Takıntı

Bölüm 7: Merak

Merhaba canlar nasılsınız bakalım yeni bölüm geldiiii👏👏👏👏

Umarım beğenirsiniz.

Eğer ekleme'mi istediğiniz şeyler varsa lütfen söyleyin.

Hazırsanız başlayalım😉😉😉😉

Bahar
Biri Bahar diye bağırarak kapıya vuruyordu. Bu Melis'in sesi idi.
Kendimi toparlayıp hemen kapıya koştum kapıyı açar açmaz Melis endişeli bir şekilde hemen boynuma sarıldı yalnız değildi yanında Tufan da vardı.

Daha sonra Melis sinirli bir şekilde sordu:

"Bahar dün öğleden beri sana ulaşmaya çalışıyorum neredeydin" diye sinirle sordu ben cevap veremeden Tufan da konuşmaya başladı:

"Harbiden yenge ya Onur meraktan az kalsın deliye döndü bin kere aradı kaç kere geldim kapıya" diye oda sinirle konuştu daha sonra ben cevap verdim:

"Tamam sakin olun içeri de konuşalım" dedim ve ikisini de içeriye alıp kapıyı kapattım.

Salona geçip oturduk ve konuşmaya başladım:

"Dün çok eski bir arkadaşımla karşılaştım bütün gün onunla birlikteidi'm hatta gece bile onun evinde kaldım telefonu da evde unutmuşum" diye aklıma gelen ilk yalanı uydurdum ve inanmaları için dua etmekten başka çarem yoktu.

Birden Melis konuştu:

"Tamam güzel de peki bari arkadaşının telefonu ile arayıp bir arayıp haber verseydin bizde bu kadar merak etmeseydik Bahar dimi" dedi hala sinirliydi:

"Haklısınız çok özür dilerim söz veriyorum bir daha böyle bir şey asla olmayacak" dedim Melis daha fazla sinirli kalamadı ve bana sıkıca sarıldı.

Daha sonra Melis ve Tufan gitmek için kalktılar kapıday'ken bana Onuru aramamı yoksa her an bir uçağa atlayıp gele bileceğini söylediler ve gittiler.

Daha sonra odama geçtim uyumadan önce telefonumu tamamen kapatmıştım açtım bir sürü arama vardı ailemde kaç kere aramıştı önce onları aradım ve Melis'lere ne söylediyse'm aynısını onlara söyledim.

Tabii önce çok kızdı'lar bu kadar geç haber verdiğim için hemen onlardan bol-bol özür diledim daha sonra yarın sabah geleceklerini söylediler bir az daha konuştuktan sonra telefonu kapattık.

Artık Onur'u aramanın zamanı gelmişti ne kadar ertelemeye çalışsam da eninde sonunda arayacaktı'm derin bir nefes aldım ve Onurun numarasını çevirdim bir kaç kez çaldıktan sonra açtı ve sinirli bir şekilde sordu:

"Bahar neredesin sen ya deliye döndüm dün kaç kere aradım seni haberin varım bu günde öyle ama ne bir cevap ne bir mesaj az daha çıldırıcaktım" dedi:

"Tamam Onur sakin ol çok özür dilerim Melis'le Tufana da anlattım dün eski bir arkadaşımla birlikte idim telefonunda evde unutmuşum özür dilerim bir daha böyle bir şey olmayacak" diye cevap verdim.

Bir az daha konuştuktan sonra telefonu kapattık. İçimden sadece uyumak geliyordu hiç bir şey yapmak istemiyordum o yüzden yine yorganın altına girdim ve uyumaya çalıştım.

Onur
Sonunda Bahardan bir haber alabilmiş'tim az daha çıldırmak üzereydi'm ama konuşsak bile içimi bir şey huzursuz ediyordu ama ne?

Melis
Baharın evinden çıktıktan sonra tam eve gidecektim ki Tufan beni bir kafeye davet etti yalan söylemicektim Tufandan baya hoşlanmıştım ama o karışıklıktan anca şimdi fark bu konu hakkında düşüne bilmişdim.

Teklifini kabul ettim ve birlikte bir kafeye gittik bir iki saat gibi birlikte oturduk konuştuk daha sonra beni eve eve bıraktı arabadan inmeden önce Tufan bana yarın sinemaya gitmeyi teklif etti Bir az düşündükten sonra kabul ettim.

Tufan
Melis'le dün Bahar yengenin evine nasıl olduğunu sormak için geldiğim zaman tanıştım ve ondan çok hoşlandım bu gün Bahar yengenin evinden çıktıktan sonra bir kafeye gitmeyi teklif ettim oda kabul etti.

Daha sonra onu eve bırakırken yarın sinemaya gitmeyi teklif ettim oda kabul etti sevincimden az kalsın uçucaktım sabahı dört gözle bekliyordum.

Bahar
Her ne kadar uyumaya çalışsam da uyuyamadım ne zaman gözlerimi kapatsam o evde yaşadıklarım aklıma geliyordu.

O yüzden yataktan kalktım ve evi temizlemeye başladım dip bucak her yeri temizledim hava kararmıştı daha sonra çöpleri atmak için dışarı çıktım.

Tam içeri girecektim ki arkamdan bir el sıkıca ağzımı kapattı ve boğazıma bir bıçak dayadı beni eve doğru itti ve kapıyı kilitledi.

Daha sonra kulağıma doğru yaklaştı ve fısıldadı:

"Naber güzelim beni özledin'mi bak bu sefer bıçak benim elimde ne yapacaksın bakalım " dedi daha sonra elini ağzımdan çekti tam bağırıcaktım ki tekrar ağzımı kapattı ve sinirli bir şekilde fısıldadı:

"Sakın eğer sesini çıkarırsan çok kötü şeyler olur anladın'mı güzelim" dedi ve boynumu öpmeye başladı.

Ne kadar elinden kurtulmaya çalışsamda daha da sıkı tuttu. Bir az daha öyle kaldıktan sonra elini ağzımdan çekti bende onu itip sinirli bir şekilde konuştum:

"Daha kötü ne olabilir hala ne istiyorsun benden istediğini zaten almadın'mı" dedim.

Sesim artık sinirli'den çok ağlamaklı geliyordu.

Daha sonra Ozan beni belimden kavrayıp kendine yaklaştırdı ve sertçe dudaklarıma yapıştı ben ne kadar itmeye çalışsam da gücüm yetmedi.

Daha sonra beni bırakıp tekrar konuşmaya başladı:

"Şunu unutma sen artık tamamen benimsin sonsuza kadar öyle istediğimi aldım diye seni bırakmak gibi bir niyetim yok" dedi daha sonra tekrar beni kendine doğru çekti ama bu sefer izin vermedim karnına bir tekme attım.

Bu yaptığım harekete çok sinirlendi ve yüzüme sert bir şekilde tokat attı tokat'ın şiddetiyle yere düştüm daha sonra yanma eğildi saçımdan sertçe tuttu ve arkaya doğru çekip konuşmaya başladı:

"Şunu asla unutma ne kadar direnmeye çalışsan da sen artık benimsin tamamı şimdilik gidiyorum ama geri dönücem sen hiç merak etme " dedi ve saçlarımı sertçe bıraktı ayağa kalktı yüzüme bakıp güldü ve gitti.

Kendime gelmeye çalıştım en fazla iki dakika sonra telefonuma bir mesaj geldi zorlukla yerden kalktım ve telefonu elime aldım bir video gelmişti videoyu açtım ve gördüklerim karşısında daha fazla dayanamadım ve dizlerimin üzerine düştüm ve ağlamaya başladım.

(Sizce o videoda ne vardı?)

Bu günlük bu kadar canlar umarım beğenirsiniz düşüncelerinizi bekliyorum.

Tiktok hesabımı da takip ederseniz çok sevinirim şimdiden teşekkürler.

Hoşçakalın 😙😙😙☺️☺️☺️