Bölüm 4: Gece Yarısı Balosu

30 1 7
                                    


**•̩̩͙✩•̩̩͙*˚  ˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚*✰.

Şu an orada olmasam bile, balo salonuna gelenler olduğunu biliyordum. Çünkü başlamasına 40 dakika kalmıştı. Ben ise Sheila'nın odamda saçımı yapmasını bekliyordum. Hayır dememe rağmen itiraz etmiş, saçımı kendisine bırakmamı istemişti. Zaten dalgalı olan saçlarımın dalgalarını aşağıya doğru belirginleştirmiş, arkasına önüme gelen saçları birleştirerek orta boyutta, saçımın ve elbisemin rengini dengelemek için çok da siyah olmayan bir kurdele takmış, önden bir kaç tutam saç bırakmıştı. Bana taktığı taçla birlikte abartılı gözükeceğini umuyordum, fakat hiç de öyle olmamıştı.

Sheila saçıma son olarak küçük, ince iki örgü yapmıştı. Bittiğinde başımı Sheila'ya bakacak şekilde çevirdim. İstediğinin olmasının gururuyla gözleri parlıyordu. Ayağa kalktım. ''Bu saç sana çok yakıştı Valeria!'' Bu neşeli halini çok seviyordum. 

Sheila'nın tercih ettiği elbise pembeydi, ve kimseye pembenin bu kadar yakışacağını düşünmezdim. Saçlarının bir kısmını topuz yapıp elbisesiyle uyumlu renkteki çiçeklerle süslemişti. Kafasına da bir taç takmıştı.

Balonun başlamasına  az bir vakit kalmıştı bu yüzden koşarak aşağıya inip, babamın görevlendirdiği muhafızla birlikte orta saraya doğru yola koyulduk

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Balonun başlamasına  az bir vakit kalmıştı bu yüzden koşarak aşağıya inip, babamın görevlendirdiği muhafızla birlikte orta saraya doğru yola koyulduk. 

Vardığımızda hava oldukça karanlıktı. Sarayın kapılarından geçtik, ve balonun olacağı alana yürümeye başladık. Koridorlar her zamanki gibi genişti, ve yüksek tavanları vardı. Odanın kapısına vardığımızda, yavaş adımlarla içeri girdik. Tahmin ettiğim gibi onlarca insan vardı, ve girdiğimiz anda bize bakmaya başlamışlardı. Sheila'ya bakıp gülümsedim. O da aynı şekilde karşılık verdi. Kafamı çevirdiğimde bir köşede duran Darian, Isabella ve Dawson'u gördüm. Hızlıca onların yanına yöneldim, ve yanlarına geldiğimde durdum. Bizi gülümseyerek karşılamışlardı. Beyaz takımıyla iç açıcı gözüken Darian, ve siyah takımıyla asil, aynı zamanda şık duran Dawson eğilerek reverans yaptılar. Onların yanında duran Isabella koyu mavi bir elbise giymişti. Siyah saçlarıyla, aynı zamanda siyah tacıyla çok güzel gözüküyordu. ''Hoş geldiniz Valeria ve Sheila, bizde sizi bekliyorduk.'' O sırada Darian ve Dawson eğildikleri yerden doğruldular. Hepimizin yüzünde heyecan ve mutluluktan kaynaklı bir gülümseme vardı. Şaşırtıcı bir şekilde Dawson da bile.

Bizim ardımızdan Avalon Ülkesi'nden olmayan prens ve prensesler girmişti. Yaklaşık 5 dakikanın ardından salon dolup taşmıştı. Herkes bir anda,  içeriye giren kral ve kraliçelere baktı. Hep birlikte salonun içindeki merdivenlerden kendileri için ayrılmış bölüme çıktılar. Yerlerini aldıklarında babam konuşmaya başladı.

''Hepiniz her yıl düzenlenen Kraliyet Balosu'na hoş geldiniz. Biliyorsunuz ki bir süre önce orta sarayda bir saldırı gerçekleşmişti. Bunun için hepinizden gerçekten çok özür dileriz. Umarız ki böyle bir olay bir daha yaşanmaz. Balo resmi olarak başlamıştır, iyi eğlenceler!'' Salonda alkışlar koparken babam ve diğerleri tahtlarına oturdu. Bir müzik başladı. Bazı insanlar balo için hazırlanmış küçük atıştırmalıklardan yerken birkaçı muhabbet ediyor, çok az bir kısmı ise partneriyle birlikte dans ediyordu. Biz, geride duruyorken konuşma yapıldıktan sonra biraz önce çıkmaya karar vermiştik. Bu yüzden diğer prens ve prenseslerin olduğu kısma ilerledik. 

Bir Yıldız KehanetiWhere stories live. Discover now