do you remember? - chapter 3 -

34 5 0
                                    

text yazamam duz yazamam

ne sıkıme yasiyom ben hicbir seye yararim yok

keske depresyona gırsem su an ama mutlu bır bokum

mutlus 🤍🤏🏻

nys

birt

-
flashback

"jeongguk, yeter. " diye sızlandı taehyung bıkkınca. aldığı cevap umursamaz bir mırıltıdan, çatılan kaşlardan ve kendisine dönmeyen bakışlardan öteye geçemiyordu henüz. yaklaşık üç saat olmuştu. üç saattir, dakikada onlarca kelimeyi ardı ardına sıralayan jeongguk, bir kelime dahi etmemişti ve bu artık sinir bozucu olmanın da ötesine geçmişti. sebebi yok gibi geliyordu Taehyung'a. olan bitenin farkındaydı, fakat yine de sevgilisinin sebepsiz yere çocukluk yaptığını düşünüyordu.

jeongguk ise, kıskançtı. jeongguk öyle kıskançtı ki, kelimelerle anlatılabilecek bir seviyesi yoktu. üç saat önce ise, günlerdir; hatta haftalardır yaşamadığı kıskançlık, ne olduysa bir anda parlayıvermişti ve çiftin arasında oluşan gerginlik her saniye artmaya devam ederken, jeongguk derin bir nefes aldı.

"taehyung" diye fısıldadı titrekçe. "aklından ne geçiyordu?

sahi, bakmaya kıyamadığı gülüşü taehyung neden o kıza öylesine güzel şekilde sunmuştu?

" jeongguk, kızı ayartmışım gibi konuşma. tam olarak neye böyle tepki veriyorsun o bile belli değil amına koyayım, asıl senin aklından ne geçiyordu beni orada rezil ettiğinde? " damarları saatlerin verdiği stresin boşalmaya başlamasıyla kasılıyor, şiştikçe şişiyordu. jeongguk ise normal şartlarda bu görüntüye ağzının suyunu akıta akıta baksa da, şu an için Taehyung'un ona karşı aldığı karşı tavır onu çileden çıkarmaktan başka bir işe yaramıyordu. sussun istiyordu jeongguk. taehyung artık sussun, tek kelime daha etmesin ve saatlerce konuşmasın istiyordu. siniri dinene kadar, kollarında dinlenmek istiyordu aslında. taehyung onu öpsün, ona sarılsın hatta şarkı söylesin istiyordu. istese taehyung onun için susarak şarkı söyler miydi?

aklı başka yerlere dalarken, ne Taehyung'un sözleri, ne de ona karşı gösterdiği hırçın tavrı bir anlam bahşetmiyordu jeongguk'a. ani değişimli ruh hali, sevgilisini de yeni bir sabır sınavına tabi tutuyordu. taehyung bunu sevmiyordu.

o, bir an önce olsun bitsin istiyor, sonrasında olayın büyümesinden öyle sıkılıyordu ki katlanacak sabrı kendinde bulamıyordu.

jeongguk'u seviyordu. jeongguk'u öyle çok seviyordu ki, nice satırlar adamıştı kendine, sevgilisinin haberi yoktu.
fakat her şeyin sevgi olmadığının farkındaydı da.

"taehyung" dedi jeongguk üç saatin sonunda ikinci sorusuna hazırlanırken. yere diktiği gözlerini bozmadı, duruşunu milim kıpırdatmadı ve tüm bunlar yaşanırken, dışarıdan duruşu ufak bir çocuktan farksız değildi. dudakları büzülüyordu ağır ağır. sesinin tonu, bakışlarında duran ve fazlasıyla belli olan masumluğun görüntüsü, kimi görse sakinleştirecek tiptendi.

"hm? " diye yanıtladı sevgilisi. sesi karşısında duran görüntü yüzünden bir öncekinden daha yumuşak, sakin bir tonda çıkmıştı.

"bana şarkı söyler misin?"

"ama"

ama?

"ama sessizce. duymayacağım kadar. çünkü şu an seni duymak istediğimi sanmıyorum. sana küstüm ben şimdi. biz küsmüşüz şimdi tamam mı? ama sen çok ısrar ettiğin için söyleyeceksin bana." dedi jeongguk tüm nefesiyle. istediği gerçekten buydu. başka dile getirebileceği bir seçeneği de yoktu ve bu kendisine bile ne kadar saçma gelirse gelsin, en iyi yol bu olduğundan düzeltmek istememişti. şimdi ise kalan tek şey taehyung tarafından reddedilmemekti.

claryssa - tk Where stories live. Discover now