Acımasız mafya

54.BÖLÜM

Kuzey yaşıyor olabilir ...
Göğüs kafesinizi alıp sıkıştırın demirler arasında nasıl acır hayal edin ...
Öyle acıdı canım , öyle sıkıştı yüreğim
Nasıl kuzey yaşıyor olabilir ! Olabilir ne demek
Kaç kere ölmüşüm ben , ölüp ölüp dirilmişim
Nasıl yaşıyor olabilir !
Nasıl bu kadar rahat söyleyebilirsin !

Ben yaşlandım Kerem ben mahvoldum öldüm ya hani ben ! Nasıl bu kadar rahat söylersin

Ben keremin gömleğini çeke çeke kopartmıştım
Götür o zaman beni oğluma götüreceksin
O zaman beni o ihtimale götüreceksin anladın mı
Beni oğluma götüreceksin ...
Ben pirinç tanesi kadar umudun arkasına düşmüşüm aylardır , sen kalkmış bana olabilir diyorsun ya olabilir .

O kadar ağlıyordu ki hanzade kelimeler boğazıma düğümleniyordu , ikisi için de zamanın durduğu noktaydı belki de . Kerem emin olsa bu haberi coşkuyla vermezmiydi Hanzadeye .
Ama emin değil di işte . Oda aylardır küçücük bir ihtimalin arkasından gitmişti .
Hanzade ölmüştü de kendisi yaşamışmıydı sanki

İkisi ölüp ölüp dirilmişti yeniden .

Ama ikisi içinde gün ışığı vaktiydi,

Hanzade çektiği yakalarından tutunmuştu demire, başını gömmüşte omzuna .
Hıçkıra hıçkıra ağlamıştı nihayet; nihayet acıladı buluşmuştu bir omuzda .

Sıkı sıkı sarıldılar . Kerem aylar sonra omzunda ağlayan kadına yalancı çıkamazdı bu kez .

Elleriyle saçlarını okşadı sırtını sıvazladı .
Gözünden akan Yaşı sildi gizlice .
Kerem güçlüydü ağlamayazdı ya hani .
Kokusun da soluklandı aylar sonra ...

"Nerde söylesene kerem ne-nerden çıktı "

"Bilmiyorum araştırıyorum işte  ama bu kez eminim sadece bana biraz zaman ver "

"Ne ne zamanı kerem bulmuşsun işte bul getir nolursun . Nasıl zaman istersin benden ben zamanların en fazlasını verdim zaten , öldü dedin gömmeden diri diri gömdüm kalbime ."
Ama hiç bir zaman inanmadım ölse ben hissederdim annesiyim ben hissederdim .

Fısıltıyla çıkan sesim keremin göğsünde olan başım aylar sonra kalbime huzur olarak döndü .

"Ahhh .."
Keremle aynı anda gülümsedik içimde ki prenses bu mutluluğa dayanamayarak tepki vermişti çünkü ."

Hareket etti annesi
Hareket etti babası evet ...

Başımı kaldırıp şefkatle Özlem'le bakan gözleriyle buluşturdum gözlerimi .

Saçımı öptü kokumu çekti içine uzun uzun .
"Kokusuna hasret kaldığım "
Çok özledim , bize bunu yaşatanı elimden kimse alamayacak çok özledim .
Gözlerimi kapatıp anın huzurunu yaşadım .

Hadi gel otur şöyle dedi elimden tutup yatağa oturturken .

Oturdum ama gözlerim keremdeydi ...
Hadi Kerem söylesene nerede ?

Bugüne kadar yanlış aramışım hanzade .
Aramamam gereken yerde aramışım oğlumu
Hafife almışım o iti .

"Kim ya kimi ?"
"Selim  itini !"

Şaşkınlıktan ağzım resmen o şeklini almıştı , dalga geçiyor aklım la oynuyor heralde

"Selim mi ? Na nasıl yani Kerem nasıl selim ?"

"Anma şu itin adını ! O diyorum işte !"

"Ta-tamam ama nasıl olur nasıl kaçırır selim yapmaz, o öyle şey yapmaz ki ."