Ben Hariç S-Sınıflar

85 Bölüm

-

"Tamam aşkım. Seo Dojoon-ssi senin de bugünden itibaren bir saldırı programın var, değil mi? Şimdi içeri mi gireceksin?"

- Evet. Saldırının tamamlanması yaklaşık bir hafta sürecek. Seni aniden terk ettiğim için üzgünüm.

"Buna yardım edilemez. Ve bunun daha önce planlanmış bir program olduğunu duydum.

- Evet. Ancak saldırıya mümkün olduğu kadar çabuk devam etmeye çalışacağım. Zindanın içinden seninle iletişime geçemiyorum o yüzden döndükten sonra seni arayacağım.

"Evet. Dikkat olmak."

Bir an telefonumda hafif bir kahkaha duydum.

– Haeun-ssi de.

Açıklamanın ardından kısa bir telefon görüşmesi kesildi.

Haeun-ssi de.

Haeun-ssi de.

Haeun-ssi de.

Seo Dojoon'un kulaklarında kalan son sesiyle sebepsiz yere ateşi yükselen Haeun, elinin tersiyle yanağını serinletti. Çok önemli değil ama yanakları sıcaktı. Midede uçan bir kelebek gibi gıdıklıyor.

Haeun'un alışılmadık tepkisini gören Jung Sehyun gözlerini kıstı.

"Ne var Noona?"

"İstenmeyen e-posta."

Bunu iyi karşılayın ve spam deyin. Jung Sehyun bu samimiyetsiz yalan karşısında dudaklarını büktü.

"Avcı Seo Dojoon'du. Peki telefon görüşmesinin nesi yanlış?"

"Ne demek istiyorsun?"

"Tıpkı aşıkların yaptığı gibi... Siz ikiniz çıkıyor musunuz? Daha önce hayır demiştin."

"O değil?"

Haeun masummuş gibi davrandı.

İkilinin sözleşme ilişkisi henüz açıklanmadı. Bunun nedeni, bugünden itibaren Seo Dojoon'un zindan baskınları nedeniyle bir hafta boyunca sahalardan uzakta olacak olması.

Zaten yapmaya karar verdikleri şeyi yapmaya çalışıyor ama romantik ilişkisini tek başına ilan edemiyor. Seo Dojoon geri döndüğünde resmi bir açıklama yapacaklar.

Ancak Haeun'un inkarına rağmen Jung Sehyun buna inanmıyor gibi görünüyordu. Jung Sehyun, Haeun'un yüzüne baktı. Haeun bu ağır bakış karşısında gizlice bakışlarından kaçındı.

"Yüzümde bir delik açacağım Sehyun-ah."

"Gerçekten doğru değil mi? Gerçekten mi? Gözlerimin içine bakarak yemin edebilir misin?"

Gözlerinin içine baktığımda yemin edemem. Haeun ağzını kapattı. Bu susma hakkının kullanılmasıydı.

Jung Sehyun, Haeun'un inatçılığı karşısında iç çekti. Tepkilere bakılırsa gerçekten çıkıyorlarmış gibi görünüyordu.

Ahyeon'un lonca liderini başından beri kontrol altında tutan Jung Sehyun için bu hoş olmayan bir sondu.

Seo Dojoon güçlü bir avcı olmasına rağmen Haeun kadar güçlü değil, değil mi? Sehyun'a göre ablası, kendisinden daha güçlü ya da en azından ona eşit bir adamla tanışmak zorundaydı. Başını sallayıp anlayabildiği noktaya kadar.

"Öncelikle anladım."

Ancak Haeun'u burada sorgulasa bile küçük kardeşi olarak ondan hiçbir şey elde edilemeyeceğinden Sehyun sessizce geri çekildi.