25. Bölüm- Komplo

3.4K 114 10
                                    


İyi okumalar...

---

Gözlerimi sıkıca kapattım. Lütfen bunlar bir kabus olsun lütfen! Yalvarırım. Gözlerimi açtığımda Alkan bir kendine bir de kadına bakıp kaşlarını çattı. Kadını itip yataktan kalkmış yanıma doğru yaklaşmaya başlamıştı. Yalpana yalpana geliyordu. Birde sarhoştu yani?. O yatakta ki kadında yataktan çıkmış hızla üstünü giyiniyordu. Daha fazla bu manzaraya dayanamadığım için hızla odadan çıkıp merdivenlerden inmeye başladım. Alkan da arkamdan koşturuyor bir yandan da ismimi sesleniyordu. En sonunda bileğimden tutup kendine çekmesiyle durdum.

"Yemin ederim sana o kadını tanımıyorum. Nasıl eve geldiğimi bile hatırlamıyorum. Sen gelene kadar olan hiç bir şey yok aklımda Yemin ederim Sahra."

Elimi sertçe çekip yanağına bir tokat attım.

"Allah senin belanı versin! Sen, nasıl yaptın bunu bize? Nasıl yapabildin."

"Ya yemin ederim ben en son şirkette ofisteydim ne olduğunu hatırlamıyorum!"

O kadın da koşarak yanımızdan geçip evden çıktı. 

Göz yaşlarım tek tek süzülürken elimin tersiyle gözlerimde ki yaşları sildim. 

"Bir de bahane uyduruyorsun. İNANMIYORUM SANA! SEN, BÜTÜN GÜVENİMİ, KALBİMİ, RUHUMU paramparça ettin! Sana bu saatten sonra nasıl inanayım ben he! söyle, nasıl inanayım?!"

Halen diretiyordu.

"Allah belamı versin bilmiyorum. Yemin billah hiç bir şey hatırlamıyor-"

Parmağımda ki alyansımı çıkarıp sertçe yere fırlattım. 

"Ömer doğru söylemiş, ben hep yalnızmışım! Bitti."

Bütün evi sessizlik kaplamıştı. Hızla evden çıkıp bir taksi çağırıp eve doğru gitmeye başladım. Hıçkıra hıçkıra ağlamamı durduramıyordum. Bir yandan karnıma bakıyor bir yandan da geride bıraktıklarıma. Ben bunları hak etmişmiydim?

(Alkanın gözünden)

O gözlerindeki yaşlar, güveninin kırıklığı, ağlamamak için direttiği anlarda ki o dudağının titreyişi. Allah kahretsin! Attığı alyansı alıp elimle sıkıca sıktım. Olduğum yere çökmüştüm. Kafama vura vura hatırlamaya çalışıyordum. Nasıl işler bu hale gelmişti? Ben en son ofiste evrak işlerimi yaparken nasıl bir kadınla... Nasıl! Neden hiç bir şey hatırlamıyorum! En son masada evraklarla uğraşıyordum peki sonra? Kahve! Kahve içtim. Gerisi yok. 

Gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. Nasıl böyle bir şey meydana gelmişti?

(1 saat önce) (Yazarın anlatımıyla)

Elindeki minik paketi uzatırken gülümsedi Serap. Karşısındaki kadın büyük bir zevkle poşeti alıp göğsünün içine sakladı. 

"Ne yapacağını biliyorsun değil mi?"

"Tabii ki, oldu bilin."

Serap çantasından çıkardığı beyaz zarfı kadına uzattı.

"Devamı da işini halledince."

Kadın zarfı açıp paralara baktı ve yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı ve hızla oradan ayrıldı. Serap kollarını göğsünde birleştirip sinsice gülümsedi.

"Bakalım şimdi ne yapacaksın Sahra hanım. İşte ,uğraşmak böyle olur."

-

Kadın poşetteki uyku ilacını kahveye koyup karıştırdıktan sonra Alkanın kapısına tıklayıp gel komutunu aldıktan sonra içeriye girip kahveyi masanın üstüne bıraktı ve selam verip odadan çıktı. 10 dakika içerisinde ilacın etki göstermesi lazımdı. Alkan işleriyle uğraşırken kahveyi yudumlayıp devam ediyordu. O sırada kendisine uyku bastırınca engel olamamıştı. Gözleri yavaştan kapanmıştı. Kapanmasıyla uykunun derinliklerine gitmesi bir olmuştu. 

Kimsin Sen?Donde viven las historias. Descúbrelo ahora