2. BÖLÜM

11.6K 502 18
                                    

Ev halkı kahvaltıdan sonra koyu sohbete tutuşmuşlardı, Mert ikiz kardeşlerini kollarının arasına almış, babasını dinliyordu. Mert işlerin nasıl ilerlediğini sormuş konu birden evliliğe açılmıştı, Tahir ağa önce oğlu Mert'in ağzını yokladı sonra da konuya girecekti ki telefon gelmişti.

"Cevizimin içi Allah askerden gelmeni gösterdi, dünya gözüyle düğününü görmeyi de nasip eder İnşallah"

"İnşallah konağın gülü, İnşallah da daha zamanı var gibi ha babaannem, daha yeni geldim bir zaman geçsin."

Mert babaannesine bakıp gülümsedi anlamıştı bir şeyler olduğunu, geldiğinden beri babaannesi evlilik, düğün lafı ediyordu.

Tahir ağa da telefon konuşmasını bitirip oturmuştu Hazal hanım kocası Tahir ağaya baktı konuştu.

"Kimdir o arayan ağam, kalktığından beri telefonun susmadı."

"Ağabeyim aradı Hazal hanım, akşama müsaitseniz Mert'i görmeye gelelim dedi bende gelin dedim, hele siz de kalkın hazırlıklara başlayın, bizde Mert oğlumla, biraz sohbet edip hasret giderelim, Hazal hanım beyhana söyleyin de bize iki kahve yollasın çalışma odasına."

"Tamam ağam, şimdi yollatırım kahveyi"

"Kalk gelin bizde mutfağa gidelim hazırlıklara başlayalım, beyhana söyleyelim de güzel yemeklerinden döktürsün".

"Tamam ana"

Tahir ağa oğlu Mert'le çalışma odasına gitmiş, Zelal kadın ve Hazal hanım mutfakta yemekle uğraşıyordu, ikizler de avluda oturuyordu. Zeynep ikizi Murat'a bakıp sorular sormaya başlamıştı.

"Murat"

"Ha ikizim söyle, sor bekliyorum o can alıcı sorularını, sor gelsin bacım sor gelsin"

Zeynep yine Murat'a sinirlenip ayağıyla vurdu.

"Kaşınma murat, ya sence de acele etmiyorlar mı abimi evlendirmek için, ne bileyim, yangından mal kaçırır
gibi"

"Yok kızım ya abartma, bir bildiğin mi var yoksa senin"

"Yok da sana bu olan aceleleri normal mi geliyor Murat, düşünsene Reşat beyden bahsediyoruz, o kızı Berivan'ı kolay kolay vermez ki bırak vermeyi lafını etmezdi ne oldu da birden gelin isteyin dedi bu kızı"

"Bilmiyorum ikizim de bunlara çok kafayı takma ha git elbise bak sen şimdiden ben sana diyim de sonradan başımın etini yeme elbise bulamıyorum diye"

"Yuh bee ne zaman başının etini yedim nankör ikiz, hemen de kabullendin yeni yengeni, ha Murat"

"Kızım bana bak sen eve kız geliyor diye kıskanıyor musun yoksa"

"Ne kıskanıcam be saçmalama,hem ben ne diyorum sen ne diyorsun Murat ya gerçekten seninle hiç konuşulmuyor ben odama gidiyorum"

"Kızım nereye şaka yaptım, gel buraya Zeynep, kız gelsene bağırtma beni"

Zeynep Murat'a bakmadan odasına gitmişti Murat da avluda tek kalmış telefonuna dönmüştü yine.

Tahir ağa da Mert'e olanı biteni anlatmıştı mert anlamıştı ama bu kadar hızlı gelişeceğini bilmiyordu, şaşkındı bir yandan da Berivan'ı daha önce görmüştü ama ona hiç o gözle bakmamıştı. Demekki Berivan Mert'e karşı bir şeyler hissediyordu, en azından Mert böyle düşünüyordu.

"Oğlum he dersen Reşat beye haber salacağım, adam bizden haber bekler"

Mert dalmış düşünüyordu, Tahir ağa oğluna seslenince Mert kendine geldi.

KÜÇÜK GELİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin