15.Bölüm

114 13 30
                                    

Duygularımı saklamayı tercih eden bir insan değildim, bunda cesur biri olmamın da sebebi vardı. Karşımdaki kim olursa olsun yaş veya statü gibi şeyler fark etmeksizin hem kendi hakkımı hem de başkalarının hakkını korumaktan çekinmezdim. Ailem bana tüm duygularımı sınırı aşmayacak şekilde yaşamam gerektiğini öğretmişti.

Bu yüzden Taehyung'u istediğimi bilerek soyunma odasına gitmiş ve nasıl mesajlaşıyorsam yanındayken de bu imajı devam ettirmiştim. Şimdi de benzer bir durum sergileniyordu. Duygularımı saklamadığım için oturduğum mutfak masasında elimde su dolu büyük bardağımla gözlerimi sertçe ona dikmiştim ve ne diyecekse demesini bekliyordum.

"Kimden duyduğunu sorabilir miyim?" dedi karşımdaki sandalyede rahat bir tavır takınmaya çalışarak. Rahat olmadığını bildiğimin farkında değildi muhtemelen.

"Sorun bu mu gerçekten? Kimden duyduğum mu?" Hayret dolu sesimle konuştuktan sonra bardağı dudaklarıma götürerek ufak bir yudum aldım. Sınırlarımı aşma gibi bir kuralım olmasa çoktan üstüne atlamış ve ona saldırıyor olurdum.

"Hayır kimse gidip soracağım, ne kadarını gördü de sana yetiştirdi diye." Kendinden emin konuştuğunda en azından inkar etmedi diye kendimi avutuyordum.

"Boşver kimse kim. Sen o gece biriyle öpüştün sonuçta." Gözlerimi kaçırarak konuşmamın ardından ben tekrar onunla göz göze gelene kadar sabırla bekledi. Gözlerim ona değer değmez oturduğu sandalyede kayarak masaya doğru eğildi.

"O beni öptü." Sesindeki sitemden bu konuyu konuşmaktan hoşlanmadığını anlasam da tamamen konuşmadan kapatmamakta kararlıydım.

"Senin ellerin de armut mu topladı? Karşılık vermedin sanki." Başta oldukça özgüvenli çıkan sesim sonlara doğru bu duyguyu kaybetmenin etkisiyle hevesi kırılarak kısıldıkça kısıldı. Sanki kendi kendime konuşuyor gibiydim. Ne dersem deyim beni anlamasını beklemiyordum.

"Sen kafanda kurduğuna inanıyorsun. Konuşsam ne değişecek ki." Hareketlenip tezgahın üzerindeki kağıt havlu rulosundan birkaç kat kopardıktan sonra tekrar sandalyesine yerleşti. O kadar sakin ve ağırdı ki hareketlerine ayar olmuştum.

Elimdeki bardağı sormadan alıp katladığı kağıt havluyu yeterince ıslatacak şekilde su döktükten sonra önüme sürdü. Ardından sandalyeye astığı ceketinin cebinden sigara paketi ve çakmak çıkarttı.

Dudaklarının arasına yerleştirdiği sigarayı yakıp gözleri kısılacak kadar derin ve uzunca içine çektiğinde  "Ona ben karar veririm." dedim az öncekine nazaran biraz daha sakin bir şekilde.

Bir süre yüzüme öylece baktıktan sonra sigarayı tekrar dudaklarıyla birleştirmeden önce "Alkolün etkisiyle öptü. Karşılık vermedim, bu kadar." dedi.

Gülmeye başladığımda oldukça hızlı içtiği sigarasının biriken külünü önündeki kağıta
döktü. Sigara tuttuğu eli masanın üzerinde öylece dururken diğer elini yanağına koyup sıkılmış bir ifadeyle bana baktı.

"O da geri çekildi öylece öyle mi?"

"Üzgünüm devamında aksiyon olmadığı için."

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" Daha fazla sakin kalamayarak oturduğum yerden hızla kalkıp ellerimi masaya vurdum. Kızgın boğa gibi gözüktüğüme emindim. Yüzüm sinirden alev almış ve burnumdan soluyordum.

Buna inanmamı mı bekliyordu? Öylece anlaşıp ayrılmışlar mıydı yani? Taehyung da anlayışla karşılayıp yoluna devam mı etmişti?

"Sarhoştu Jeongguk."

"Ben de sarhoş oluyorum ama milletin dudağına yapışmıyorum." dedim beklemeden. Bu hazır cevaplılığıma karşı benimle boy ölçüşemeyeceğini anlamış olmasını diliyordum.

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Feb 20 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

24's goal (taekook)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang