8. Bölüm

16.5K 767 41
                                    


Yeni bölümm <3 

Yorumlarınızı eksik etmeyin...

Seviliyorsunuz, iyi okumalar..


HATIRLATMA..

"Teşekkür ederim. Yani bugün için, sanırım. Bir de yardım ettiğin için.". Gülümsedim. O da gülümsedi. Tam bir şey söyleyecekken telefonum çaldı. Çabuk hareketlerle arayana baktım. Burak?

Biraz şaşırmıştım. Batu telefonu elimden çekip aldı.

"Dur açma!".

"Alo? Neden aradın?". Batu karşıdaki sesi dinledi. Ardından etrafına bakındı. Bir yere odaklanmış gibi duruyordu. Odaklandığı yere bakana kadar beni arabaya itti.

"Şimdi izle.".

Sırtım arabaya çarpmıştı. Hızla kolunu arabaya dayadı. Kendini üstüme bastırdı ve dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Bu yalnızca öpmeydi. Karşılık vermiyordum. Oldukça şaşırmıştım. Onu itmeye çalıştığımda yerinden bile oynamadı.
Bir süre böyle durduktan sonra geri çekildi. Bir şey hissetmemiştim doğrusu. Böyle ani ve saçma bir şeyden dolayı ondan iğrendiğimi bile söyleyebilirim.



"Neden yaptın bunu?". Başı hala başımın hemen önünde olduğu için fısıldamıştım.


"Bir kanıttı. Önemli bir şey değil. Evine git.".
Önemli bir şey değil?
Onun odaklandığı noktaya baktığımda Burak'ı görmeyi beklemiyordum.

"Bunu bir daha tekrarlayacak olursan sonuçlarına katlanmak zorunda kalabilirsin.". Hışımla arabanın kapısını açtım ve kendimi içeri attım. Girdikleri iddiaya sanki sinirlenmemişim gibi bu da üstüne binmişti. Hızla arabayı parktan çıkarttım ve eve sürdüm.
...



2 hafta geçmişti ve sınav haftasına girmiştik. Bu sırada Batu sinirli olduğunu ve öyle demek istemediğini söylemişti. Bunu birkaç kere söyleyince affetmiştim ve asıl bomba: çıkıyorduk. Bunun nasıl olduğunu ben de anlamamıştım. Sanırım Türkiye'de öpüldükten sonra çıkmak zorundaymışsın. Çocuklar böyle söylemişti. Kandırılıyor olamazdım dimi?


Sınavdaki bir insanın sigarasını elinden almak gibi bir kural mı var acaba? Ayrıca zaten cam kenarındayım. Kimseyi etkilemez ki bu!

"Hey n'apıyorsun?" . Öğretmene diklemek hoşuma gitmese de konu sigara.

"Sınavdan sonra müdürü ziyaret et.". Öğretmenimiz erkekti ve apaçık ortadaki bacaklarıma baktığı belliydi. Halimden şikayetçi değildim tabii. Sınavımı bitirdikten sonra kağıdımı bırakıp geri oturdum.
Bileğim tamamen iyileşmişti ve bu öğlen basketbol sahasında bale yapmayı düşünüyordum. Biraz rahatlamam gerekiyordu.
Zil çaldığında mutlu olmamak elde değildi. Bunu her öğrenci bilir. Şu teneffüse çıkma zillerinden bahsediyorum tabii ki de.
Telefonuma baktım ve hiçbir şey yok. Ne kadar mutlu ediyor insanı değil mi (!) Batu içeri girdi ve yanıma oturdu. Tabi otururken dudaklarıma küçük bir öpücük de kondurmuştu.

"Sınavın nasıldı bakalım?".
Dik dik baktım.
"Sigaramı aldılar.". Bunu söyledikten sonra müdüre gideceğimi hatırladım. Batu'nun yanından kalktım.

"Murat bey beni özlemiş.". Kısa bir süre gerindim. Bu tepkime gülmüştü.

"O adamın yanındayken beni unutma da.".

"Aman.". Güldüm ve sınıftan çıkıp zemin kata indim. Odasından içeriye girdiğimde oturmamı işaret etti.
Oturdum ve ciddiymiş süsü vererek dinlemeye başladım.

"Bak Trish. Anlıyorum sigara içiyorsun. Bunu en azından okulda yapmasan? Bari derste . Hem de sınav esnasında yapmışsın. Babanla seni muhatap etmek istemiyorum ama lütfen okul kurallarına saygı duy. Etek konusunda da anlaşamamıştık. Buna saygı duyarsan sevinirim.". Şu an bu dediklerini önemsemiştim. Vallaha ciddiyim.

"Özür dilerim hocam. Bir daha OKULDA sigara içmeyeceğim. Belki kaçamak yaparım ama kimseyi rahatsız etmeyeceğim.". Şaşırdı.

" Kaçamak da olmasın lütfen.". Duraksadı ve anlamaz bakışlarıyla bana baktı.

DEĞİŞİM Where stories live. Discover now