Mahalle düğününde evlerine hırsız girdiğini duyan Müzeyyen, daha bir ay önce aldığı son model bilgisayarını kurtarmak için koşarak eve gelir. Eve geldiğinde, içeriye girmesine engel olan başkomiserde geçmişten gelen bir şeyler olduğunu hissetmesi uz...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
2 Hafta Sonra
"Diyorlar ki ; sen delisin. Hiç bu kadar sevilir mi? Değmeyecek biri için, gurur yere serilir mi?"
Açtığım şarkıya yüksek sesle eşlik ederken, dışarıdan bir ses duydum. Oldukça yüksek ve devam eden bir ses.
Odanın kapısını açıp dışarıya çıktım. Anneannem alt kattan merdivenlere vuruyordu.
"Ne var?" Diye bağırdım aşağıya doğru.
"Kız duymuyor musun sen?"
"Duyuyorum işte!" Dedim. "Ne var?"
"Kıs şunun sesini."
"Neden?"
"Kıs işte! Deli deli bağırıp duruyorsun iki saattir."
"Anneanne sesin yukarı gelmiyor." Diyerek merdivenlerden uzaklaşıp tekrardan odama girdim. Odaya girmeden önce duyduğum son şeylerde anneannemin bana söylenmesiydi. Umursamadım çünkü her zaman ki haliydi.
Odadan çıkmadan sesini kıstığım şarkının sesini tekrardan yükselttim.
"Dost üzülür düşman güler! Böyle derde gülünür mü?"
Anneannemi umursamadan şarkıya devam ediyordum ki çalan telefon ile şarkı yarıda kesildi. Yatağın üzerine bıraktığım telefonumu alıp kimin aradığına baktım. Annem arıyordu. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Efendim anne?"
"Kızım." Dedi nefes nefese. "Evde misin?"
"Evdeyim. Bir şey mi oldu?"
"Ay hadi bize yardıma gel."
"Neredisiniz?"
"Pazarın girişinde."
"Tamam geliyorum." Deyip telefonu kapattım.
Telefonu kapattığım için otomatikman devam eden şarkıyı da kapatıp odadan çıktım. Çıkmadan üzerimi de kontrol etmeyi unutmadım tabii. Ama siyah, bilekleri lastikli eşofmanım ve sarı renkli, oversize tişörtüm bence pazar gitmek için çok uygundu.
Merdivenleri üçer beşer inip kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı giymek yerine yazın bakkala giderken giydiğim terlikleri ayağıma geçirip kapıyı açtım.
"Nereye gidiyorsun?" Diye bağırdı anneannem içeriden.
