"Acıyor. Burası çok acıyor." Dedi kalbini göstererek.
"İzin verseydin öldürürdüm. Yemin ederim gözümü kırpmadan vururdum alırdım canını."
"Benim kollarımda uyandığı sabahlar da hamileymiş. Dört ay tam dört ay hiçbir şey fark etmedim."
"Seni böyle çaresiz görünce gidip ikisinin de kafasına sıkasım geliyor!"
"İkisine de dokunmayacaksın." Sesi titrese de cümlesini düzeltti. "Üçüne de zarar vermeyeceksin. Kimse zarar vermeyecek."
"Demezler mi koskoca Agah Ağa namusunu temizliyemedi diye?"
"Diyemezler. Diyen dilleri de kopartırım." İçmekten gözleri kızarmıştı.
"Neden gidip onlardan hesap sormuyorsun?"
"Hesap sorunca elime ne geçiçek?"
"Seni arkandan bıçakladılar. Bunun hesabını sormalısın."
"Hesap sorduğum zaman hiçbir şey değişmeyecek. O yine başkasının olarak kalıcak."
"Gitmesine neden izin verdin? Bir yıl önce ki Agah Demirkan olsa dünyanın öbür ucunda olsalar yine gidip onları bulup öldürürdü."
"Bir yıl önce ki Agah Demirkan'ın kalbine sevda düşmemişti." Dedi, mekana giren genç kız.
"Kendi isteğiyle gitmeseydi yakardı bütün ülkeleri yine bulurdu sevdiğini."
🥂🥂🥂
Kitaba başlama tarihlerinizi yazmayı unutmayın ❤️
🥂🥂🥂
YOU ARE READING
VUSLAT DAĞI
RandomKırgınlıklar girdi mi araya hiçbir şey eski anların tadını vermezdi. Ayrılık, ölümün ikinci adıydı. Bazı ölümlerin sonu mahşere kalamazdı. Ayrılık kefen, göz yaşları tabut olurdu. ☀️☀️☀️ Sigara içme derdim, daha fazla içmeye başlamış. İnsanların ben...
