~Hastane~

61 11 30
                                    

Uyuyordum, evimde değildim. Kulağıma "dıt" "dıt" diye sesler geliyordu, filmlerde hep görürdüm hastanede olan birinin kalp atışlarını sayan bir şeydi. Adını bilmiyorum. Göz kapaklarımı açamayacak kadar yorgun hissediyorum. Kolumda ki ağrının sebebi ne onu hiç bilmiyorum. Karnımda da bir ağrı var, sızlıyor o sızıyı tüm bedenimde hissediyorum. Yavaşça açılan gözlerim, ilk Rüzgarın yüzünü görmüştü, hafif bulanık görüyordum. Tekrar kapatıp açtım gözlerimi. İyi görüyordum bu sefer. Rüzgar, gözlerimin açıldığını görünce, elini elime koyup.

"Sonunda uyandın, çok özledim gözlerine bakmayı." Diyerek, alnıma küçük bir öpücük bıraktı. Henüz tam kendimde olmadığım için konuşamıyordum. Baygın baygın etrafa bakınıyordum. Saçlarımın arasında gezen eli yanağımda durdu.

"Nasıl hissediyorsun? Var mı ağrın?" Dedi. Sesi o kadar şefkatli çıkıyordu ki, sürekli o şekilde konuşsa gıkım çıkmazdı.

"Kötü" dedim.

"Aa niye? Neden kötü dedin?"

"Karnımda değişik bir ağrı var tüm bedenime vuruyor. Kolumda acıyor." Dedim, ağlamaklı bir sesle.

"Ameliyat oldun dikiş var karnında ondan ağrıyor."

Başımı yavaşça çevirip koluma baktım, "serum ne için?"

"2 gündür hiç uyanmadın, serum seni beslesin diye takılı."

"Nasıl ben iki gündür uyuyor muyum?"

"Evet çiçeğim, iki gündür uyanamadın."

"Çok kızdın mı bana?"

"Sana nasıl kızayım ben? Selin'den herşeyi öğrendim. Sen ilişkimizi korumak için sakladın. Keşke saklamasaydın, ama olsun. Sana yinede kızgın değilim."

"Çok üzülmedin değil mi?"

"Çok üzüldüm, Başından bir an olsun ayrılmadım. Kimseye güvenmediğim için seni ben ameliyat ettim."

Elimi ona doğru uzattım, yanağına dokundum.

"Ama Doktor bile olsan, hastan yakınınsa onun ameliyatına girmen yasak, nasıl girdin?"

"Kurallara aykırıydı ama kimseye güvenip emanet edemezdim. Söz konusu sensin, nasıl başka ellere vereyim?"

"Çok yalnız hissettin mi?"

"Çok hemde, geceleri uyuyamadım. Beni bırakıp gidersin diye korktum."

"Benden öyle kolay kolay kurtulamazsın, daha başının belası olucağım." Dedim, gülerek.

"Ol razıyım, yeterki eski sağlığına kavuş."

"Gel yanıma yaslan birlikte uyuyalım, gözlerin çökmüş uykusuzluktan."

"Ya canını acıtırsam?"

"Bir şey olmaz, gel" diyerek kollarımı açıp biraz kaydım. Başını göğsüme koydu, elini hafif bir şekilde karnıma koydu. Saçlarını okşayıp, onu rahatlatmaya çalıştım. Bir süre sonra, başını göğüslerimin ortasına gömdü. Hastane elbisesi düğmesinin bıraktığı boşluktan burnunu tenimde hissediyordum. İçine derin bir nefes çekti.

"Ben buradayım, hep seninle olucağım söz veriyorum. Bir daha asla bu kadar üzülmene izin vermeyeceğim. O güzel koyu kahve gözlerinden, mutluluk yaşı akıcak. Tenime adın gibi eseceksin, izlerin hep benimle olucak. Kimse bende bıraktığın izleri silemeyecek." Dedim, saçlarının arasına bir öpücük bırakarak. Kim bilir nasıl canı yandı, ne kadar korktu.

"Bizi çok güzel günler bekliyor" dedim, başını gömdüğü yerden kaldırmadan konuştu.

"Biraz anlatsana"

Kar Çiçeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin