başladı. Her şeyden önce Mahir’in resmi sevmesi ve gerçekten istemesi gerekiyordu.

Anlatma işi bittiğinde Mahir’in önüne kağıt ve kalem koydu.

 “Buraya gelişi güzel daireler çizmeni istiyorum. Sakın kendini kasma şu an sadece elini kırmak için uğraşıyoruz.”

Hissettiği heyecan ve gerginliğe rağmen sevdiği işi öğretmenin gururu vardı yüzünde.

Mahir uslu bir çocuk gibi dediğini yapmaya başladığında elinde olmadan gülümsedi. Mahir tanıdığı çoğu insandan farklıydı. Yaşıtlarına göre daha olgun daha sorumluluk sahibiydi. İş ile ev arasında mekik dokur arada Nevzat abiye yardıma gelirdi ki onun bu hareketi tüm insanlar tarafından takdir kazanmıştı. Uzun boyu, geniş omuzları ve dalgalı saçları ile hemen dikkat çeker, konuşması ve düşünce yapısı ile de çevresinde ki insanları kendine hayran bırakırdı.

Yaklaşık bir saatin sonunda Mahir çalan telefonu ile ayaklanmıştı.

 “Gitmem gerekiyor. Bugünkü ders için çok teşekkür ederim.” Dedi boş bardakları eline alırken.

SEVDA KONMUŞ DALLARIMA Where stories live. Discover now