Sanki oğluna merakımdan yatıyordum.
"Ne diyorsun ya sen ne oğluna aşkından öldüğüm için yatmıyorum herhalde yada isteyerek diyelim"
Yiğit şaşkın sinirli gözlerle bize bakıyordu.
Bu beni hiç etkilemedi.
Hiç umursamadim.
Annesinin saçını yolmamak için zor tutuyordum.
"O zaman serveti için yatiyorsun"
Bu bardağı taşıran son damlaydi.
Tam kadına yönelmişken Yiğit kolumu tuttu.
"Anne saçmalamayı kesin sende yukarı çık özlem "
"Yok ya anneni gebertmeden nereye"
"Ne diyorsun lan sen kimin annesini öldürüyorsun"
"Bise sorcam ya kız kardeşin para avcısı falan mı annen bu yüzden öyle düşünüyor demekki"
"Düzgün konuş kızım hakkında sen görmemiş olabilirsin"
"Gördüm tatlım gördüm ama sen sondan görme falansin herhalde"
"Terbiyesiz yük karası "
Tam konuşmaya başlayacaktım Yiğit girdi araya
Suratıma sert bir tokat geçirdi.
"Kardeşim hakkında düzgün konuşacaksın bu seni son uyarışım"
"Gönder bunu evine istemiyorum ben Yiğit"
"Kusura bakma anne senin istediğin gibi olmayacak "
Annesinin rengi atmıştı bile.
Salak kadın oğlunun kime benzediği gayet açık.
"Çık odaya "
"Hadi "
Yukarı çıkmaya yöneldim.
Aniden başım dönmüştü.
Merdivene çöktüm hemen.
"İyi misiniz özlem hanım"
"İyiyim git başımdan" dedim hizmetli kıza.
Yukarı çıkmaya başladım yavaş yavaş.
Odaya geldiğimde direk uykuya bıraktım kendimi.
******
Gözümü açtığımda kapkaranlık odada köşede sadece kırmızı ışık yanıyordu.
Işığın altında çıplak Yiğit oturmuş elinde viski bardağı beni izliyordu.
Aniden görünce korkmuştum.
Zaten korkunç Bi tip.
"Noldu rengin attı korktun mu?"
"Ne korkucam boş yapma mesain başladı galiba "
Odayı igrneç alkol kokusu sanmıştı.
Saate baktığımda sabah 5.15 di.
Başım aşırı derece zongluyordu.
Kafamı ellerimin arasına alıp hafiften masaj yaptım.
Yanıma yönelmişti.
Yatağa oturdu bağdaş yapıp yastığı bacağının üstüne koydu.
"Gel ben yapim"
Buna gerçekten çok ihtiyacım vardı.
"Yok istemez "
"İnat etme hadi "
Kafamı yastığa koydum.
Elleri değer değmez ürperdim.
"Şakaa gibi dimi ?" Diyip güldüm.
"Ney "
"Hem dövüyorsun dövdüğün ellerle de masaj yapiyorsun iyi biseyler denemeye çalışıyorsun galiba ellerinle"
"Ben isteyerek mi dövüyorum seni"
"AA yok olur mu kafana silah dayıyorlar"
"Dalga geçmeden konuşsana "
"Geçmiyorum"
"Yaptikktan sonra çok pişman oluyorum ama sen beni zorluyorsun"
"Yaptıktan sonra gerisinin Bi önemi kalmıyor malesef "
"En azından hatamı anliyorum"
"Her dövdüğünde hatani anlıyorsun ama yine devam ediyorsun helal valla sana yiğit "
"Zorlama beni sende dediklerimi uygula "
"Hizmetcin falan değilim ben senin veya kuklan çok emirlerine uymasini istediğin birilerini istiyorsan öylelerini bul"
"Ben seni istiyorum sadece "
"Bende sadece " dedim ve durdum ağzımdan çıkacak kelime bakıyordu resmen.
"Seni istemiyorum işte onu napıcaz "
Bunu beklemiyormuş gibi çok şaşırmıştı.
"He bu arada o annenin yanina kalmayacak söyle ona "
"Ne saçmalıyorsun ben seni başta uyardım ne dediklerimi hatırlıyorsun galiba "
"Evet " dedim ve kalktım.
"Ama ben hiç birini umursamiyorum malesef "
"Zorundasın duydun mu" diyip ayağa kalktı hızlıca.
"Hı hı aynen"
Bu onu daha çok sinirlendirmişti.
Tam konuşmaya basliycakken telefonu çaldı.
Hemde bu satte kimdi ki .
Banane ya ne diye merak ediyorsam.
Ekrana bakıp bana baktı sonra odadan çıktı.
Iste bu beni daha çok meraklandirmiştı.
Yandaki odaya geçmişti.
Hızlıca kalkıp yavaşça kapiyi actim.
Yan odanın kapısının kapanma sesi gelmişti.
İstemeyerek de olsa kapıyı dinledim.
Bi süre sesi gelmedi karşı taraf konuşuyordu muhtemelen.
Yiğit konuşmaya başlamıştı.
En başta ne dediğini anlamadım.
Hafifçe kapıyı araladım.
Duyduklarımla kala kalmıştım orda.
