Bey Kızı ve Şehzade -2-

1.2K 59 83
                                    

İyi okumalar 🩵

Yorum sınırı: 100

Başını kaldırasın."

Gonca, Alaeddin'den gelen talimatları can kulağıyla dinliyordu.

"Ya Şafi ya Şafi... Allah'ım sen yardım et."

Usul usul, sesi çıkmadan ağlıyordu Gonca hatun. Arkasında anasının feryatları kızı iyice fena ederken atasının başını geri yastığa bırakıp derin bir nefes aldı Gonca.

Saadet Hatun, Mehmet'e neler olduğunu sorarken sessiz bir ses tonuyla konuştu Alaeddin.

"Ağlamayasın, eyi olacaktır Yakup Bey."

Teskin olamıyordu Gonca. Hastalığı iyice bedenine huzursuzluk vermeye başlamıştı ama kendine sahip çıkacaktı. Atası bu haldeyken, ahalisi bu haldeyken yorgun düşemezdi.

"Yarası heç eyi gözükmez."

Gözlerini Gonca'dan Yakup Beye çevirdi Alaeddin. Hatunun gözleri ceylana benzerdi sanki. Arabada peçesini açtığı vakit aklı durmuştu şehzadenin. Ömrü hayatında ilk defa böyle hissetmişti, kalbinin sesi dışarıdan duyulacak korkusuyla utanmış odaya gelene kadar bir daha hatuna bakmamıştı.

"Rabbimin izniyle eyi olacak."

Karşısında ki belli ki işinde mahir bir tabipti, umutla fısıldadı Gonca.

"İnşallah."

Ağabeyi Mehmet'in sorusuyla başını ondan yana çevirdi Gonca.

"Baskın nasıl oldu ana?"

"Gonca gittikten bir müddet sonra yaptılar baskını. Küffar son zamanlarda belasını fazla arar oldu."

Gözlerini kapatıp sinirle soludu Mehmet.

"Ağabeyim nerede ana?"

Saadet hatun gözlerini kaçırdı.

"Yaralandı, şifacı bakar imdi."

"Senin yara dediğin ufak bir sıyrıktır hemi ana?"

Huzursuzca kıpırdanıp göz ucuyla Alaeddin Beye baktı Saadet. Adam pek ilgilenir gibi durmaz, sadece yarayla alâkadar olurdu. Ortalık yerde aile mevzularını konuşan oğluna sinirle ve karşılık istemeyen ses tonuyla konuştu:

"İmdi ne yeri ne sırasıdır. Gidip ahaliye bakasın Mehmet, evvela yaraları sarmak icap eder."

Siniri geçmedi ama başını eğip dışarı gitti Mehmet. Destur alan Osman Bey geldi içeri.

"Geçmiş olsun Saadet Hatun. Acımız büyüktür, elimizden ne gelirse yardımcı olmaya hazırız."

"Sağ olasın Osman Bey. Hele bir beyim uyansın, her şey yoluna girer o vakit."

"Sultan Yakup'tan bahsederiz, Allah'ın izniyle eyi olacaktır."

"Siz durumu nereden işittiniz Osman Bey?"

Sabahtan beri göz ucuyla gizliden baktığı hatuna döndü Alaeddin.

"Bizans sarayının içinde çaşıdımız vardır, geç fark etmiş haber etmesi de uzun sürmüş."

Anladım dercesine başını salladı Gonca.

"Sizden olmasa ağabeyim ve atam imdi kim bilir ne halde olurlardı? Allah razı olsun."

Osman babacan bir tavırla gülümsedi gözü yaştan kızarmış hatuna.

"Rabbim senden de razı olsun kızım. Oğlum Alaeddin'in hayatını kurtardın cenk meydanında, gördüm."

Safderun | AlGon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin