İYİ Okumalarr
SİZİN İÇİN HEMEN YAZDİİİM.
Sınır:200 oy 70 yorumm
||•
Arkasından usul usul yürüdüğüm adamın koca cüssesine kaydı bakışlarım. Kendinden emin attığı adımların arkasından ben de peşi sıra titreyen bacaklarımla yürüyordum.
Yine giymişti siyah gömleğini, duş aldığından dolayı üzerinde ki sigara kokusu biraz olsun geçmiş gibiydi. Ama hâlen sigara kokuyordu.
Saçlarını geriye taramıştı, ıslaklığından dolayı rahatsız olduğunu düşündüğüm saç tellerini geriye taramıştı. Belirgin olan yüz hatları şimdi daha belirgin duruyordu.
Gözleri, gözlerini ise târif etmek benim içn zordu. Sol gözüne ne olduğunu merak ediyordum. Nasıl olmuştu bu? Askerdeyken ne olmuş olabilirdi ki?
Üşümüyor muydu ki? Üstündeki gömlek onu soğuktan koruyor gibi değildi.
Bakışlarımı kaçırdım, sanırım onu böyle baştan aşağıya süzmek bana garip gelmişti.
Merdivenlerden indiğimizde oldukça geniş bir koridor bizi karşıladı, usulca etrafı süzdüm. Ev oldukça büyüktü. Ve evin arkasında sanırım bir çiftlik vardı.
Parmaklarımda hissettiğim dokunuşla bakışlarımı hızla vücudumu baştan aşağıya titreten Udar Ağa'ya çevirdim. Elimi tutmuştu! Sıcak ve büyük eli soğuktan donmuş küçük elimi usulca sarmıştı.
Eldivenleri de elinde değildi.
O kimseye öylece dokunmazdı ki!
Bana niye çıplak elleriyle dokunuyordu? Sevmezdi.
Dudaklarımı araladığım anda sert bir bakış attı. Bu sanırım 'sus' demekti. Beni peşinden sürüklediğinde kocaman attığı adımlara yetişmeye çalıştım.
"Yengeme söyle sana buraları gezdirsin. Bir ihtiyacın da varsa söyle o halleder."
Başımı o görüyormuş gibi salladım. Zaten şuan bu adamın emirlerini dinlemekten başka yapabileceğim ne vardı ki?Oradan oraya savruluyordum bu adamla.
Mutfağa doğru her ilerlediğimizde çatal ve tabak sesleri yükseliyordu. Kahkahalarını duyduğum insanlar bana garip gelmişti. Teyzemlerle yaşayalı hiç evden gerginlik kopmazdı.
Her zaman diken üstündeydiniz orada.
Başımı eğdiğim sırada içeri girmiştik.
Herkes birden sessizleştiğinde, sertçe yutkundum. Rahatsızca yerimden kıpırdandığımda parmaklarımı saran kocaman eller sıkmıştı ellerimi.
Başımı usulca kaldırıp kocaman masada dizilen ve hepsinin yüzünde ki samimiyeti gördüğümde içim biraz olsun ferahlamıştı.
Herhangi bir bilinmemezlikten korkmuştum. Bilmediğim tanımadığım insanlardan ters bir tepki almaktan da korkmuştum.
"Ah! Kız ne güzel."
Küçük bir çocuğun tatlı sesiyle bütün bakışlar bir anda ona döndüğünde, herkes birden kahkaha atmaya başlamıştı. Sanırım tepkisi herkesi güldürmüştü.
Tebessüm etmek ve utanmak arasında gidip gelirken, bakışlarımı kaçırdım ev ahalisinden. En azından üstümde ki bakışları dağıtmıştı. Oldukça da tatlı bir çocuktu.

YOU ARE READING
YEİS |+18|
Romance|1970'lerde köyde geçen aşk hikayesi.| |+18| |Zoraki evlilik| ||• "Neden ben?" Diye fısıldadım güçsüzce, duymuş muydu bilmiyordum. Ama umarım duymuştu. Çünkü bunu yinelemek için kendime o gücü bulamıyordum. Avuç içlerim terlemiş, dişlerimi sıkmakt...