~☆~

119 10 22
                                    

Yeni bir bölüm daha yazmaya geldim. Çok mutluyum çünkü yavaş yavaş okuyucular artıyo ama neredeyse kimse oylamıyo oylarsanız daha mutlu olurum iyi okumalar umarım bölümü beğenirsiniz ♡

~☆~

Tae, ben, Seokjin ve Yoongi herzamanki gibi sıramıza oturmuş muhabbet edip gülüşüyorduk. Jungkook sıraya kafasını gömmüş yanındaki Maria'dan olabildiğince uzak durmaya çalışıyordu.

Ona üzülüyordum hayır Maria ile ayrıldığı için değik aldatılğını öğrendiği zamanki üzüntüsü ve son zamanlarda olan moralsizliğine üzülüyordum. Ara sıra şirkete iş olduğunu söyleyerek gidiyordu. Çekimleri bittiği gibi kendini eve atıyor, bazende uyumak yerine sadece kokumu içine çekerek sabahlıyordu.

Onunla bu konuyu konuşmak istedim ama onun halsizliğini gördükçe Maria konusunu açmamaya karar vererek vaz geçtim. Onun neşesini yerine getirebilmek için türlü türlü hallere girmişliğim bile oldu.

Onu güldürebilmiştim ama içerde bir yerde onun mutsuzluğunu yine hissedebiliyordum. Bu gün Tae'nin söylediğine göre onun Maria'yla aralarındaki herşeyi bitiriceği gündü.

Hoca sınıfa geldiğinde sonunda bu düşüncelerden sıyrılabilmiştim. Herkes ayağa kalktığı zaman Jungkook uyuduğu için ayağa kalkamadı. "Jeon Jungkook ayağa kalkarmısın hoca geldi ?" Demişti hoca ama Jungkook uyuduğu için duymamıştı. Maria onun bu halini hiç umursamıyordı korumak için konuşmamıştı bile.

Gerçi doğru kullandığı ve aldattığı biri için neden üzülme zahmetine girsin ki? Onun konuşmicağını anlayıp Jungkook'un rahat etmesi için araya ben girdim. "Hocam Jungkook bu gün rahatsız da doktor kendini zorlamaması gerektiğini söyledi." Hoca anlar şekilde başını sallayıp herkesi yerine oturması için komut verdi.

Ders boyu Jungkook kafasını hiç kaldıemadı bizde Tae ile sürekli bu konu hakkında konuştuk ama bana hala Maria'nın kimden nefret ettiğini söylememişti. Hala merak ediyordum ve bunun gerçekleşiceği dersi bekledim.

Tenefüs zili çaldığı zaman herkes kafetaryaya oturmak için gitmişti bizde dans atolyesine erkenden gidicektik. Maria,Jungkook'u sınıfta bir başına bırakıp dans atolyesinin boş olduğunu bildiği için yine o çocukla orda yiyişmeye gidicekti. Bende Jungkook'u kaldırıp rahat yürüye bilmesi için kolunun altına girdim.

Hep birlikte dans atolyesine Maria'nın o çocukla birlikte olduğu yere gidiyorduk. Sonrasında aklıma plan geldiği zaman Jungkook yerine ben gerilmiştim. Neden bilmiyorum onun gözümün önünde başka biriyle öpüşmesi beni istemsizce rahatsız etmişti.

Sonrasında vakit kazandırmak için kafetaryaya uğramak istediğimi söyledim. Onlarda beni sorgulamadan onaylamışlardı. Kafetaryaya gidip boş bir herzamanki masamıza geçtik. Sonra aklıma Jungkook'un sabah kahvaltısı yapmadığı geldiğinde gidip ona yemek almaya karar verdim.

Seokjin'de benimle gelip kendine atıştırmalık alıcağını söyledi. Birlikte yemek aldıktan sonra masaya geri döndük. Kafasını telefona gömen Jungkook'un önüne tepsiyi koydum.
Oda kafasını telefondan kaldırıp benim yüzümü incelemişti. "Bu ne için?" Demişti anlamazca. "Senin için sabah kahvaltı yapmadın karnın ağricak." Olumsuzca kafasını salladı. "İstemiyorum iştahım yok."

Kaşlarımı hafif çatarak elime aldığım çunuklarla ona yemeği uzattım. "Eğer sen yemezsen ben yediririm!" Bana bakıp sırıtarak "işte buna hayır demem." Demişti. İlkte garipsesem de onun yemek yemdiğini görüp sesimi çıkarmadım.

Gecenin Aydınlığı - JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin